TEPAV Makroekonomi Çalışma Grubu’nun yayımladığı Para Politikası Değerlendirme Notu, erken faiz indirimi ihtimalinin enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratabileceği uyarısında bulundu. Notta, mevcut ekonomik koşullar ve para politikasının geleceğine yönelik önemli tespitler yer aldı.
G20 ÜLKELERİYLE KIYASLANDIĞINDA TÜRKİYE’NİN ENFLASYONU YÜKSEK SEVİYEDE
Raporda, Eylül 2024 itibarıyla Türkiye’nin aylık tüketici enflasyonunun G20 ülkeleri arasında en yüksek seviyelerde olduğu belirtildi. Türkiye’nin risk primi 270 baz puanı civarında seyretmesine rağmen daha düşük seviyelere çekilmesi gerektiği vurgulandı.
ENFLASYONDA AZALIŞ BEKLENTİSİ VAR, ANCAK RİSKLER DEVAM EDİYOR
TEPAV, mevcut ekonomik programın sürdürülmesi durumunda enflasyonda bir azalma eğilimi görüleceğini, ancak kredi piyasasındaki kısıtlamalar ve yüksek faiz oranlarının bu süreci zorlaştırdığını belirtti.
BÜTÇE AÇIĞI YÜKSEK SEYREDİYOR
Raporda, alınan tedbirlere rağmen Türkiye'nin bütçe açığının 2024 yılında yüksek seviyede kalmaya devam ettiği ifade edildi. Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine ulaşılması için ek önlemlerin alınması gerektiği belirtildi.
KAMU FİYAT ARTIŞLARI MALİYET BASKISI YARATIYOR
Kamu tarafından belirlenen mal ve hizmet fiyatlarındaki artışların, üretim maliyetlerini artırarak enflasyon baskısını derinleştirdiği vurgulandı. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında yüksek aylık enflasyon oranlarının bu fiyat artışlarıyla bağlantılı olduğu ifade edildi.
RASYONEL EKONOMİYE GEÇİŞ PROGRAMININ GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR
Değerlendirme Notu’na göre, ekonomide başlatılan rasyonelleşme sürecinin kapsamlı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiği belirtilirken, programın başarısının toplumsal destekle mümkün olacağı ifade edildi.
PARA VE MALİYE POLİTİKALARINDA KOORDİNASYON ŞART
TEPAV, yalnızca para ve maliye politikalarına dayalı bir programın ekonomik yavaşlamaya neden olabileceği uyarısında bulundu. Ekonomik daralma risklerinin, programın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğine dikkat çekildi.
FAİZ KARARLARINDA ŞEFFAFLIK VURGUSU
Notta, faiz kararlarına dair açıklamaların yalnızca Merkez Bankası tarafından yapılmasının önemi vurgulandı. Farklı kurumların açıklamalarının para politikasının etkisini zayıflatabileceği ve risk primini olumsuz etkileyebileceği belirtildi.
ENFLASYON HEDEFLERİNDEKİ TUTARSIZLIK GÜVENİ ZEDELİYOR
Merkez Bankası ve OVP’deki enflasyon tahminleri arasındaki farkların güveni sarstığı ifade edildi. Ağustos Enflasyon Raporu'nda yer alan tahminlerin, OVP'de farklı değerlerle güncellenmesinin beklentileri olumsuz etkilediği belirtildi.
KAPSAMLI YAPISAL REFORMLAR ŞART
TEPAV, para ve maliye politikalarının yanı sıra yapısal reformların da kaçınılmaz olduğunu belirtti. Yeşil dönüşüm, eğitim kalitesinin artırılması ve hukuk sisteminin güçlendirilmesi gibi reformların, ekonomik dengeyi sağlamak açısından kritik olduğu ifade edildi.
Ayrıca, vergi reformları ve koşullu gelir garantilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Kurumların bağımsızlığının sağlanmasının, güven ortamını yeniden tesis etmek açısından büyük önem taşıdığı belirtildi.