MERT YASİN ALPDÜNDAR- Türkiye’de tüm ürünlerde olduğu gibi zeytinyağı fiyatlarında da ciddi artışlar yaşandı. Bu artışların yanında üreticinin maliyetlerinin çok yüksek olduğu bilinmesine rağmen internet ortamında ‘soğuk sıkma zeytinyağı’ ve ‘sızma zeytinyağı’ adı altında 5 litrelik zeytinyağlarını düşük fiyatlardan satıldığı görüldü. Normal fiyatının çok yüksek olması gereken zeytinyağlarının litresinin 100 TL gibi düşük fiyatlara satılması, akıllara bu ürünler tağşiş yani zeytinyağının içerisine farklı meyve yağlarının koyulup, koyulmadığını getirdi. Konu hakkında dokuzeylul.com’a konuşan UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, “Sızma zeytin yağının piyasadaki fiyatları toptan olarak litresi 170 ile 190 lira. Bu fiyatın altında sızma adıyla hele ki soğuk sıkım adı altında satılan zeytinyağlarının neredeyse hepsi taklit, tağşiş. Ya da geçen seneden zararına satan biridir. Bunun başka yolu yok. Şu anda bölgelere değişmekle birlikte sızma zeytinyağının toptan fiyatı 170 ile 190 TL. Soğuk sıkım zeytinyağını 190 TL’ye alan biri tenekelere koyup da kilosunu 150 TL’ye satabilir mi?” dedi.

‘YA TAKLİTTİR YA DA ZARARINA SATILIYORDUR’

Sızma zeytinyağının maliyetleri hakkında bilgi veren Dr. Mustafa Tan, “Sızma zeytin yağının piyasadaki fiyatları toptan olarak litresi 170 ile 190 lira. Bu fiyatın altında sızma adıyla hele ki soğuk sıkım adı altında satılan zeytinyağlarının neredeyse hepsi taklit, tağşiş. Ya da geçen seneden zararına satan biridir. Bunun başka yolu yok. Şu anda bölgelere değişmekle birlikte sızma zeytinyağının toptan fiyatı 170 ile 190 TL. Soğuk sıkım zeytinyağını 190 TL’ye alan biri tenekelere koyup da kilosunu 150 TL’ye satabilir mi? Beş litresi 500 TL’ye yağlar görüyorum ve buna soğuk sıkım diyorlar. Markası yok. Üretim izni yok.” ifadelerini kullandı. 

DR. MUSTAFA TAN

’YÜZDE YÜZDEN FAZLA PARA KAZANIYORLAR’

Tağşiş ürün satanların gerçek zeytinyağı satandan daha fazla kar et kazandığını söyleyen Tan, “Böyle durumlarda taklit, tağşişçiler kazanıyor. Bu grup yağın 5 litresinin 3 litresi 30 TL’lik bitkisel yağdır. İki kilosu ise 150 TL’lik yağ olsun. Beş litrenin maliyeti 390 TL. Bir de hepsi 5 litre değil 4.5 litre variyorlar. Bu yağı 500 ile 600 TL arasında satıyor. Bu adamlar yüzde yüzden fazla para kazanıyor.” diye söyledi. 

Gerçek yağ satan üreticinin karının düşük olduğunu da sözlerine ekleyen Tan, “Bir litre soğuk sıkım zeytinyağının fiyatı 190 TL. Bu fiyatın üzerine 30 TL teneke fiyatı koyuyor. 7 TL’ye etiket yapıyor. Toplam 15 TL’de dolum parası veriyor. Bunun üzerine 50 TL’de kargo fiyatı koyuyor. Yani toplamda litresini 292 TL’ye mal ediyor. Yani kilosu 300 TL’den satılan yağlardan düzgün bir para kazanılmıyor bile. Ama taklit, tağşişli ürün satanlar yüzde yüzün üzerinde kar ediyorlar.” diye konuştu. 

‘HALKIN SAĞLIĞIYLA OYNANIYOR’

“Ucuz etin yahnisi yavan olur diye bir laf var.” diyerek sözlerine devam eden Mustafa Tan, “Pahalı olan gerçek yağın değeridir. Ucuz olan ise değersiz yağın iki misli değerde satılmasıdır. Halkın burada sağlığıyla oynanıyor. Yağ aromaları ile yağlar yapılıyor. İnsanlar ucuz diye bunları alıyor. Ama bilmiyor ki o yağ değil. O yağ onun damarlarını tıkayacak.” dedi. 

DÖKME ZEYTİNYAĞI İHRACATININ YASAKLANMASI

Ticaret Bakanlığı, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatının, 1 Ağustos’tan itibaren 1 Kasım 2023’e kadar yasakması hakkında da yorum yapan Dr. Mustafa Tan, “Biz burada sektörün çatı kuruluşu olarak bu tür eylemlerin dönem başı planlanıp, herkesin yol haritasını bilip, ona göre bağlantılar yapması lazım. Yurtdışından gelen geri bildirimlerde biz mal tedariği açısından istikrarsız görünüyoruz. Bu yıl mecburen mal tedariğini yapıyorlar ama bu durumları unutmazlar.” diye belirtti. 

Dökme zeytinyağı ihracatının tamamen kapatılmasının maliyetlerden kaynaklı üreticiyi zor duruma düşüreceğinin altını çizen Tan, “Biz tamamen dökmeyi kapattık derseniz bizim fiyatlarımız yerlerde sürünür ve üreticiyi batırır ve ağacı bitiririz. Ağaç ve üreetici biterse ne ihracatçı, ne iç satıcı ne de market kalır. Dışarıdan gelen Tunus yağları yeriz. Onlarda da yağ olursa tabii. O yüzden üreticiyi, ihracatçıyı ve sektörü birlikte düşünmek lazım.” diye vurguladı.

‘FİYATLARI DÜŞÜRMENİN YOLU İHRACAT YASAĞI DEĞİL’

“İç piyasa fiyatlarını düşürmenin yolu ihracata baskı yapıp durdurmak değildir” diyerek sözlerine devam eden Tan, “Zaten bizim fiyatlarımız düşük. Bunu daha da düşürmek istiyorsanız; aradaki farkı prim olarak üreticiye vermeniz gerekir. Bu farkı prim olarak üreticiye vermeniz gerekiyor. Prim Türkiye’de şu an 80 kuruş. AB’den çok misli düşük. Orada 39,6 TL prim veriliyor.  Bizden neredeyse 50 misli fazla prim alıyorlar. “ dedi. 
 

Editör: Mert Alpdündar