ABD Başkanı Donald Trump, küresel ticaret savaşlarını yeniden alevlendirecek bir adım atarak, bakır ithalatına yüzde 50 oranında tarife getireceklerini açıkladı. Bu duyurunun ardından, uluslararası piyasalarda bakırın libresi 5,81 dolara yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Hem yatırımcılar hem de sanayi sektörü bu beklenmedik çıkış karşısında alarma geçti.
Emtia piyasasında tarihi bir gün
Trump’ın açıklamaları yalnızca bakır piyasasını değil, genel anlamda emtia piyasalarında da büyük bir dalgalanma yarattı. Haziran sonundan bu yana yüzde 10’un üzerinde artış gösteren bakır fiyatları, 2024 sonuna kıyasla yaklaşık yüzde 40’lık bir sıçrama yaşamış oldu. Bu yükselişin arkasında sadece tarife tehdidi değil; arz daralmaları, lojistik sorunlar ve talep artışı da yer alıyor. Çin, dünya genelinde en büyük bakır ithalatçısı konumunda. Sanayi, inşaat, enerji ve otomotiv sektörlerindeki güçlü talep, fiyatlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Çin’in düzenli şekilde bakır ithal etmesi, mevcut arz sıkıntısıyla birleştiğinde, piyasalarda kaçınılmaz bir fiyat patlaması yaratıyor. Trump’ın attığı adım, Çin’in elini daha da güçlendirebilir.Bakır fiyatlarındaki rekor yükselişin bir diğer nedeni ise küresel arzda yaşanan sorunlar. Şili’de faaliyet gösteren Teck Resources, ülkenin bazı bölgelerinde yaşanan üretim problemleri nedeniyle sevkiyatlarda aksamalar yaşandığını duyurdu. Aynı zamanda Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki Kamo-Kakula madeni, yer altı su baskınları nedeniyle üretime ara vermek zorunda kaldı. Bu gelişmeler, piyasadaki arzın daha da sıkışmasına neden oldu.
Londra Metal Borsası’nda stoklar azalıyor
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre, bakır stoklarında son haftalarda ciddi bir azalma yaşanıyor. Stokların hızla erimesi, arzın yeterince desteklenmediğini ortaya koyarken, yatırımcılar bu durumu alım yönünde pozisyon alarak fiyatları daha da yukarı taşıyan bir fırsat olarak değerlendiriyor.Vadeli işlemler uzmanı Zafer Ergezen, Trump’ın tarife hamlesinin temel amacının ABD’deki yerli üreticileri korumak olduğunu vurguluyor. ABD, dünyanın ikinci en büyük bakır ithalatçısı olarak Şili, Peru ve Kanada gibi ülkelerden büyük miktarda bakır temin ediyor. Tarife kararının ardından bu ithalatın maliyeti ciddi oranda artacak. Ergezen’e göre bu durum, kısa vadede piyasada arz daralmasına, uzun vadede ise ABD’li üreticilerin güçlenmesine yol açabilir.
ABD’de maliyetler artacak, talep düşebilir
Trump yönetiminin yerli sanayiyi destekleme amacıyla attığı bu adım, aynı zamanda ülke içindeki bakır maliyetlerini artırarak talebi kısabilir. Ergezen, bakır fiyatlarının yükselmesiyle birlikte özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerinin olumsuz etkilenebileceğini belirtiyor. Bu sektörlerde maliyetlerin artması, zincirleme etkiyle üretimi yavaşlatabilir.Trump’ın ithalat tarifesi kararı, Çin için yeni stratejik avantajlar doğurabilir. ABD’nin bakır alımını azaltması, Şili, Peru ve Kanada gibi büyük üreticilerin Çin’e yönelmesine neden olabilir. Bu da Çin’in daha uygun fiyatlarla bakır temin etmesini sağlayabilir. Uzmanlara göre Trump’ın korumacı politikası, küresel güç dengelerini bir kez daha Pekin lehine çevirebilir.
Küresel ticaret dengeleri değişebilir
ABD’nin Japonya ve Güney Kore’ye gönderdiği mektuplarda, bu ülkelere yönelik ürünlerde de yüzde 25 gümrük tarifesi uygulanacağı bildirildi. Trump’ın bu çok yönlü ticaret stratejisi, sadece bakırda değil, birçok sektörde küresel ticaret dengelerini yeniden şekillendirebilir. Uzmanlar, bu tür tarifelerin orta vadede enflasyon baskısını artırabileceği uyarısında bulunuyor.