9 EYLÜL/Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem, kısa süreli paniğe neden oldu. Sarsıntı, yalnızca İstanbul’u değil; İzmir, Balıkesir, Çanakkale ve Uşak gibi çevre illeri de etkiledi. Deprem sonrası yapılan ilk açıklamalarda herhangi bir olumsuzluk bildirilmezken, vatandaşlar bir süreliğine açık alanlara yöneldi.
Uzmanlar enerji transferine dikkat çekiyor
Deprem sonrası değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Zafer Akçığ, sarsıntının ardından en önemli konunun “enerjinin nereye transfer olacağı” olduğunu vurguladı. Akçığ, “Bundan sonra enerjinin hangi yöne doğru hareket edeceği, İstanbul’a mı yöneleceği yoksa farklı bir bölgede mi yoğunlaşacağı sismologlar tarafından yakından takip edilecek” dedi. Uzmanlar, bu süreçte uydu verileri ve saha gözlemlerinden yararlanarak fay hattındaki değişimleri analiz ediyor.
İlk hareket enerjinin tamamını boşaltmaz
Prof. Dr. Akçığ, deprem sonrası yaşanan artçıların bazen ana depremden bağımsız olabileceğini, ilk küçük sarsıntının her zaman “öncü” anlamına gelmediğini belirtti. “Bazen ilk hareket enerjinin tamamını boşaltmaz, asıl enerji ikinci büyük depremle açığa çıkar. Ancak bu tür yorumlar için tüm kayıtların detaylı incelenmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Şu an için depremin etkisinin sönümlenmeye başladığını söyleyen Akçığ, yine de tedbirli olunması gerektiğini vurguladı.
Kamuoyunda sıkça gündeme gelen “İstanbul depremi” tartışmalarına da değinen Prof. Dr. Akçığ, farklı bilim insanlarının Kuzey Anadolu Fayı hakkında çeşitli öngörülerde bulunduğunu belirtti. “Bazı uzmanlar bu fayın 6.5’ten büyük deprem üretmeyeceğini, bazıları ise 7.5’in üzerinde bir sarsıntı olabileceğini söylüyor. Ancak kesin bir büyüklük öngörüsü yapmak şu an için mümkün değil” dedi. Akçığ, Marmara’da kırılan fayın uzunluğunun 75 kilometre, şu anda kırılan kısmın ise yaklaşık 15 kilometre civarında olduğunu belirterek, bu kırılmanın tamamlanmasının zaman alabileceğini ifade etti.
Enerji transferinin yönü önümüzdeki günlerde netleşecek
Sismologlar, deprem sonrası enerjinin hangi yöne aktarılacağını belirlemek için önümüzdeki günlerde detaylı analizler yapacak. Akçığ, “Şu an için kesin bir şey söylemek zor. Ancak ilerleyen günlerde yapılacak araştırmalar, enerjinin Marmara’da mı kalacağı yoksa başka bir bölgeye mi kayacağı konusunda daha net bilgiler sunacak” dedi.
İzmir’in fay sistemi Marmara’dan farklı
Depremin İzmir’de de hissedilmesi, kentte kısa süreli endişe yarattı. Ancak Prof. Dr. Akçığ, Marmara’daki hareketliliğin İzmir’i doğrudan etkilemesinin mümkün olmadığını vurguladı. “Ege’nin fay sistemi ile Marmara’daki fay sistemleri birbirinden tamamen farklı. Anadolu levhası üzerinde çok sayıda bağımsız fay hattı bulunuyor. Bu nedenle Marmara’daki bir depremin İzmir’de büyük bir etki yaratması beklenmez” açıklamasında bulundu. Özellikle Alsancak ve çevresinde hissedilen sarsıntının, ciddi bir risk oluşturmadığı belirtildi.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan fay hatlarının birbirinden bağımsız hareket ettiğini belirten uzmanlar, Marmara’daki bir depremin Ege’de zincirleme bir etki oluşturmayacağını ifade ediyor. Prof. Dr. Akçığ, “Bu tür sarsıntıların ardından vatandaşların paniğe kapılmadan, resmi açıklamaları takip etmeleri önemli” dedi. Marmara’daki hareketlilik ve artçıların seyri, önümüzdeki günlerde de bilim dünyasının gündeminde olacak.
