CHP'nin 38. Kurultay'ı siyaseti uzaktan izleyenler için büyük bir sürprizle sonuçlandı. Ancak siyasetin özü tam da budur. Hatta siyaset için tam anlamıyla 'arkadan iş çevirme sanatıdır' diyebiliriz. Bu yalnızca Türkiye'de değil tüm dünyada böyledir...
Ancak Türkiye'de bu sanat dalı diğer sanat dallarından çok daha fazla sevildiği için en ufak mahalle örgütlenmelerinde dahi herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışır. Bu yüzden Türkiye'nin en köklü partisinin genel başkanlığı için yapılan yarışta 'Oscar'lık bir performans gerekiyordu, o da oldu...
Aslında işi bu noktaya getiren Kılıçdaroğlu'nun kendisiydi. Kaybetmeye doyamadığı seçimlere bir yenisini daha eklemekten yine kendini alamadı. Ama madalyonun diğer yüzünde Kılıçdaroğlu'nun getirdiği belediye başkanları da vardı. Yerel seçimlere ramak kala genel başkana karşı durmak kendi ipini çekmek olacağı için yüzde 99'u Kılıçdaroğlu'na destek nidaları attı...
'Oscar'lık performanslar da işte bu noktada başladı. Pazarlıkları yönettiği iddia edilen İmamoğlu, kime ne söz verdiyse Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık iktidarı bir gecede yıkıldı. Peki İzmir'de ne oldu? Büyükşehir ayağında ne olduğunu ancak belediye başkan adayı açıklandığında anlayabiliriz. Çekinmeden Özgür Özel'i desteklediğini açıklayan ise sadece mevcut 3 başkan oldu. Biri Karşıyaka, biri Güzelbahçe, diğeri Gaziemir . O yüzden Tunç Soyer'in nasıl bir hamle yaptığı çok önemli. Eğer ilk başlarda dillendirdiği 'değişim' tavrını kurultayda devam ettirmediyse İzmir'in yeni Belediye Başkanı ya Cemil Tugay ya da Mustafa İnce olacaktır. Ama benim başka bir favorim var. Aradan zaman geçtiği için hepimizin unuttuğu, Buca'da son dakika Tuncay Özkan hamlesiyle adaylığı düşürülen Suat Nezir. yeni genel başkanın profiline baktığımızda gerçekten bir değişim yaşanacaksa Nezir bu değişimin en önemli göstergesi ve yüzü olabilir.