Türkiye'nin demografik yapısını, sağlık göstergelerini ve toplumsal yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en temel verilerden biri olan Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2024 yılı raporuyla güncellendi. Geçtiğimiz yılın verileri, bir önceki yıla göre toplam ölüm sayısında gözle görülür bir azalma olduğunu ortaya koyarken, bu düşüş, özellikle 2023'te yaşanan bazı olağanüstü durumların etkisiyle artan ölüm oranlarının normalleşmeye başladığının bir işareti olarak yorumlandı. Rapor, ülkenin sağlık haritasını yeniden çizerken, hangi hastalıkların en çok can aldığı, hangi bölgelerde yaşam süresinin daha kısa veya daha uzun olduğu gibi yaşamsal sorulara da somut yanıtlar sunuyor. Bu kapsamlı analiz, kamu politikalarının şekillendirilmesinden, sağlık hizmetlerinin planlanmasına kadar pek çok alanda yol gösterici nitelik taşıyor.

Ölüm istatistiklerinde genel tablo: Düşüşün ardındaki nedenler

TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde 2024 yılında kaydedilen toplam ölüm sayısı 489 bin 361 oldu. Bu rakam, 2023 yılındaki 526 bin 416'lık ölüm sayısına göre önemli bir düşüşe işaret ediyor. Bu azalma, bin kişi başına düşen kaba ölüm hızına da yansıdı. 2023 yılında binde 6,2 olan kaba ölüm hızı, 2024 yılında binde 5,7'ye geriledi. Bu, diğer bir ifadeyle, 2023 yılında her bin kişiden 6,2'si hayatını kaybederken, 2024 yılında bu oranın 5,7'ye düştüğü anlamına geliyor. Bu düşüşün arkasında, 2023 yılına özgü, deprem gibi dışsal yaralanma nedenlerinin yarattığı olağanüstü can kaybının etkisinin azalması gibi faktörler olduğu düşünülüyor.

Faiz kararı öncesi gram altında son durum
Faiz kararı öncesi gram altında son durum
İçeriği Görüntüle

Cinsiyet dağılımına bakıldığında ise, 2024 yılında hayatını kaybeden kişilerin yüzde 54,8'ini erkekler, yüzde 45,2'sini ise kadınlar oluşturdu. Bu oranlar, genel nüfus yapısına paralel bir dağılım sergiliyor ve erkeklerin kadınlara göre daha yüksek bir ölüm oranına sahip olduğunu gösteriyor.

Bölgeler arası ölüm farklılıkları: İllerin demografik karnesi

Kaba ölüm hızının iller bazındaki dağılımı, Türkiye'nin demografik ve sağlık profiline dair çarpıcı farklılıkları ortaya koyuyor. 2024 yılında kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il, binde 10,4 ile Kastamonu oldu. Bu ili binde 10,0 ile Sinop, binde 9,7 ile Edirne ve Balıkesir, binde 9,6 ile Artvin gibi genellikle yaşlı nüfus oranının yüksek olduğu Batı Karadeniz ve Ege illeri takip etti. Bu durum, kaba ölüm hızının, o ildeki yaşlı nüfusun yoğunluğu ile doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Yaşlı nüfusun arttığı bölgelerde, kronik hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin de artması beklenen bir durum.

Ancak tablonun diğer ucunda, kaba ölüm hızının en düşük olduğu iller ise binde 2,2 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 2,4 ile Şırnak ve binde 2,9 ile Van gibi genellikle genç ve dinamik nüfusa sahip Güneydoğu ve Doğu Anadolu illeri izledi. Bu illerdeki düşük ölüm oranları, genç nüfusun yoğunluğu ve buna bağlı olarak kronik hastalıkların ve yaşlılığa bağlı ölümlerin daha az görülmesiyle açıklanabilir. Bu iller arası farklılıklar, bölgesel sağlık politikalarının ve demografik eğilimlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

Türkiye'nin ölüm nedenleri haritası: Dolaşım sistemi hastalıkları zirvede

Ölümlerin temel nedenlerine göre yapılan analiz, Türkiye'nin sağlık alanındaki önceliklerini net bir şekilde gözler önüne seriyor. 2024 yılında da bir önceki yıl olduğu gibi, en yaygın ölüm nedenleri sıralamasında zirveyi, yüzde 36,0'lık oranla dolaşım sistemi hastalıkları aldı. Bu oran, 2023 yılındaki yüzde 33,4'lük paya göre bir artış gösterdi. Kalp ve damar hastalıklarının, Türkiye'de hala en önemli sağlık sorunlarından biri olduğu ve ölümlerin üçte birinden fazlasına neden olduğu bu veriyle bir kez daha tescillendi.

Dolaşım sistemi hastalıklarını, yüzde 16,3 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler (kanser) takip etti. Bu oran, 2023 yılındaki yüzde 15,0'lik paya göre hafif bir artış gösterdi. Kanser, Türkiye'de ikinci en önemli ölüm nedeni olma özelliğini koruyor. Üçüncü sırada ise, yüzde 15,0'lık oranla solunum sistemi hastalıkları yer aldı. Bu oran da 2023 yılındaki yüzde 13,2'lik paya göre yükseliş kaydetti. Özellikle kronik akciğer hastalıkları, zatürre ve bronşit gibi rahatsızlıklar, bu kategori altında önemli bir yer tutuyor.

Ölüm nedenleri arasında, 2023 yılında yüzde 12,3'lük paya sahip olan "dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler" oranında 2024 yılında önemli bir düşüş görüldü. Bu durum, 2023 verilerinde yer alan 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 45 bin 784 Türk vatandaşının bu kategoriye dahil edilmesinin, o yılki oranı yükselttiğini gösteriyor. 2024'te bu kategorideki ölümlerin azalması, genel ölüm sayısındaki düşüşün ana nedenlerinden birini oluşturuyor.

Kalp ve damar sağlığı alarm veriyor: İskemik kalp hastalıkları başı çekiyor

Dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölümlerin alt nedenlerine inildiğinde, iskemik kalp hastalıklarının ne kadar yaygın olduğu bir kez daha ortaya çıktı. 2024 yılında dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin yüzde 42,9'u iskemik kalp hastalıklarından, yüzde 23,9'u diğer kalp hastalıklarından ve yüzde 18,3'ü ise beyin damar hastalıklarından (serebro-vasküler hastalıklar) kaynaklandı. Bu veriler, kalp krizi ve felç gibi durumların, Türkiye'de hala en büyük can kaybı nedenleri olduğunu gösteriyor.

Dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranlarının illere göre dağılımı da bölgesel farklılıkları ortaya koydu. 2024 yılında bu hastalıklara bağlı ölüm oranının en yüksek olduğu il yüzde 50,7 ile Çanakkale oldu. Bu ili yüzde 46,9 ile Karabük, yüzde 43,9 ile Balıkesir ve yüzde 41,8 ile Çorum izledi. Bu iller, genellikle yaşlı nüfus oranının yüksek olduğu ve kalp-damar hastalıklarının daha yaygın görüldüğü bölgeler olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, bu hastalıklara bağlı ölüm oranının en düşük olduğu il ise yüzde 26,6 ile Kilis oldu. Bu ili yüzde 29,9 ile Van ve yüzde 30,9 ile Kayseri takip etti.

Kanserle mücadelede yeni veriler: Akciğer kanseri zirvede

İyi huylu ve kötü huylu tümörlerden (kanser) kaynaklanan ölümler, Türkiye'de ikinci en önemli ölüm nedeni olma özelliğini koruyor. Alt ölüm nedenleri incelendiğinde, 2024 yılında tümörden kaynaklanan ölümlerin yüzde 29,1'ine gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğerin kötü huylu tümörü neden oldu. Bu oran, akciğer kanserinin Türkiye'deki kanser ölümlerinde başı çektiğini gösteriyor. Onu yüzde 8,0 ile kalın bağırsak kanseri (kolonun kötü huylu tümörü) ve yüzde 7,8 ile kan ve lenf sistemi kanserleri (lenfoid ve hematopoetik kötü huylu tümörü) izledi.

Tümörden kaynaklanan ölüm oranlarının illere göre dağılımında ise, 2024 yılında en yüksek orana sahip il yüzde 21,7 ile Ağrı oldu. Bu ili yüzde 21,4 ile Bingöl, yüzde 20,7 ile Ankara ve yüzde 20,3 ile Van takip etti. Tümörden kaynaklanan ölüm oranının en düşük olduğu il ise yüzde 10,1 ile Kilis olarak belirlendi. Bu ili yüzde 10,9 ile Şanlıurfa ve yüzde 11,0 ile Çorum izledi. Bu iller arası farklılıklar, çevresel faktörler, yaşam tarzı ve sağlık hizmetlerine erişim gibi birçok faktörle ilişkili olabilir.

Bebek ve çocuk ölümlerinde sevindirici düşüş: Sağlığın yükselen grafiği

Raporun en sevindirici başlıklarından birini ise bebek ve beş yaş altı ölüm hızlarındaki iyileşme oluşturuyor. Ülkelerin kalkınmışlık seviyesini gösteren en önemli göstergelerden biri olan bebek ölüm hızı, 2024 yılında belirgin bir düşüş kaydetti. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2023 yılında binde 10,1 iken, 2024 yılında binde 9,0'a geriledi. Bu düşüş, bebek ölümlerinin sayısında da kendini gösterdi; 2023'te 9 bin 731 olan bebek ölüm sayısı, 2024'te 8 bin 475'e düştü.

Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızında da benzer bir iyileşme gözlendi. 2023 yılında binde 14,7 olan beş yaş altı ölüm hızı, 2024 yılında binde 11,1'e geriledi. Bu düşüşler, anne ve çocuk sağlığı hizmetlerindeki gelişmelerin, aşılama oranlarındaki artışın, sağlık altyapısındaki iyileşmelerin ve genel yaşam kalitesindeki artışın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu veriler, Türkiye'nin bu alandaki göstergelerini daha gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaştırma yolunda önemli adımlar attığını gösteriyor.

TÜİK'in 2024 yılı Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri, Türkiye'nin sağlık panoramasını bütüncül bir şekilde ortaya koyuyor. Dolaşım sistemi hastalıklarının zirvedeki yerini koruması, kronik hastalıklara yönelik farkındalık ve önleme çalışmalarının önemini bir kez daha vurguluyor. Ancak genel ölüm sayısındaki ve bebek ölüm hızındaki düşüşler, ülke sağlığında kaydedilen olumlu gelişmelerin de altını çiziyor. Bu istatistikler, gelecekteki sağlık politikaları ve kamu yatırımları için yol gösterici nitelik taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ