Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, kasım ayında yayımlanan Finansal İstikrar Raporu’nun ön sözünde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecek beklentilerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Dezenflasyon sürecinin sürdüğünü vurgulayan Karahan, bu sürecin Türk lirası varlıklara olan güveni artırdığını ifade etti.
Finansal sıkılık cari dengeyi destekliyor
Raporda, finansal koşullardaki sıkılığın korunduğunu belirten Karahan, bu durumun iç talepte dengelenme sağlarken cari dengedeki iyileşmeyi de desteklediğini kaydetti. Para politikasının sıkı duruşunun, makroihtiyati politikalarla desteklenmeye devam ettiğini söyleyen Karahan, alınan önlemlerle kredi büyümesinin dezenflasyon hedefleriyle uyumlu olduğunu dile getirdi.
Türk lirası mevduatında istikrarlı artış
TCMB Başkanı, Türk lirası mevduat payında gözlemlenen düzenli artışın finansal sistemin istikrarına katkı sağladığını belirtti. Kur korumalı mevduat bakiyesindeki gerilemenin, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini ve Merkez Bankası bilançosu üzerindeki riskleri azalttığını ifade etti.
Karahan, mevcut para politikası bileşiminin, Türk lirası tasarruflarını destekleyecek seviyelerde mevduat faiz oranları oluşturduğunu ve bunun ekonomik risk algısını iyileştirerek risk primini düşürdüğünü vurguladı.
Bankacılık sistemi güçlü sermaye tamponları ile güvende
Firmaların düşük borçluluk seviyelerinin ve bankaların ihtiyatlı karşılık politikalarının, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen aktif kalitesini koruduğuna dikkat çeken Karahan, bankaların güçlü sermaye ve likidite tamponları sayesinde risklerin yönetilebilir seviyede kaldığını ifade etti.
Küresel ve yurt içi görünüm takip ediliyor
Fatih Karahan, raporda yer alan değerlendirmeleri şu sözlerle tamamladı: "Küresel ve yurt içi makro finansal görünümle birlikte finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin analiz edildiği Finansal İstikrar Raporu’nun bu sayısının, tüm okuyucular için faydalı olmasını temenni ediyorum."
Dezenflasyon süreci güven artırıyor
Karahan, sıkı para politikası ve güçlü makroihtiyati çerçeve sayesinde Türk lirası varlıklarına olan ilginin giderek arttığını ve bu durumun finansal istikrarı güçlendirdiğini belirtti. Mevcut politikaların, Türkiye ekonomisinin gelecekte daha sağlam bir zeminde ilerlemesini destekleyeceği öngörülüyor.