Batı Anadolu Sağlık Turizmi Derneği Onursal Başkanı Tuncer Kelleci ise seyahat etme amacıyla ülkemize gelip, tedavi olanların da sağlık turizmine katkıda bulunduğuna dikkati çekerken, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da Türkiye'nin sahip olduğu kaliteli sağlık hizmetleri, ileri teknolojiye sahip sağlık altyapısı ve uygun maliyet avantajlarıyla uluslararası alanda önemli bir sağlık destinasyonu haline geldiğini söyledi.

Batı Anadolu Sağlık Turizmi Derneği tarafından Tarihi Havagazı Fabrikası'nda Sağlık Turizminin Parlayan Yıldızı İzmir Zirvesi gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Pınar Okyay, Batı Anadolu Sağlık Turizmi Derneği Onursal Başkanı Tuncer Kelleci ve sağlık turizmi temsilcileri katıldı.

'GİRİŞİMCİLİK VE DESTEK SAĞLIK TURİZMİ İÇİN DEĞERLİ'

Hastanın yurtdışından alınıp, ülkemizde tedavisi yapıldıktan sonra tekrar kendi ülkesine dönme sürecini sağlık turizmi olarak tanımladıklarını belirten Batı Anadolu Sağlık Turizmi Derneği Onursal Başkanı Tuncer Kelleci, "Seyahat etme amacıyla Türkiye'ye gelip, tedavi olanlar da sağlık turizmine katkıda bulunmaktadır" dedi. Türkiye'nin estetik cerrahi, diş tedavisi ve protez, fizik tedavi konularında hizmet kalitesinin yüksek olduğunu aktaran Kelleci, sağlık hizmetlerinin oluşması için girişimcilik ve desteğin sağlık turizmi için değerli olduğunu söyledi.

'SAĞLIK TURİZMİ EKONOMİSİ BÜYÜYOR'

Sağlık turizminde yıllar içerisinde çok fazla yol katedildiğine dikkati çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Pınar Okyay, “Özellikle koruyucu, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tedavilerde iyi yöne doğru gidiliyor" dedi. "Sağlık turizmi ekonomisi büyüyor" diyen Prof. Dr. Okyay, "İzmir olarak her zaman farklılığımızı ortaya koyduk, sağlık turizminde de farklılığımızı ortaya koymalıyız. En kaliteli hizmeti, en iyimser şekilde, en etik çerçevede verme sorumluluğumuz var. İzmir, Asklepion'un ana vatanı, şifanın ana yurduyuz. Şifa arayan insanlara el uzatmalı, insanların yaşamlarını daha sağlıklı kılmalıyız. Onların yaşam kalitelerini yükseltmek zorundayız. Bu konuda örnek olmalıyız" dedi.Prof. Dr. Okyay, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir'de sağlık turizminin görünür kılınmasında ve markalaşmasında çalışacaklarını da söyledi.

'TÜRKİYE SON YILLARDA SAĞLIK TURİZMİNDE BÜYÜK ATILIM GERÇEKLEŞTİRDİ'

Türkiye'nin son yıllarda sağlık turizminde büyük bir atılım gerçekleştirdiğini dile getiren AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da "Ülkemiz, sahip olduğu kaliteli sağlık hizmetleri, ileri teknolojiye sahip sağlık altyapısı ve uygun maliyet avantajlarıyla uluslararası alanda önemli bir sağlık destinasyonu haline gelmiştir" dedi. Dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın daha iyi sağlık hizmetleri almak için ülkeler arası yolculuk yaptığını, Türkiye'nin bu talebe başarılı bir şekilde cevap verdiğini belirten Çankırı, "Türkiye, dünyada en çok hasta kabul eden ülkeler sıralamasında ilk 10'a girmiş durumdadır. Dünyada, sağlık turizmi alanında en çok hasta kabul eden ülkeler sıralamasında; Meksika, Hindistan, Tayland, Brezilya, Türkiye, Singapur ilk sıralarda yer alıyor. Sağlık turizminde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu 'Türkiye Yüzyılı' vizyonu doğrultusunda ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak amacıyla yoğun bir çaba sarf ediliyor. Türkiye, 2023 yılında sağlık turizminde hasta ve gelir açısından önemli bir ivme yakaladı" diye konuştu.

Geçen yıl yaklaşık 3 milyon kişinin sağlık hizmeti almak için Türkiye'ye geldiğini aktaran Çankırı, "Bu hastaların bıraktığı gelir ise yaklaşık 5 milyar dolara ulaştı. Bunun yanında kayıt dışı gelirin de 3 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Sektör temsilcileri, bu yıl ve önümüzdeki yıllarda sağlık turizmi ve sağlık sistemi ihracatının Türkiye'ye döviz girişi açısından lokomotif sektörlerden biri olacağını ifade etmektedir. Bir milletvekili olarak bu konuda gerekli tüm yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi adına elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız" dedi.

'HEDEFİMİZ, TÜRKİYE'Yİ SAĞLIK ALANINDA GLOBAL BİR REFERANS NOKTASI HALİNE GETİRMEK'

Çankırı, "Dünya sağlık turizminin yükselen yıldızı Türkiye, geçen yıl 6 Şubat depremlerine kadar aralıksız yükselişini sürdürmekteydi. Deprem, mayıs seçimleri ve İsrail'in Gazze'ye saldırısı sonrası sağlık turizmi ekonomisinin yüzde 30 daraldığını görmekteyiz. Türk markalarının yurt dışında şube ve klinikler açmaya başlaması sağlık turizmine darbe vurmakta, Türkiye'ye gelinmesi yönündeki rüzgara engel olmaktadır. Sağlık turizminin sürdürülebilirliği için inovasyon, kalite standartlarının yükseltilmesi ve sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimi büyük önem taşımaktadır. Hedefimiz, Türkiye'yi sadece bir sağlık turizmi destinasyonu olarak değil aynı zamanda sağlık alanında global bir referans noktası haline getirmektir. Ancak, sadece bugünün başarılarıyla yetinmemeli, geleceğe dair hedeflerimizi de belirlemeliyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu yıl önceki yüzyılda yaptığımız hatalardan ders çıkarmamız gerekiyor. Bu yüzyılımızda ucuza, çok fazla sürümden kazanarak değil; markaların hakkını ortaya koyarak, markaların gerekli kalite ve inovasyon hareketlerini devam ettirerek insanların kaliteye geldiği bir sağlık turizmi cenneti haline getirirsek Türkiye bu yüzyıla sağlık turizmiyle damga vuracak hale gelir. Dolayısıyla bizim yüzyılımızda olması gereken nokta ucuzdan, sürümden kazanma dönemini kapatmak. Bu yüzyılımızda katma değerli işlere yönelmek, katma değerli markaları oluşturmak, dünyanın en kaliteli sağlık turizmi cenneti haline gelmek zorundayız" diye konuştu.

'İZMİR, SAĞLIK TURİZMİ İÇİN İDEAL BİR DESTİNASYON OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLEMEKTEDİR'

İzmir'in tarih boyunca sağlığın ve şifanın merkezi olduğunu dile getiren Çankırı, “Antik dönemlerden günümüze kadar uzanan bu miras, İzmir'i sağlık turizmi alanında bir adım öne çıkarmaktadır. Modern sağlık tesisleri, uzman sağlık kadrosu ve doğal güzellikleriyle İzmir, sağlık turizmi için ideal bir destinasyon olma yolunda hızla ilerlemektedir. İzmir'in bu potansiyelini daha da ileriye taşıyacak projeler ve yatırımlar, şehrimizi sağlık turizminin parlayan yıldızı yapacaktır. Bugün burada bulunan tüm paydaşların katkılarıyla, İzmir'i dünya sağlık turizminin başkenti yapma hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.

Çankırı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık turizmi, sadece sağlık sektörü için değil, aynı zamanda ekonominin birçok farklı alanı için de büyük fırsatlar sunmaktadır. Otellerden restoranlara, ulaşımdan perakende sektörüne kadar birçok farklı sektör, sağlık turizminin yarattığı hareketlilikten olumlu etkilenmektedir. Bu sinerji, yerel ekonomiyi canlandırmakta ve istihdam olanaklarını artırmaktadır. Ayrıca, sağlık turizmi, sağlık hizmetlerinde kaliteyi ve rekabeti artırarak hem yerel hem de uluslararası hastalar için daha iyi hizmet sunulmasını sağlamaktadır. Bu durum hem sağlık profesyonelleri hem de hizmet sağlayıcıları için motivasyon kaynağı olmakta ve sürekli gelişimi teşvik etmektedir."

'SAĞLIK TURİZMİ YAPMAMIZ İÇİN BÜTÜN ŞARTLAR MEVCUT'

İzmir Valisi Süleyman Elban da "Sağlık turizmi yapılabilmesi için temel sağlık hizmetlerini belli standartta kendi insanınıza vermeniz gerekiyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin birçoğunun üzerinde, yüksek standartlarda kendi insanımıza sağlık hizmeti veriyoruz. Sağlık hizmetini sunduğumuz fiziki mekanlarımız dünya standartlarının üzerinde, hem de hekimlerimiz olmak üzere sağlık personelimiz dünya standartlarının üzerinde. Yine sağlık çalışanlarımızın standartları dünyada parmakla gösterilecek seviyede. Sağlık alanında bizim sağlık turizmi yapmamız için bütün şartlar mevcut" diye konuştu.

'İZMİR'DE ÖZEL SAĞLIK SİSTEMİ GELİŞMİŞ DURUMDA'

Türkiye'nin turizm ülkesi olduğunu dile getiren Elban, "Son dönemde turizmde inanılmaz mesafeler kat ettik. Sadece hastane hekim ya da tedavi süreci değil aynı zamanda konaklama açısından da ülkemizde turizm için her türlü altyapı fevkalade gelişmiş durumda. Gelenlere vakit geçirmeleri, dinlenmeleri ve diğer alanlarda da her türlü hizmetler sunulabilmekte" dedi.

Elban, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir'de bütün bunların hepsi katlamalı olarak yoğunlaştı. Tarihi, coğrafyası, iklimi ve havası, doğal terapi merkezi gibi. Tıbbi müdahalelere gerek kalmadan doğal olarak kendiliğinden yapılıyor. İzmir'de 9 tane tıp fakültesi hastanemiz var. Ciddi bir insan kaynağı yetiştiriliyor, bu ekosisteme inanılmaz katkısı var. 28 özel hastanemiz, birçok tıp merkeziyle özel sağlık sistemimiz gelişmiş durumda. Dolayısıyla ülkemizde ve ilimizde sağlık turizmiyle ilgili bütün şartlar müsait durumda."

'SAĞLIK TURİZMİNDE HEDEF ÜLKELERİ DOĞRU TESPİT ETMELİYİZ'

"Dünyada, sağlık turizmi açısından iyi durumda olan ülkelerden biriyiz" diyen Elban, şöyle devam etti:

"Sağlık turizminde daha üst sıralara çıkmak için daha çok kişiyi ağırlamaktan ziyade daha seçici, gelir getirici, nitelikli, katma değeri hizmet sunmalıyız. Hedef ülkeleri de doğru tespit etmek gibi bir zorunluluğumuz var" dedi. Elban, "Bu şehir sadece iklimi, jeotermaliyle değil insanıyla coğrafyasıyla her şeyiyle sağlık turizmine gelen bütün insanları mutlu edecek, tedavi edecek ortama sahip. Bu alanda İzmir'in çok hızlı yol alacağını düşünüyorum."

Valilik olarak sağlık turizminin gelişmesiyle ilgili tüm paydaşlarla bir araya geldiklerine de dikkati çeken Vali Elban, "Bu alanda yapılan tüm çalışmaları destekliyoruz. Bu alanda kim adım atarsa onunla beraber olmak istiyorum. İlimizin sadece sağlık turizminde değil aynı zamanda 12 aya yayılan turizm hareketliliğinin de sağlık turizminin ivme katmasını ve ilimizdeki turizm şehri potansiyelinin ortaya çıkmasını arzu ediyoruz."

Zirvede, Türkiye'de Sağlık Turizminin Bugünü ve Yarını, Sağlık Turizminin Parlayan Yıldızı İzmir ve Sağlık Turizminin Paydaşlarına Sağladığı Faydalar konulu paneller düzenlenecek.

Kaynak: DHA