İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi İç Hastalıkları (Dâhiliye) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mert Bektaş, yüksek sıcaklıkların bireye etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Sıcak havaların bireyde sinir ve strese neden olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Sıcak havanın ve yüksek nem oranının uzun sürmesi ve buna bağlı olarak vücudun su ve mineral kaybetmesi, vücudun fizyolojik süreçlerini etkileyerek rahatsızlık hissine ve duygusal açıdan da sinirliliğe ve strese yol açabilir” diye konuştu.
BİREYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, sıcak havaların bireye yansımalarını şöyle sıraladı:
Fiziksel rahatsızlık: Yüksek sıcaklıklar vücut ısısını artırmakla beraber kortizol gibi stres hormonlarının seviyelerini de artırarak terleme, susuzluk, halsizlik gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Uyku kalitesinin düşmesi: Sıcak hava ve özellikle de nem gece saatlerinde uyumayı zorlaştırabilir. Yetersiz ve kalitesiz uyku, duygusal dengelerin olumsuz etkilenmesine ve sinirliliğe yol açabilir.
Hidrasyon eksikliği: Terleme sırasında nemli deriden su buharlaşırken, sıvı ve elektrolit denilen tuz ve mineraller kaybedilir. Sıcak havalarda yeterince su tüketilmediğinde dehidratasyon meydana gelebilir. Bu da baş ağrısı, baş dönmesi ve sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Sosyal ve çevresel faktörler: Sıcak hava, insanların daha fazla iç mekânlarda kalmasına, kalabalık ortamlarda bulunmasına ve sosyal etkileşimlerde daha fazla probleme neden olabilir. Sonuç olarak sıcak hava, hem fiziksel hem de psikolojik olarak birey üzerinde stres ve sinir artışına neden olabilir.
YAŞLILAR VE KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR RİSK ALTINDA
Hangi bireylerin sıcak havalarda sağlık açısından risk altında olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Yaşlılar, hamileler, yenidoğanlar ve çocuklar, akciğer rahatsızlığı olanlar, kalp ve damar hastalığı olan bireyler, böbrek rahatsızlığı olan hastalar, dış mekânlarda çalışan işçiler, toprakta çalışan tarım işçileri, açık alanda çalışan sporcular sıcak havaların olumsuz etkilerine karşı daha yüksek risk altındaki bireylerdir” dedi.
SICAK HAVALARDA SAĞLIKLI KALABİLMEK İÇİN ÖNERİLER
Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, sıcak havalarda nasıl sağlıklı kalabileceğimiz hakkında şu önerilerde bulundu:
“Hafif ve bol giysiler giymek, soğuk duş almak, düzenli su içmek (her saat 1 bardak su, günde en az 2-3 litre su tüketmek), vücuttan su kaybı yapacağı için çay ve kahve tüketimini sınırlandırılabilir. Çocukları veya evcil hayvanları park halindeki araçta yalnız bırakmamak, şapka, güneş gözlüğü ve güneş koruyucu krem kullanmak, günün sıcak vakitlerinde açık alanlarda bulunmamak ve zorlayıcı aktivitelerden uzak durmak koruyucu önlemlerdir. Açık alanda olunacağı zamanlarda gölgede kalmak önemlidir (direkt güneşin altında durmak, gölgede durmaya kıyasla 15 derece kadar hissedilen sıcaklıkta artışa neden olabiliyor.)"
SICAK ÇARPMASINA DİKKAT EDİLMELİ
Sıcak çarpmasından da bahseden Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Yüksek sıcaklıkta görülebilecek en ölümcül durum. Vücut, ısısını daha fazla kontrol edemez hale geldiğinde görülür. Vücut ısısı yükselir, terleme ve diğer soğutma mekanizmaları çalışamaz hale gelir ve vücut ısısı düşürülemez. Vücut ısısı 41 derecelere kadar kısa sürelerde yükselebilir, uygun müdahale edilmezse kalıcı hasara ve ölüme sebep olabilir. Bulguları bilinç bulanıklığı, konuşma bozukluğu, bayılma, sıcak ve kuru cilt, nöbet ve yüksek vücut ısısıdır. Bu durumlar gözükürse hemen 112 aranmalı, etkilenen kişi gölge ve daha serin bir alana alınmalı, üzerindekiler çıkarılmalı, cilt ıslatılmalı, alına ve diğer bölgelere soğuk ve ıslak bez konulmalıdır” ifadelerini kullandı.
SICAK HAVALARDA SU İÇERİĞİ YÜKSEK BESLENİLMELİ
Sıcak havalarda nasıl beslenilmesi gerektiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Ağır ve büyük öğünlerden kaçınılmalı, daha ufak porsiyonlarda ve hafif yemekler tüketilmeli. Kavun, karpuz, salatalık gibi su içeriği yüksek gıdalara diyette yer verilmeli. Sıcak çorbalar yerine soğuk ayran aşı çorbası gibi çorbalar tercih edilmeli. Terleme yolu ile kaybedilen sıvı ve elektrolitleri yerine koymak için yeterli miktarda su ve maden suyu tüketilmelidir. Şekerli ve asitli içeceklerden uzak durulmalı, fazla miktarda çay ve kahve tüketimi su kaybını arttırabileceği için sınırlandırılmalıdır” dedi.