İzmir Basın Kampı'nda Halk TV'ye Saldırıya Karşı Destek Mesajları
Seferihisar’da gerçekleşen 2. İzmir Basın Kampı, basın özgürlüğüne dair önemli bir platforma ev sahipliği yaptı. Basın özgürlüğünün Türkiye'deki mevcut durumu tartışılırken, Halk TV ekibine yönelik saldırıya sert tepkiler geldi. Özellikle İsmailağa Cemaati’ne ait bir kaçak yapıyı haberleştirmek isteyen Halk TV ekibine yönelik yapılan müdahaleler kampın gündemindeydi.
İzmir Karabağlar’da kaçak yapı haberi yapmaya çalışan Halk TV ekibi, cemaat mensupları tarafından saldırıya uğradı. Ekipteki muhabir, kameraman ve ulaştırma görevlisine yapılan bu saldırı, medya mensuplarının ne denli zorlu koşullarda çalıştığının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Saldırganlar, Halk TV'nin çekim yaptığı görüntüleri zorla sildirmeye çalıştı.
Gazetecilerden Halk TV’ye Dayanışma Mesajları
Seferihisar’da düzenlenen 2. İzmir Basın Kampı’nda, Halk TV’ye yönelik saldırıya karşı birçok gazeteci ve sendika temsilcisi destek açıklamalarında bulundu. Gazetecilik mesleğinin zorluklarına vurgu yapan konuşmacılar, basın özgürlüğünün korunması gerektiğinin altını çizdi.
Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) Genel Başkanı Ümit Kartal, Halk TV’ye yapılan bu saldırının basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Kartal, "Gazeteciler her zaman gerçekleri dile getirdikleri için hedef alınırlar. Bu saldırı, ülkemizde basın özgürlüğünün ne kadar tehlike altında olduğunu gösteriyor" dedi.
Ümit Kartal: "Gerçekleri Korumalıyız"
BAMAD Başkanı Ümit Kartal, yaptığı konuşmada, gerçeklerin korunmasının gazetecilerin temel görevi olduğunu vurguladı. "Gerçekler her zaman birilerinin rahatsız olmasına neden olur. Ancak gazetecilerin gerçeği ortaya çıkarmaktan geri durmaması gerekir," diyen Kartal, Halk TV ekibine yapılan saldırının toplumda daha fazla farkındalık yaratması gerektiğini belirtti.
Kartal, ayrıca tüm yurttaşların basın özgürlüğüne sahip çıkması gerektiğini ifade ederek, "Saldırıya uğrayan gazeteciler yalnızca haber yapma görevlerini yerine getiriyorlardı. Onlara sahip çıkmazsak, gerçeği öğrenme hakkımız elimizden alınmış olur" dedi.
Ferit Demir: "Gazetecilik Engellense de Gerçekler Yazılmalı"
Halk TV muhabiri Ferit Demir, yaşanan saldırıya rağmen gerçekleri yazmaya devam edeceklerini belirtti. "Bizler, gazetecilik yaparken engellemelerle karşılaşıyoruz, ancak bu bizi yıldırmayacak. Halkı doğru bilgilendirmek bizim görevimiz" şeklinde konuştu. Demir, meslektaşlarına geçmiş olsun dileklerini iletti ve yaşanan bu tür olayların gazetecilik aşkını daha da arttıracağını vurguladı.
Candan Yıldız: "Kaçak Yapıyı Yıkmak En Güzel Yanıt Olur"
Gazeteci Candan Yıldız, Türkiye’de cemaatlerin bu kadar rahat hareket edebilmesinin arkasındaki siyasal güç ilişkilerine dikkat çekti. Yıldız, kaçak yapının yıkılmasının en güzel yanıt olacağını ifade ederek, “Bu yapıların varlığı, denetim eksikliğinden kaynaklanıyor. Eğer bu yapılar yıkılmazsa, gazetecilere yönelik saldırılar devam eder” dedi. Yıldız, saldırıya uğrayan gazetecilere verilen desteğin, haberin sesine ses katmak olduğunu belirtti.
Tarikat Müdahaleleri Toplumsal Tepki Gerektiriyor
Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu da tarikat müdahalelerine karşı toplumun tepki göstermesi gerektiğini söyledi. "Son dönemde tarikatların medya üzerindeki baskısı arttı ve iktidar bu gruplara destek veriyor. Bu durumu kabul etmiyoruz" diyen Kahramanoğlu, bu tür olayların basın ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini ifade etti.
"Basına Karışmak Kimsenin Haddi Değil"
Disk Basın İş Sendikası Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, basının kamusal bir hizmet olduğunu vurgulayarak, "Kimse basının yaptığı habere karışamaz" dedi. Dedeoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın basın mensuplarının önünü açması gerektiğini belirterek, "Gazetecilere yönelik müdahaleler, basın özgürlüğüne yapılan saldırılardır. Bu durumun önüne geçmek için yetkililer bir an önce harekete geçmeli" diye konuştu.