Çerkezoğlu, Türkiye'de sendikalaşma önündeki en büyük engellerden birinin toplu iş sözleşmesi yetki prosedürü olduğunu belirterek, bu prosedürün işçilerin sendika ve toplu sözleşme haklarını kısıtladığını ifade etti. AYM'nin, Birleşik Metal-İş Sendikası'nın başvurusu üzerine verdiği ve yetki davalarının uzun sürmesinin sendikal hak ihlali olduğuna hükmettiği karara atıfta bulunan Çerkezoğlu, "Anayasal hakkımız yargıya takılıyor, geçen süre işverenlere yarıyor." dedi. Çerkezoğlu, AYM kararının gereğinin yapılarak toplu iş sözleşmesi mevzuatının demokratikleştirilmesi ve Bakanlıkça verilen olumlu yetki tespitlerine işverenlerin haksız itirazlarının önüne geçilmesi için yasal düzenleme yapılması çağrısında bulundu.

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı Filmi: Oyuncuları, Konusu ve Detayları Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı Filmi: Oyuncuları, Konusu ve Detayları

Çerkezoğlu, sendikal hakların kullanımını kısıtlayan bir diğer uygulamanın ikili baraj sistemi olduğunu belirterek, Dev Sağlık-İş Sendikası’nın barajı aşmasına rağmen "rakam oyunlarıyla" baraj altı gösterilmesini "fiili engelleme" örneği olarak sundu. 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan ve sendikal faaliyetleri kısıtlayan yasakların halen yürürlükte olduğunu belirten Çerkezoğlu, Türkiye’de sendika hakkının, grev hakkının ve toplu iş sözleşmesi hakkının kâğıt üzerinde kaldığını söyledi. Grev hakkının "erteleme" adı altında yasaklandığını, anayasal ve evrensel bir hak olan sendika hakkının çeşitli yasal ve fiili engellerle kullanılamaz hale getirildiğini vurguladı.

Sendikalaşma önündeki yargı engeline ve sendikalı işçilere yönelik baskılara da değinen Çerkezoğlu, 2012 yılında çıkarılan 6356 sayılı yasanın da işçilerin sendikalaşmasının önünü açmadığını, eski sendikal yasalardaki antidemokratik zihniyetin devam ettiğini söyledi. İşverenlerin keyfi uygulamaları nedeniyle sendikalı işçilerin işten atıldığını, sendikalı işçilerin toplu sözleşme hakkını kullanamadığını belirten Çerkezoğlu, işverenlerin "parasını vererek Anayasayı çiğnediğini" söyledi. Sendikal hakları ihlal edenlerin cezalandırılmaması nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 118. maddesinin işlevsiz hale geldiğini de ekledi.

Çerkezoğlu, yasal engelleri aşarak barajı geçen sendikaların fiili engellerle karşılaştığını, Dev Sağlık-İş’in yaşadıklarının bunun en güncel örneği olduğunu belirterek, yetki davalarının 8-10 yıla kadar uzadığına dikkat çekti. İşverenlerin yetki tespitlerine "etik dışı" itirazlarda bulunduğunu, davaların yetkisiz mahkemelerde açılması gibi hilelerle uzatıldığını, bu süreçte işçilerin işten çıkarıldığını ve toplu iş sözleşmesi haklarının ellerinden alındığını ifade etti. Çerkezoğlu, sendikal barajlar ve antidemokratik toplu iş sözleşmesi yetki sistemi nedeniyle Türkiye’de toplu iş sözleşmesi kapsamının Avrupa ülkelerinin çok gerisinde olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ