Türkiye'de yaklaşık 4 milyon kamu çalışanı ve 2 milyondan fazla kamu emeklisinin geleceğini doğrudan şekillendirecek olan 8. Dönem Toplu Sözleşme (TİS) görüşmeleri için ilk ve en önemli adım atıldı. Milyonların nefesini tutarak beklediği süreçte, kamu görevlileri adına masaya oturma yetkisine sahip en büyük konfederasyon olan Memur-Sen, önümüzdeki iki yıl için zam ve sosyal hak taleplerini kamuoyuna açıkladı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tarafından düzenlenen basın toplantısıyla duyurulan teklif paketi, son yıllarda yüksek enflasyon karşısında eriyen alım gücünü telafi etme ve memura "nefes aldırma" hedefini taşıyor. 2026 yılı için talep edilen kümülatif yüzde 88'lik rekor memur zammı oranı, hükümet ile sendikalar arasında yaşanacak pazarlığın ne kadar zorlu geçeceğinin ilk işareti olarak yorumlandı. Bu teklif, yalnızca maaşlara odaklanmakla kalmıyor; aile yardımından bayram ikramiyesine, vergi düzenlemesinden kreş yardımına kadar hayatın her alanına dokunan köklü değişiklikler içeriyor.

Pazarlık masasına konulan rekor teklif

Memur-Sen'in açıkladığı teklifin merkezinde, maaşlara yapılacak artışlar yer alıyor. Konfederasyon, geleneksel altı aylık zam oranlarının ötesinde, maaşlardaki erimeyi tabandan telafi etmeyi amaçlayan çok katmanlı bir artış modeli öneriyor. 2026 yılı için sunulan teklifin detayları şu şekilde: Öncelikle, tüm kamu görevlilerinin maaşlarına 10 bin liralık bir seyyanen zam yapılması talep ediliyor. Bu adımın ardından, ortaya çıkacak yeni maaşlar üzerine yüzde 10 oranında refah payı eklenmesi isteniyor. Bu iki temel iyileştirmenin ardından ise 2026'nın ilk altı ayı için yüzde 25, ikinci altı ayı için ise yüzde 20 oranında dönemsel zam talep ediliyor. Bu kalemler alt alta konulduğunda, 2026 yılı için talep edilen toplam artış oranı kümülatif olarak yüzde 88'i buluyor.

2027 yılı için ise benzer bir formülle, ancak daha mütevazı oranlarla bir teklif sunuluyor. 2027'nin başında tüm maaşlara 7 bin 500 liralık bir seyyanen zam yapılması ve bunun üzerine ilk altı ay için yüzde 20, ikinci altı ay için ise yüzde 15'lik oransal artışlar talep ediliyor. Bu taleplerin kümülatif etkisi ise 2027 yılı için yaklaşık yüzde 47'lik bir artışa denk geliyor. Bu oranlar, Memur-Sen'in sadece enflasyonu telafi etmeyi değil, aynı zamanda geçtiğimiz yıllardaki alım gücü kayıplarını da geri kazanmayı hedeflediğini gösteriyor.

Sadece maaş değil, sosyal haklar da gündemde

Memur-Sen'in teklif paketi, maaş zammının yanı sıra, memurun ve ailesinin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen sosyal haklarda da "astronomik" olarak nitelendirilebilecek artışlar içeriyor. Bu taleplerin başında, aile yardımları geliyor. Mevcut durumda 2 bin 660 lira olarak ödenen eş yardımının, yaklaşık dört kat artırılarak 11 bin 700 liraya çıkarılması isteniyor. Çocuk yardımı konusunda ise daha radikal bir talep var. Halihazırda 0-6 yaş arası çocuklar için 585 lira gibi sembolik bir rakam olan yardımın, üç ve daha fazla çocuğu olan memurlar için her bir çocuk başına 8 bin 375 lira gibi ciddi bir seviyeye yükseltilmesi teklif ediliyor. Bu talebin, hükümetin nüfus artışını teşvik politikalarıyla da uyumlu olduğu ve bu yönde bir baskı unsuru olarak kullanılacağı düşünülüyor. Masadaki bir diğer önemli başlık ise emeklileri de kapsayan bayram ikramiyesi. Memur-Sen, Ramazan ve Kurban bayramlarında tüm kamu görevlileri ve emeklilerine 23 bin 410 lira tutarında bayram ikramiyesi ödenmesini talep ediyor.

Akaryakıt piyasasında yeni zam!
Akaryakıt piyasasında yeni zam!
İçeriği Görüntüle

Vergi dilimi 'kâbusu' için çözüm talebi

Yıllardır her toplu sözleşme döneminde gündeme gelen ancak bir türlü kalıcı çözüme kavuşturulamayan vergi dilimi sorunu, bu yıl da Memur-Sen'in en öncelikli talepleri arasında yer alıyor. Konfederasyon, yılın başında alınan maaş zamlarının, yılın ilerleyen aylarında bir üst vergi dilimine geçilmesiyle erimesine son verilmesini istiyor. Bu "gizli vergi artışı" olarak da nitelendirilen soruna karşı sunulan net çözüm önerisi ise, kamu görevlilerinin gelir vergisi oranının yüzde 15'e sabitlenmesi. Bu talebin kabul edilmesi, memurların yıl boyunca maaşlarında beklenmedik düşüşler yaşamasının önüne geçecek ve maaş artışlarının etkisinin daha kalıcı olmasını sağlayacak. Bu madde, sendika için pazarlık masasında en az oransal zam kadar kritik bir öneme sahip.

Kreşten servise, doğum izninden kıdeme: Hayatı kolaylaştıracak adımlar

Memur-Sen'in teklifleri, memurların iş ve yaşam dengesini iyileştirmeye yönelik çok sayıda somut öneri de içeriyor. Özellikle çalışan anneler için büyük önem taşıyan kreş yardımı konusunda, ücretsiz servis hizmeti verilemeyen yerlerde her bir çocuk için aylık 8 bin 780 lira kreş yardımı yapılması talep ediliyor. Doğum izni konusunda ise uluslararası standartlara yakın bir talep dikkat çekiyor. Ücretli doğum izninin 60 haftaya çıkarılması ve mevcut süt izni sürelerinin de uzatılması isteniyor. Kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak ve personelin motivasyonunu yükseltmek amacıyla, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının keyfiyete bırakılmaması, belirli ve öngörülebilir periyotlarla düzenlenmesi de masadaki önemli maddelerden biri. Ayrıca, son 5 yılda disiplin cezası alan personele yönelik bir "disiplin affı" getirilmesi de sendikanın talepleri arasında yer alıyor. Kıdem aylığı gösterge rakamının yüzde 100 artırılması ve bu hesaplamadaki 25 yıllık süre sınırının kaldırılması ise özellikle meslekte uzun yıllarını geçirmiş deneyimli personeli hedefliyor.

Gözler şimdi hükümetin karşı teklifinde

Memur-Sen'in bu kapsamlı ve iddialı teklif paketini kamuoyuna açıklamasıyla birlikte, toplu sözleşme sürecinde pazarlık ateşi de resmen yanmış oldu. Milyonlarca memur ve emeklinin gözü şimdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğündeki kamu işveren heyetine çevrildi. Hükümetin, Memur-Sen'in bu rekor taleplerini nasıl karşılayacağı, kendi karşı teklifinin ne olacağı ve bütçe imkanlarını ne ölçüde gerekçe göstereceği merak konusu. Önümüzdeki haftalarda başlaması beklenen müzakereler, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na gitmeden uzlaşmayla sonuçlanıp sonuçlanmayacağını gösterecek. Ancak sendikanın masaya bu kadar güçlü bir talep listesiyle oturması, 2026 ve 2027 yıllarında memur maaşları ve sosyal haklarında önemli değişikliklerin yaşanacağının habercisi olarak kabul ediliyor. Bu süreç, sadece memurların değil, aynı zamanda piyasadaki genel maaş seviyelerini ve enflasyon beklentilerini de etkileme potansiyeli taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ