Şerif ERDİKİCİ/Çocuk istismarı konusunda Türkiye'nin önde gelen hukukçularından Avukat Murat Aydın, çocuk istismarıyla mücadelede uygulanan soruşturma usullerinin mağduriyete neden olabildiğini, eğitimli personelin bulunmamasının da önemli bir sorun olduğunu belirtti. Dokuz Eylül Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Aydın, çocuk istismarı suçlarının hem soruşturulması ve delillendirilmesinin zor hem de toplumsal ve kişisel etkileri bakımından ağır suçlar olduğunu ifade etti. Aydın, "Hakimin vereceği ceza miktarı artınca da titizlenme artar. İyi bir soruşturma yapılmamışsa, yeterince ispat yoksa daha düşük cezalar alan ya da beraat eden kişi sayısı artar. O yüzden önemli olan cezaların çokluğu değildir doğru kişilere verilmesidir" dedi.

Bu suçlarda en önemli delilin mağdurun beyanı olduğunu, bu beyanın da özel bir usul ve teknikle mümkün olduğunu anlatan Aydın, bu süreçte çocuğun ikinci kez mağdur edilmemesi için yetişmiş personelin büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Whatsapp Image 2025 03 17 At 15.28.46

Avukat Murat Aydın

Bu soruşturmalarda görev yapan polis, jandarma, sosyal hizmet uzmanları, savcılar, hakimler ve avukatların eğitimlerinin yeterli olmadığını aktaran Aydın,  "Eğitim alan, deneyim kazanan görevlilerin sürekli görev yeri değişiyor. Bu alanda çalışan hakim ve savcılar için bu konuda gelişmelerini sağlayan eğitimler oluşturulmalı. Bunlar zaman zaman yapılıyor ama bir kere içerik bakımından yetersiz oluyor ya da bu eğitimi alan hakim başka bir yere gidip bu suça bakmadığı için yerine gelen hakimin tekrar eğitilmesi için yeni bir eğitim verilmesi gerekiyor." dedi.

Bir kişinin suçlu olduğu kesin olarak ispat edilmedikçe onu cezalandıramadığını hatırlatan Aydın, çocuk istismarında soruşturma usullerinin iyi yürütülmemesinin cezasızlığa yol açabildiğini savundu. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara uygulanan cezalarının artırılması gerektiği yönündeki görüşlere de dikkat çeken Aydın, cezaları artırmanın düşünülen tam aksi etki yapabildiğini dile getirdi. Hakimin ceza verebilmesi için suçun o sanık tarafından kesin olarak işlendiğinin ispat edilmesi gerektiğine işaret eden Aydın, "Hakimin vereceği ceza miktarı artınca da titizlenme artar.

İyi bir soruşturma yapılmamışsa, yeterince ispat yoksa daha düşük cezalar alan ya da beraat eden kişi sayısı artar. O yüzden önemli olan cezaların çokluğu değildir.  Doğru kişilere verilmesidir." dedi.

15 yaşındaki Hacer Çağla yaşıtı tarafından katledilmişti... Davası ertelendi! 15 yaşındaki Hacer Çağla yaşıtı tarafından katledilmişti... Davası ertelendi!

" TARTIŞMAK YERİNE ÖNLEMEK LAZIM"

Hukuk sisteminde bu suçların soruşturulması ve cezalandırılmasının tartışıldığını ancak bu suçları önlemenin birinci öncelik olması gerektiğini, bunun için de çocukların cinsel eğitim almalarının önemli olduğunu belirten Aydın, bu eğitimle çocukların sadece mağdur değil fail olmalarının da önüne geçilmesi için çalışılması gerektiğini dile getirdi.

MAĞDUR ÇOCUK FAİL DE ÇOCUKSA

Çocuk istismarı soruşturmalarında failin de çocuk olduğu durumların mevzuat açısından önemli sorunlara neden olduğuna dikkat çeken Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"16 yaşında bir kız 14 yaşında bir oğlanla öpüşürse bugünkü kanunda bunun cezası 8 yıl. Tam bir cinsel ilişkiye girerlerse ceza 10 yılın üzerine çıkıyor. Oysa aynı yaş gelişim evresinde bulunan akran durumundaki çocuklar arasındaki cinsel davranışlar için bizim farklı bir davranış geliştirmemiz gerekir. Bu yaklaşım cezalandırmaya yönelik değil iyileştirmeye ve yaptığı davranışların sonuçları konusunda bilgilendirmeye yönelik olmalıdır. Böyle davalar var, böyle ceza alan çocuklar var. Bu çocuğa cinsel istismar suçu işleyen fail gözüyle bakabilir miyiz? Bakamayız. Ama yasa böyle bakıyor. Bunun cezaları var. Cinsel dokunulmazlık suçunda failin de çocuk olması durumunda yeni yaklaşımlar geliştirmek zorundayız. Suç işleyen çocuklar için eğitim odaklı yeni bir yaklaşıma gerek vardır. Bizim yasamızın en temel eksikliği burada failin de çocuk olması durumunda ortaya çıkıyor. Bizim ceza hukukumuzun en sorunlu alanı budur."

Muhabir: ŞERİF ERDİKİCİ