AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, devam eden Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını da sürdürmesi, emtia piyasasını etkileyen jeopolitik gelişmeler arasında öne çıkıyor.

Analistler, jeopolitik gelişmelerin yanı sıra ABD ve Avrupa’da enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik süreçte ilerleme sağlanması ve buna paralel olarak faiz oranlarında indirimlere bu yıl başlanacağına yönelik beklentilerin de emtia fiyatlarını destekleyen unsurlar arasında yer aldığını belirtiyor.

Öte yandan, emtia ve ham madde piyasasındaki fiyatlarda yaşanan artış, ekonomilerin hala güçlü olduklarına ancak aynı zamanda yüksek enflasyonda bir süre daha kalıcılık yaşanabileceğine işaret ediyor.

Enflasyonun hedeflenen seviyelerden uzak kalması da başta ABD Merkez Bankası (Fed) gibi önde gelen ekonomilerdeki merkez bankalarının faiz oranlarını beklenenden daha uzun bir süre daha düşürmemesine yol açabilir.

Altının fiyatında rekor kırıldı

Jeopolitik gelişmelerin talep ve fiyatını en çok belirlediği emtialar arasında gösterilen altının ons fiyatında bu yılın ilk çeyreğinde tarihin en yüksek seviyeleri görüldü.

Yıla 2 bin 72 dolarla başlayan altının ons fiyatı, 31 Mart’ı 2 bin 257 dolarla tamamlayarak ilk çeyrekte yüzde 9’a yakın yükseliş kaydetti.

İlk çeyrekte ons fiyatında art arda rekor seviyelerin geçildiği altın; Çin, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelerin alımlarını sürdürmesiyle son olarak 9 Nisan'da 2 bin 382 dolar seviyesine çıkarak rekor yeniledi.

Özellikle Çin, altın alan ülkeler arasında üst üste 17 aydır rezervlerini desteklemek için altın alımı yaparken ülke rezervlerindeki altın, geçen ay Kasım 2015’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

ING tarafından 8 Nisan’da yayımlanan “Altının sıcak koşusu devam ediyor” başlıklı raporda, yatırımcı ilgisinin artık altına döndüğü ifade edilirken şu değerlendirmeye yer verildi:

“Yatırımcıların ekonomik şartlara, jeopolitik gerilimlere veya enflasyona karşı korunmak için güvenli liman varlıklarına yöneldiği istikrarsızlık zamanlarında altın, daha çekici hale geliyor. Yılın geri kalanında da bu durumun devam edeceğini düşünüyoruz.”

Gümüş ise ons bazında yıla 23,3 dolar fiyatla giriş yaparken mart sonunda fiyatı 25 dolara yükseldi.

Analistler, gümüş fiyatının geçmişte de uzun süre altının arkasında kaldığı dönemlerin bulunduğuna, altının fiyatında yaşanacak değişimlerin gümüşün fiyatını da etkileyebileceğine işaret ediyor.

Petrolde yaklaşık yüzde 14 artış yaşandı

Tüm dünyada talebin sürdüğü petrolün küresel fiyatında da ilk çeyrekte yükseliş yaşandı.

Brent tipi ham petrolün varil fiyatı ilk çeyrekte 78 dolardan 89 dolara yükselirken jeopolitik gelişmelerin yanı sıra üretici ülkelerin attığı adımlar bu alanda etkili oluyor.

Ulaşımın yanı sıra üretimde de ham madde amacıyla kullanılan petrolün fiyatındaki yükseliş, enflasyonu da olumsuz yönde etkiliyor.

Ukrayna’nın Rusya’daki petrol rafinelerine düzenlediği saldırılar petrol fiyatlarının ilk çeyrekte artmasında etkili olurken İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle Orta Doğu’da artan gerginlik de fiyatlarda yukarı yönlü harekete sebep oluyor.

Ukrayna, ilk çeyrekte düzenlediği insansız hava araçları saldırılarıyla çok sayıda Rus rafinerisindeki üretimi etkilerken Rusya da iç piyasaya yönelik bir önlem olarak akaryakıt ihracatında kısıtlamaya gitmişti.

Bunun yanı sıra Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun üretim kısıntısına yönelik adımları da ilk çeyrekteki fiyat hareketlerini etkiledi.

Kakao fiyatındaki yükseliş dikkati çekti

Kakao, emtia piyasasında ilk çeyreğin sonlarında fiyatındaki hızlı artış nedeniyle öne çıktı.

Fildişi Sahili ve Gana'daki büyük kakao fabrikalarının tohum maliyetlerini karşılayamadıkları için üretimi kısma veya durdurma kararı alması nedeniyle kakao fiyatları rekor kırdı.

En önemli kakao üreticisi ülke olan Fildişi Sahili'nde hasadın önemli ölçüde azalması bekleniyor. Ülke, dünya kakao arzının yaklaşık yüzde 45'ini karşılıyor.

Nijerya ve Gana gibi diğer kakao üreticisi ülkelerde de verim, beklentilerin oldukça gerisinde bulunuyor.

Kakao çekirdeklerinin gelişimini etkileyen sıcaklık ve kuraklık nedeniyle nisan ayında başlayacak ara hasadın da geçen yıla göre düşük seviyede olacağı tahmin ediliyor.

New York Ticaret Borsasında işlem gören mayıs vadeli kakaonun ton başına fiyatı, 26 Mart’ta yaklaşık yüzde 4,6 yükselişle 10 bin 75 doları görerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Emtianın fiyatı yıl başında yaklaşık 4 bin 300 dolar seviyesindeydi.

Kaynak: aa