Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936’da İzmit’in Bahçecik nahiyesinde doğdu. Babası Selanik doğumlu Türk bürokratı Hamdi Vala Kurtiz, annesi ise Boşnak Müfide Kurtiz’di. Babasının görevi nedeniyle ilköğrenimini 8 farklı şehirde tamamlayan Kurtiz, ortaokulu Edremit’te bitirdi. İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nden mezun olduktan sonra hukuk, İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde eğitim gördü ancak hiçbirini bitirmeden üniversiteden ayrıldı.
Oyunculuğa 1958’de Haldun Dormen Tiyatrosu’nda başlayan Kurtiz, 1964’te Orhan Günşiray’ın yönettiği “Şeytanın Uşakları” filmiyle sinemaya adım attı. Yüzden fazla sinema filminde rol alan usta isim, aynı zamanda senarist, yönetmen ve yapımcı olarak da çalıştı. 1979’da “Gül Hasan” filminin senaryo ve yönetmenliğini yaptı, 1980’de "Bereketli Topraklar Üzerinde"nin senaryosunu yazdı.
Yurt dışında da başarılar elde etti
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından yurt dışına yerleşen sanatçı, İsveç, ABD ve Almanya’da tiyatro ve sinema projelerinde yer aldı. Bu dönemde “The Wall”, “Pera Palas”, “Kurban” gibi filmlerde oynadı. 1990’lı yıllarda Türkiye’ye dönen Kurtiz, televizyon dizilerinde de boy gösterdi. 2003’te “Alacakaranlık”, 2006’da “Hacı”, 2007’de “Asi” gibi dizilerde rol aldı.
Son yıllarında popülerliği arttı
2010 yılında Balıkesir Edremit ilçesi Çamlıbel köyündeki butik otelde ünlü dostlarını ağırlayarak “Tuncel Kurtiz ve Dostları” adlı bir program yapan Kurtiz, aynı yıl “Hayat” belgeselini de seslendirdi. “Ezel” dizisinde canlandırdığı “Ramiz Dayı” ve “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde “Ebussuud Efendi” karakterleriyle son sanat yıllarında popülerliğini arttıran Kurtiz, çok sayıda ödülün de sahibi oldu.
Ödülleri ve sözleriyle unutulmadı
Tuncel Kurtiz, 1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Senaryo”, 1986 Berlin Film Festivali’nde “Gümüş Ayı”, 1994 Altın Portakal Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, 2002 Sadri Alışık Ödülleri’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, 2008 İtalya Taormina Film Festivali’nde “Sanat”, Yeşilçam Ödülleri’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, 15. Altın Koza Film Festivali’nde “Usta Oyuncu” ve 2011’de 48. Altın Portakal Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Başarı” ödülüne layık görüldü.
Menend Kurtiz ile evli olan, Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu bulunan sanatçı, İstanbul Etiler’deki evinde 27 Eylül 2013’te düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayatını kaybetti.
Kurtiz, özgün yapımlarda ustalıkla oynadığı rollerin yanı sıra özlü sözleri seslendirdiği film replikleriyle de adından söz ettirdi. Kendisiyle yapılan bir söyleşide hayal ettiği Türk sinemasını şöyle anlatmıştı:
“Bizim devrimci sinemamız bu olacak. Bu topraklardan çıkacak. Bu toprağın tarihinden çıkacak, sosyolojisinden, felsefesinden çıkacak. Başka çaremiz yok. Karacaoğlan’ı da olacak içinde, Ağrı Dağı’nın çiçekleri de olacak. Bu arada Nazım Hikmet de, İlhan Berk de olacak, şairlerimiz de olacak içinde, Fuzuli de olacak. Çünkü bir büyük yelpazenin içinden geliyoruz. Çok büyük kültürel temellerimiz var, ta Anadolu’nun temelinde on bin yıllık bir kültür var. Bunun içinden gelen Türkmenler, Yörükler ve diğerleri birleşecekler ve bizim devrimci sinemamız bu olacak.”
Tuncel Kurtiz’in hayatı ve sanatı, Türk sinemasının usta ismi olarak hafızalarda yaşamaya devam ediyor.