Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesini güçlendirecek olan İklim Kanunu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. 11 Nisan 2025 itibarıyla kanunun ilk 4 maddesi kabul edildi. Bu maddeler, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde uygulayacağı politikaların temel ilkelerini ortaya koyuyor ve birçok sektörü yakından ilgilendiren düzenlemeler içeriyor.
İklim Kanunu, doğal afetler, karbon emisyonları, yenilenebilir enerji ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konularda Türkiye’nin gelecek vizyonunu belirleyecek kapsamlı bir yasal çerçeve sunuyor.
İklim Kanunu’nun ilk 4 maddesi neleri kapsıyor?
1. Net sıfır emisyon ve iklim politikalarının ana ilkeleri
Kanunun ilk maddesi, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon emisyonu hedefine yönelik ilkeleri belirliyor. Bu hedef doğrultusunda, kamu kurumları, özel sektör ve bireyler için gerekli düzenlemeler yapılacak. İklim politikalarının planlanmasında doğal kaynakların korunması, düşük karbonlu üretim süreçlerinin teşviki ve sürdürülebilir kalkınma esas alınacak.
2. İklim değişikliği kaynaklı afetlere dayanıklı toplum ve şehirler
İkinci madde, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik şehir planlamasını zorunlu hale getiriyor. Bu kapsamda, afetlere dayanıklı ve dirençli şehirlerin oluşturulması, risk yönetimi ve erken uyarı sistemlerinin kurulması için yeni düzenlemeler hayata geçirilecek. Bu maddeyle, sel, kuraklık ve yangın gibi afetlerde kayıpların minimuma indirilmesi hedefleniyor.
3. Yenilenebilir enerji teşviki ve sürdürülebilir üretim modelleri
Üçüncü madde, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikine yönelik düzenlemeleri içeriyor. Doğa dostu üretim süreçleri için hem özel sektöre hem de kamuya yönelik teşvik mekanizmaları oluşturulacak. Biyoçeşitliliğin korunması ve yeşil alanların artırılması da bu maddenin öncelikleri arasında yer alıyor.
4. Su ve gıda güvenliğini artırma önlemleri
İklim Kanunu’nun dördüncü maddesi, su ve gıda güvenliğinin sağlanması için gereken yasal düzenlemeler üzerine odaklanıyor. Tarım sektöründe iklim değişikliğinin risklerini azaltmaya yönelik yeni politikalar geliştirilecek. Ayrıca, yerel ve ulusal düzeyde eylem planları hazırlanarak tarımsal üretimin sürdürülebilirliği güvence altına alınacak.
Kanun neler getirecek?
Türkiye’nin ilk İklim Kanunu, hem ulusal hem de yerel düzeyde çevresel dönüşümü sağlayacak birçok düzenlemeyi içeriyor. Kabul edilen maddelere göre:
-
Afet yönetiminde risk analizi ve erken uyarı sistemi zorunlu hale gelecek.
-
Biyoçeşitliliğin korunması ve yeşil alanların artırılması için yasal teşvikler oluşturulacak.
-
Doğa dostu üretim süreçleri ve yenilenebilir enerji kullanımı desteklenecek.
-
Gıda ve su güvenliğini artırmak için kriz yönetimi planları hazırlanacak.
Sektörler ve bireyler için neler değişecek?
Kanunun uygulanmaya başlanmasıyla:
-
Sanayi ve enerji sektörleri, karbon ayak izini azaltan üretim tekniklerine yönelmek zorunda kalacak.
-
Belediyeler ve şehir planlamacıları, afetlere dirençli altyapılar oluşturmak için yeni düzenlemeler yapacak.
-
Tarım ve gıda sektörü, iklim dostu tarım yöntemlerini benimseyecek.
-
Bireyler ise enerji tüketimi ve doğal kaynak kullanımı konusunda bilinçlendirme kampanyalarına dahil edilecek.