Türkiye'nin gayrimenkul sektöründe bir döneme damgasını vuran ancak sonrasında yaşadığı sorunlarla gündemden düşmeyen Yeşil GYO'nun, mali darboğazdan çıkmak için başvurduğu konkordato sürecinde yeni bir aşamaya geçildi. Şirketin amiral gemisi projelerinden biri olması hedeflenen ancak yaşanan imar sorunları nedeniyle bir krize dönüşen Innovia 4 projesinin yarattığı finansal enkaz altında kalan şirket, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kapısını çalmıştı. Mahkeme, şirketin borçlarını yapılandırarak faaliyetlerine devam etme umudunu korumak adına, daha önce verdiği geçici mühlet kararını 3 ay daha uzattı. Bu karar, şirkete zaman kazandırırken, binlerce mağdurun ve yatırımcının gözünü kulağını da mahkemeden çıkacak nihai karara çevirmesine neden oldu.

Mahkemeden 3 ay daha 'nefes alma' süresi

Şubat 2025'te konkordato talebinde bulunarak piyasaları şaşırtan Yeşil GYO için hukuki süreç devam ediyor. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, ilk etapta şirkete 3 aylık geçici bir mühlet tanımış, bu süre daha sonra 1 ay daha uzatılmıştı. Gelinen noktada mahkeme, şirketin mali durumunu ve sunduğu iyileştirme projelerini değerlendirerek, 10 Haziran 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 aylık yeni bir geçici mühlet kararı daha verdi. Bu karar, şirketin alacaklılarının baskısından bir süreliğine daha korunacağı ve bir çıkış yolu bulmak için zaman kazanacağı anlamına geliyor.

Tüketicinin ekonomiye güveni dipte: Endeks 'milim milim' arttı
Tüketicinin ekonomiye güveni dipte: Endeks 'milim milim' arttı
İçeriği Görüntüle

Şirket, bu kritik kararı, şeffaflık ilkesi gereği Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı bildirimle kamuoyuna ve yatırımcılarına duyurdu. KAP'a yapılan açıklamada, "Şirketimiz Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. hakkında; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, 2025/499 Esas sayılı dosya ile 10/06/2025 tarihinden başlamak üzere konkordato için üç ay geçici süre verilmiş, bu süre zarfında görev yapmak üzere konkordato komiserleri görevlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi. Bu komiserler, sürecin hukuka uygun ve şeffaf bir şekilde ilerlemesini denetleyecek ve şirketin mali faaliyetlerini mahkeme adına gözlemleyecek.

Konkordatoya giden yoldaki dikenler: İmar sorunları ve müşteri iadeleri

Peki, borsada işlem gören ve büyük projelere imza atan bir gayrimenkul devi, nasıl oldu da konkordato ilan etme noktasına geldi? Şirketin KAP'a daha önce yaptığı açıklamalardaki itiraflar, sorunun temelinde yatan ve bir kartopu gibi büyüyen krizi net bir şekilde ortaya koyuyor. Her şey, şirketin en iddialı projelerinden biri olan Innovia 4 ile ilgili yaşanan ve bir türlü aşılamayan imar sorunlarıyla başladı. Bu sorunlar nedeniyle projenin ilerleyememesi, dairelerini zamanında teslim alamayan müşterilerin tepkisine ve hukuki süreçlere yol açtı.

Şirketin açıklamasına göre, mağduriyet yaşayan müşterilerin dairelerini iade etme talepleri, finansal yapıyı temelinden sarstı. Bu süreçte tam 640 daire, faiziyle birlikte müşterilere geri ödendi. Bu devasa iade operasyonu, şirketin nakit kaynaklarını çok ciddi manada eriterek, hem şirketin kendisini hem de çalıştığı diğer taşeron ve tedarikçileri zor duruma düşürdü. Nakit akışının bozulmasıyla birlikte, bazı alacaklı müşterilerin şirketin iflasını istemli alacak davası açması, yönetim kurulunu iflas tehdidine karşı tek yasal koruma kalkanı olan konkordatoya başvurmaya itti.

16 milyar tl'lik varlığı koruma ve projeyi tamamlama hedefi

Yeşil GYO yönetimi, konkordato sürecini bir son olarak değil, bir yeniden yapılanma ve küllerinden doğma fırsatı olarak gördüğünü belirtiyor. Şirketin temel hedefi, iflas durumunda yok pahasına elden çıkarılabilecek olan yaklaşık 16 milyar TL'lik devasa öz varlıklarını korumak. Bu varlıkları koruyarak, hem şirketin hem de binlerce alacaklının ve hissedarın menfaatlerini güvence altına almak amaçlanıyor.

Konkordato projesinin merkezinde ise krize neden olan Innovia 4 inşaatının tamamlanması yatıyor. Şirket, mahkemenin sağlayacağı koruma kalkanı altında, müşterilerin alacaklarını makul bir vadeye yayarak ve projenin tamamlanmasıyla elde edilecek gelirle finansal yapısını yeniden güçlendirmeyi hedefliyor. Bu zorlu ve karmaşık sürecin her adımı, mahkeme tarafından atanan ve alanında uzman olan konkordato komiserlerinin gözetiminde ve denetiminde yürütülüyor. Bu komiserler, şirketin harcamalarından anlaşmalarına kadar her türlü mali adımını kontrol ederek, sürecin alacaklıların aleyhine işlememesini sağlıyor.

Sektör için bir uyarı niteliğinde: İnşaat değil, hukuk riski

Yeşil GYO'nun yaşadığı bu süreç, sadece tek bir şirketin mali hikayesi olmanın ötesinde, Türkiye'deki gayrimenkul sektörü için de önemli dersler ve uyarılar barındırıyor. Bu vaka, sektördeki en büyük riskin her zaman ekonomik dalgalanmalar veya talep düşüşü olmadığını; bazen öngörülemeyen bürokratik engellerin, çözülemeyen imar ve ruhsat sorunlarının, en güçlü şirketleri bile nasıl bir anda dizleri üzerine çökertebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek oldu.

Büyük umutlarla başlanan, on binlerce konutluk dev projelerin, bir imar planı değişikliği veya bir mahkeme kararıyla nasıl bir enkaza dönüşebileceği, Yeşil GYO örneğinde net bir şekilde görüldü. Bu durum, hem sektöre yatırım yapan yerli ve yabancı yatırımcılar hem de bu projelerden ev sahibi olma hayali kuran vatandaşlar için, bir projenin sadece temelinin değil, aynı zamanda hukuki zemininin de ne kadar sağlam olduğunun sorgulanması gerektiğini ortaya koyuyor. Piyasa aktörleri ve on binlerce Innovia mağduru, şimdi İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bu ek sürenin sonunda vereceği nihai kararı ve Yeşil GYO'nun bu finansal fırtınadan çıkıp çıkamayacağını nefesini tutarak bekliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ