Donald Trump’ın ikinci kez başkanlık görevini devralmasıyla birlikte ABD iş gücü piyasası önemli bir dönüşüm sürecine girebilir. Özellikle sağlık ve kamu sektörleri, büyüme liderliğini sürdürmesine rağmen, Trump’ın gümrük tarifeleri ve ekonomik politikaları, üretim ve madencilik gibi zayıf sektörlere ivme kazandırabilir.
Sağlık sektörü son yıllarda büyüme lideri oldu
Sağlık sektörü, son iki yılda ABD iş gücü piyasasında en çok büyüyen alan olarak dikkat çekiyor. 2024 yılında 902.000, 2023 yılında ise 966.000 yeni iş fırsatı yaratan sektör, Covid-19 sonrası dönemde de büyük bir talep gördü. Bu büyümenin arkasındaki temel nedenler, yaşlanan nüfus ve artan sağlık ihtiyaçları.
Ancak, Trump yönetiminin göç politikaları, bu alanda büyümeyi sınırlandırabilir. Göçmen iş gücünün sağlık sektöründeki rolü büyük; 2021 yılında sağlık çalışanlarının yaklaşık %18’ini göçmenler oluşturuyordu. Büyük çaplı sınır dışı operasyonları ve göçmen vizelerine getirilecek kısıtlamalar, bu alanda ciddi açıklar yaratabilir.
Kamu sektöründe büyüme ve verimlilik baskısı
Kamu sektörü, 2024 yılında 440.000 yeni iş yaratırken, 2023 yılında bu rakam 709.000’e ulaşmıştı. Büyüme büyük oranda eyalet düzeyinde gerçekleşti. Ancak, Trump yönetiminin kamu harcamalarını azaltmayı hedefleyen “Devlet Verimliliği Departmanı” gibi girişimleri, bu sektörü tehdit edebilir.
Federal düzeyde iş kayıplarının, kamu hizmetlerinin kalitesinde düşüşe yol açabileceği belirtiliyor. Özellikle sosyal hizmetler ve yerel yönetimler, bu politikaların etkisini en yoğun hissedebilecek alanlar arasında yer alıyor.
Üretim ve madencilikte canlanma beklentisi
Trump yönetiminin önerdiği gümrük tarifeleri, uzun süredir zayıf bir performans sergileyen üretim ve madencilik sektörlerine destek sağlayabilir. 2024 yılında düşük iş büyümesi sergileyen bu alanlar, yerel üretimin teşvik edilmesiyle toparlanma şansı yakalayabilir. Ancak, büyümenin sürdürülebilir olup olmayacağı tartışmalı.
Gelir dağılımı ve ücret politikalarının etkisi
Ekonomistler, iş gücü piyasasında büyümenin sürdürülebilir olabilmesi için ücret artışlarının önemine dikkat çekiyor. Çalışanların gelirlerinin artırılması, hem tüketimi destekleyecek hem de üretim ve hizmet sektörlerini güçlendirecektir. Elise Gould, bu durumun enflasyon üzerinde ek bir baskı yaratmadan gerçekleşebileceğini belirtiyor.