Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansı olan COP31’e ev sahipliği yapacağı 2026 yılı yaklaşırken çevre politikalarında kapsamlı bir dönüşüm başlatıyor. Bu kapsamda artık evsel çöpler, kaynağında ayrıştırılarak toplanacak; gıda atıkları başka, ambalaj atıkları başka şekilde değerlendirilecek.

Poşetlerle Evde Ayrıştırma Dönemi Başlıyor

Belediyeler, her haneye iki renkte büyük boy çöp poşeti dağıtacak. Vatandaşlar, mutfak ve diğer evsel atıkları bir poşete; kâğıt, karton, plastik, cam, alüminyum gibi geri dönüştürülebilir materyalleri ise diğer renkteki poşete koyacak. Bu uygulamayla atıklar karışmadan toplanacak ve doğrudan geri dönüşüm tesislerine gönderilecek.

Çöp Kamyonları Artık Ayrı Çalışacak

Yeni sistem çöp toplama takvimini de değiştirecek. Belediye araçları dönüşümlü olarak çalışacak: bir gün evsel atıkları, bir gün ise geri dönüştürülebilir atıkları toplayacak. Bu yöntemle toplama maliyetlerinin azalması ve karbon salınımının düşmesi hedefleniyor.

Alışkanlık Kazanılırsa Sıklık Azalabilir

Bakanlık yetkilileri, sistemin başlangıç aşamasında vatandaşlara poşet desteği verileceğini, ancak ayrıştırma alışkanlığı geliştikçe çöp toplama sıklığının azaltılabileceğini ifade ediyor. Avrupa Birliği uygulamalarında olduğu gibi haftada bir kez toplamanın yeterli olabileceği belirtiliyor. AB’de bu tür sistemlerde karışık çöp atanlara ciddi para cezaları uygulanıyor.

Bazı Belediyeler Uygulamaya Başladı

Bazı yerel yönetimler, bu uygulamanın ilk adımlarını çoktan attı. Örneğin İstanbul’un Kadıköy ilçesinde vatandaşlara mobil uygulamalarla hangi atığın nereye bırakılacağı gösteriliyor. Konya Büyükşehir Belediyesi de benzer şekilde atık noktalarını harita üzerinde kullanıcılarla paylaşıyor. Bahçelievler Belediyesi ise evlere verilen mavi poşetlerle ambalaj atıklarının ayrı şekilde toplanmasını teşvik ediyor.

Sıfır Atık Hareketi 8. Yılında

Türkiye’de 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sekiz yıl içinde milyonlarca ton atığın geri kazanımını sağladı. Rakamlar, 32.5 milyon ton kâğıt-karton, 9.1 milyon ton plastik ve 3.1 milyon ton cam gibi atıkların ekonomiye kazandırıldığını gösteriyor. Sıfır Atık Hareketi kapsamında bugüne kadar yapılan geri kazanım çalışmaları, yalnızca çevreyi korumakla kalmadı, aynı zamanda ekonomiye de güçlü bir katkı sundu. Geri dönüşüm faaliyetleri sayesinde yaklaşık 256 milyar TL’lik ekonomik değer oluşturuldu. Bu rakam, onlarca şehir hastanesi ya da yüzlerce okulun inşa edilebileceği büyüklükte bir kaynağa karşılık geliyor.

Elde edilen kazanımlar bununla da sınırlı kalmadı. Atıkların geri dönüştürülmesiyle 1,7 trilyon litre su tasarrufu sağlandı. Bu miktar, İstanbul’un yaklaşık yedi yıllık su ihtiyacına denk geliyor ve doğal kaynakların korunması açısından kritik bir tablo ortaya koyuyor.

Enerji cephesinde de çarpıcı sonuçlar elde edildi. Geri kazanım sayesinde 54,6 milyar litre petrol tasarrufu sağlanarak, Türkiye’deki tüm araçların yıllık yakıt tüketimine eş değer bir kazanım elde edildi. Bu tasarruf, aynı zamanda 552,7 milyon ağacın kesilmesinin önüne geçilmesi anlamına geliyor. Rakamlar, Türkiye ormanlarının yaklaşık yüzde 6’sına, Amazon Ormanları’nda ise on bin kilometrekarelik bir alana denk düşen bir çevresel kazanıma işaret ediyor.

TOKİ 500 bin sosyal konut kuralarında geri sayım başladı: İşte o tarih!
TOKİ 500 bin sosyal konut kuralarında geri sayım başladı: İşte o tarih!
İçeriği Görüntüle

“8’inci Yılında 8 Milyar İnsan İçin” sloganıyla yoluna devam eden Sıfır Atık Hareketi, geri kazanım oranlarında da dikkat çekici bir yükseliş sağladı. 2017 yılında yüzde 13 seviyesinde olan geri kazanım oranı, 2024 itibarıyla yüzde 36,1’e ulaştı. Türkiye, bu ivmeyi sürdürerek 2035 yılında yüzde 60 geri kazanım oranı hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ