1987 yılında Eskişehir’de doğan, çalışmalarını halen Eskişehir ve Aydın’daki atölyelerinde sürdüren Genç Ressam Burak Erim’in resim sergisi cumartesi günü Sergül Okay Sanat Galerisi’nde açılacak. Serginin küratörünün İbrahim Karaoğlu olduğu sergi ise sanatçının 26. kişisel sergisi. Sergi olan 24 Mayıs gününe değin açık kalacak.
Burak Erim
Serginin küratörü İbrahim Karaoğlu, sanatçının çalışmalarıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi gerçekleştirdi:
“'Ruhunuza kapılar, pencereler açmalısınız'" der ya Julio Cortazar; tam da o kapıların, pencerelerin önüne bisikletler koyar ressam Burak Erim; dünün heyecanıyla uzaklara gitmek için. Çok uzaklara, çocukluğunda kalan her şeye, o bisikletlerin düşsel bir aynaya dönüştürdüğü resimlerinin içinden gider. 'Yaşanacak bir yaşam var. Binilecek bisikletler var, yürünecek yollar ve tadına varılacak gün batımları,' diyen Cesare Pavese, yol arkadaşıdır onun. Bisikletlerin şöleni vardır tuvallerinin içinde. Dünü, şimdiyi ve geleceği içinde tutan bisikletlerin rengârenk şenliği tüm zamanların heyecanına dokunur. En çok küçük an’lar etkiliyor hayatımızı. Küçük an’larda daha bir çoğalıyor ya da eksiliyor düşlerimiz. Zaten, yaşantımız da küçük an’ların toplamı değil midir? Çocukluğumuzun en heyecanlı, sevinç dolu, en tutkulu küçük an’larını yaşatırdı bisikletler. En erken aşkımızdı bisiklet sevdası. Belki de onunla yakaladığımız özgürlük, özgüvenimizi daha bir geliştirdi. 'Hayatıma an(ı)lar eklemek için bisiklete binmiyorum. An(ı)larıma hayat eklemek için bisiklete biniyorum,' demiş bir yazar. Evet, bizim de anılarımızı, düşlerimizi renklendirdi, ruhumuzu en uzaklara götürdü çocukluk bisikletlerimiz. Yaşadığımız küçük an’ları heyecanla, sevinçle doldurdu. Ruhumuza gezginlik huyunu bulaştırdı. “Bir ülkeyi bisikletle değil de otomobille dolaşırsanız pek de net hatıralarınız olmaz' diyen Ernest Hemingway ne çok da haklı. 'Bisiklet Günleri' unutulmaz anılar zamanıdır herkesin hayatında. Burak Erim, bisiklet sevdasını tutkuya dönüştürmüş bir ressam. Resimleri bisikletin binbir hallerinin atlası gibi. En temel izleği bisiklet. Onun sanatını biçimlendiren özel bir bisiklet grameri var; ışığı, lekeyi, dengeyi, ritmi, zıtlıkları ve vurguları yetkince kullanarak ulaşıyor o gramere. Bisikletin sıradan hallerini plastik bir dile tercüme ederek daha estetik bir gramere dönüştürüyor."