Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Kansız, balığın besin değerini kaybetmeden tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti: “Balığı sağlıklı kılan en önemli unsur, mevsiminde ve doğru pişirme yöntemiyle tüketilmesidir. Kızartma yerine suda pişirme, fırın veya ızgara tercih edilmelidir. Haftada 2-3 kez tüketmek beyin ve kalp sağlığı için büyük fayda sağlar.”
Omega 3’ün mucizevi etkileri
Balık, özellikle Dokosaheksaenoik Asit (DHA) adlı Omega 3 türü sayesinde anne karnındaki bebeğin beyin gelişiminden ileri yaşlarda bilişsel performansın korunmasına kadar önemli etkiler sunuyor. Düzenli balık tüketimi;
-
Hafızayı güçlendiriyor,
-
Alzheimer riskini azaltıyor,
-
Odaklanmayı artırıyor,
-
Kalp ritmini düzenliyor,
-
Damar tıkanıklığı riskini düşürüyor.
Bağışıklık, kemik ve cilt sağlığını koruyor
Balığın içerdiği D vitamini, kemikleri güçlendirirken; Omega 3 yağ asitleri iltihap oluşumunu engelliyor. Ayrıca;
-
Selenyum ve çinko sayesinde enfeksiyonlara karşı koruyor.
-
E vitamini ile cildin elastikiyetini artırarak yaşlanma karşıtı etki sağlıyor.
-
Saç köklerini besleyip dökülmeyi azaltıyor.
Hangi balıklar tercih edilmeli?
Uzmanlar, ağır metal riski taşıyan dip balıklarının (kalkan, dil, barbun, mezgit, kefal) yerine, mevsiminde çıkan uskumru, sardalya, palamut, lüfer ve çipura gibi yüzey balıklarının tercih edilmesini öneriyor.
Kısacası, sofralara düzenli olarak balık eklemek yalnızca bugünü değil, gelecekteki sağlığı da güvence altına alıyor. Haftada en az iki kez balık tüketmek, beyni genç tutmanın ve hastalıklara karşı daha dirençli olmanın en lezzetli yollarından biri.