Çimen Eser Yıldız/Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye’deki toplumsal şiddete karşı yasal ve sosyal çalışmalar yapılmasına karşın önleyici ve koruyucu çalışmaların gündeme gelmediğini belirtti. Tarhan, kadınlara yönelik şiddeti önlemek için çıkarılan kanunlara rağmen şiddetin azalmadığını, daha çok arttığını söyledi. Şiddet olaylarında evden uzaklaştırma kararının alınması yönteminin sonuç vermediğini dile getiren Tarhan, elektronik kelepçe gibi yöntemlerin de caydırıcı olmadığını ekleyerek “Bunlar tabi bir noktaya kadar gerekli ama asıl koruyucu ve önleyici bir adım atmak lazım” dedi.

Prof.dr.nevzat Tarhan

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Zorunlu Rehabilatasyon

Türkiye’de kadına yönelik şiddeti sadece düzeltmeye çalışmak değil, önleyici tedbirler de yapmak gerektiğine dikkat çeken Tarhan, dünyada kadın cinayetlerini azaltmak için sırf kanunların çıkarılmadığını, rehabilitasyon merkezlerinin de kurulduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Tarhan, “Türkiye’de artık koruyucu ruh sağlığı açısından yaklaşmak ve ‘bu insan neden şiddet uyguluyor?’ sorusuna cevap bulacak tedaviler uygulamak gerekiyor, Dünyada insanlar bu amaçla rehabilitasyon merkezlerinde üç ay zorunlu yatış yapıyor. Ancak ne yazık ki Türkiye’de uzun süreli kapalı rehabilitasyon merkezleri yok. Şiddete yatkın öncül olarak risk grubundan denilen kişilere uzaklaştırma vermek yerine, bir ay bile olsa hem tedavi olabilecek hem de rehabilite edilebilecek rehabilitasyon merkezlerine yerleştirmek gerekir. Yani kadına şiddeti önlemek için rehabilitasyon merkezlerini bir an önce ülkemizde kurmak gerekiyor” önerisini dile getirdi. 

Kadınlar ‘Hayır’ Demeli

Küçük kıza taciz davasında beraat kararı tepki çekti! Küçük kıza taciz davasında beraat kararı tepki çekti!

Tarhan, toplumun çekirdeğini oluşturan ailede çocukların maruz kalmasıyla filizlenen şiddetin domino etkisiyle zamanla hem kendi ailesine hem de çevresine yansıdığını açıkladı. Toplumsal şiddetten kadınların da çocuklar gibi çok fazla etkilendiğine dikkat çeken Tarhan, “Kadınların toplum içinde yaşadıkları şiddeti alttan almaları ve buna ses çıkarmamaları, aslında bir anlamda, şiddeti onayladıkları anlamına geliyor. Kadınların bu şiddeti onaylayan tavrı da erkeğe cesaret verebiliyor. Bu nedenle artık kadın şiddet karşısında asla sessiz kalmamalı. Üzüldüğünü ve duygularını ailesine ve çevresine mutlaka anlatmalı, belli etmeli. Kadınların artık ‘hayır’ deme becerisi kazanması gerekiyor" dedi.

Şiddet Çocukken Öğreniliyor

Araştırmalara göre, çocuğun şiddeti aileden, annesi babasından görmesi halinde kendisinin de uygular duruma geldiğini belirten Prof.Dr. Nevzat Tarhan, şiddet gören çocuğun şiddet uyguladığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: 

“Çocuklar yaşanan örneklerle, anne babasını rol model alarak öğreniyor. Bir ailede saldırganlık girişimleri varsa, öfkeye öfkeyle karşılık veriliyorsa, orman kanunlarındaki gibi güçlünün dediği oluyorsa çocuk da bu davranış şeklini öğreniyor. Böylece çocuk, zamanla şiddeti hem ailesinde hem de çevresinde uyguluyor. Bugün ülkemizde kadına yönelik şiddetin ortalama yüzde 50’si evli olduğu erkek tarafından oluyor. Ne yazık ki kadınların yaklaşık yüzde 60’ı da kendi evinde öldürülüyor. Bu da bize şiddet sarmalının çocukluktan başlayarak devam edeceğini gösteriyor. Çocuklarımızı mutlaka bilinçlendirmeli ve duygularını nasıl kontrol edebileceklerini öğretmeliyiz

Muhabir: Çimen Eser Yıldız