Dünyanın en soğuk günüydü o gün… Takvimler şubatı değil ağustosu gösterseydi bile yine de en soğuk gün olacaktı 6 Şubat…Birbirinden farklı kar tanesi misali döküldü on binlerce can toprağa…Ama karlar eriyip gittiğinde bile toprak olamadı onlar, aylarca o enkazların altında yattılar sessizce, birer bez bebeklerdi sanki ama kefenleri bile olmadı aylarca…
Türkiye’yi içinde yanardağlar patlayan bir buzdağına çeviren o dünyanın en soğuk gününün üzerinden 1 yıl geçti. Hepimiz hafızalarımız canlandıkça yeniden üşümeye başladık. Ancak hatırlamak ne hacet daha unutamayan onbinler varken…
O günden bu yana elbet çok işler yapıldı, Devlet yaraları sarmaya çalıştı, yeni binalar elbet teslim ediliyor. Ama binaya ne hacet ancak beton dökmek gerek hala üşüyen o ürkek yüreklere…
Peki bu acı; Siyasetle, seçimle, o partinin, bu partinin belediye başkanı çıkarmasıyla dinebilir mi? Ama gelin görün ki AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan depremden en çok etkilenen Hatay’da kendi partisinin belediye başkan adayını tanıttı ve şunları söyledi:
“Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı.
Şu anda Hatay'daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra ‘bad-el harab-ül Basra’ oldu. Nerede belediye başkanı? Yok. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. Hatay, iş ve icraat yerine laf üreten CHP zihniyetinin elinde adeta heder oldu. Sizlerin de güçlü desteğiyle 31 Mart'ta Hatay'da yeni bir dönemin kapılarını aralayacağız. El ele, gönül gönüle vererek Hatay'ın hizmet ve eser siyaseti hasretini 56 gün sonra bitireceğiz.”
Yani şunu demiş Erdoğan “Hala acı çekiyorsanız bunun nedeni Hatay’da CHP’li belediye olmasıdır” Doğru mu anlamışım?
Ama anlaması gerekenler şunu anlamadı o dünyanın en soğuk gününden sonra;
Belediye başkanlığı ne hacet hepimiz kefensiz birer kar tanesi değil miyiz Allah’ın huzurunda?