Özel / Gökçe ADAR

Video / M. Cem ÖZER - Utku ÇELİK
Brezilya'ya ait Nae Sao Paulo gemisinin Aliağa ya getirilip  sökülecek olması, İzmir'de tepkiye neden olmuştu. Pek çok vatandaş ve kentin geminin yüksek derecede asbest bulundurduğu iddiası ile geminin sökülmesine karşı çıkmıştı. Gerek geminin Aliağa'ya varış tarihinden, gerekse içerisinde bulunduğu iddia edilen asbest miktarına kadar gemiyle ilgili her kaynakta farklı şeyler yazılmıştı. The Global News gazetesi, Brezilya Yüksek Mahkemesi'nden gemiyi durduracak bir kararın çıktığını yazmıştı. CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan ise, geminin 9 Eylül 2022 günü Aliağa'ya yanaşacağını söylemişti. Kentte, gemiyle ilgili pek çok spekülasyon ve iddialar ortaya atılırken, Nae Sao Paulo'yu Aliağa'ya getirecek olan SÖK Denizcilik Yönetim Kurulu, 9 Eylül Gazetesi'ne ve 9 Eylül TV'ye özel açıklamalarda bulundu. Firma yetkilileri Ramazan Yiğit ve Kürşat Tunca Yüzlü, geminin durdurulmadığını ancak varış tarihine ilişkin gündeme gelen tarihlerin doğru olmadığını ifade etti. İddia edilen asbest miktarının da gerçek olmadığını söyleyen yetkililer, Nae Sao Paulo gemisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

ÜLKELER İSTEMİYOR İDDİASI
Brezilya'ya ait Nae Sao Paulo gemisinin Türkiye'ye getirilme sürecinin 2019 yılına dayandığını söyleyen Kürşat Tunca Yüzlü, geminin ihale sürecini şöyle anlattı: “Gemiyle ilgili büyük iddialar var. 'Bu gemiyi kimse istemedi, Türkiye'ye geliyor' şeklinde medyada ve sosyal medyada sektörümüz hakkında bilgisi olmayan kişilerin pek çok beyanı oldu. Bu geminin hurda amaçlı satın alma süreci 2019 yılına dayanıyor. İhaleye, 11 tane firma katıldı. 4 tanesi Brezilyalı firmalar,1 tane Amerikan firması, 3 tane Hindistan firması. Diğer 3 tanesi ise Türkiye'den gemi söküm firması. Bu ihaleye girebilmek için gemi söküm tesislerinizin Avrupa birliği denetimlerinden geçmiş olması ve Avrupa Birliği onaylı gemi söküm tesisi listesine girmiş olması gerekmekteydi. Gemi 2000 yılında Fransa hükümeti tarafından Brezilya donanmasına satıldığı için üzerinde Fransa hükümetinin bu geminin söküm işlemleri için şerhi var. Şerh; 'Benim onayladığım Avrupa Birliği nden de onaylı tesise göndermek zorundasın diyor. Kafana göre istediğin ülkeye satış yapamazsın' diyor. Firmamız Avrupa birliği onayını alabilmek için çok zor aşamalardan geçti. Avrupa'da gemi söken firmalar hangi kanunlara ve regülasyonlara tabiyse, biz de aynı kurallara ve yeterliliklere tabi tutulduk. SÖK Denizcilik, Avrupa birliği onaylı bir tesistir ve ülkemizde bu onaya sahip 8 firmadan biridir. Başka türlü bu ihaleye giremezdik. İhale öncesi  yapılan ön elemede Brezilya hükümeti ihale için ön başvuru yapan 11 firmadan sadece AB onaylı 3 Türk firmasının bu ihaleye girebileceğini belirtip, diğer yabancı firmaları AB onayları olmadığı için ihaleden elemiştir. Final ihale aşamasında biz en yüksek teklifi verdiğimiz için ve diğer bütün tüm teknik kriterleri en doğru şekilde tamamladığımız için ihaleyi firmamız kazanmıştır. Mart 2021 de Brezilya hükümeti ihaleyi bizim kazandığımızı bize bildirdi.”

SÖK Denizcilik çalışma alanı

MALİYETİ KATLANDI 

Geminin maliyetinin çok ucuz olduğu yönündeki söylemlere de açıklık getiren Yüzlü, şunları söyledi: “2021 yılında ihaleyi kazanmamızdan bu yana maliyetlerimiz kat  ve kat arttı. Tam 17 aydır orada bir tane yetkili operasyon müdürümüz var. 17 aydır bir fiil orada geminin tüm surveyleri,denetimleri,sefere hazırlanması için çalışıldı. Sadece çok basit bir örnek vereyim; geminin Brezilya'dan Türkiye ye dünyanın en prestijli firması ile yedekte çekilerek getirilme maliyeti geminin ihale satış bedelinin 2 katından fazla. İhale bitti, kazandık. Gemiyi çıkartalım gibi bir şey söz konusu değil.”

9 BİN 641 KG MEVCUT 
Geminin asbest miktarının yanlış yansıtıldığını söyleyen Yüzlü, “Geminin asbest miktarıyla ilgili çıkan iddialar, kardeş gemiden duyumlara dayanarak  herhangi resmi bir belgeye dayanmadan sadece söylenti kaynaklı. Bu geminin kardeş gemisi 2007 yılında Fransa'dan Hindistan'a satılmış ancak Fransa hükümeti bu satışı iptal edip geminin avrupada sökülmesini talep etmiştir,bu nedenle kardeş gemi 2009 yılında İngiltere'de sökülmüştür. Kardeş gemide, 600 ton asbest vardır diye bir mesnetsiz iddia çıkıyor. Ancak, bu gemi üzerinden o dönemde asbest miktarını tespit etmek için ne bir numune alınıyor ne de Asbest miktarıyla ilgili hiç bir resmi rapor bulunmuyor. O dönemde bugün geçerli kurallar ve regülasyonlar yoktu.Kardeş gemiyle ilgili çıkan 600 ton asbest miktarı bir iddia sadece. Bu iddiayı gerçekmiş gibi yansıtıp, Nae Sao Paulo gemisininde bu miktarı barındırdığı ileri sürmek yanlış bir tavır. Bizim elimizde çok detaylı yapılmış survey ve analiz raporlarımız var. Geminin asbest miktarı 9 bin 641 kg” ifadelerini kullandı. 

NAE Sao Paulo'nun fotoğraftaki alanda sökülmesi planlanıyor
 

'ASBESTİN NE OLACAĞI ÖNEMLİ'
Gemi sökümü esnasında mevcut 9.641 kg asbestin gemiden sökülüp bertarafa gönderilmesi için özel bir ekibin geleceğini söyleyen Ramazan Yiğit, şu ifadeleri kullandı: “Çok emek var bu geminin üzerinde. Otuz iki yıldır bu sektörde bir firmayız. Tecrübesiz bir firma değiliz. Neden bunu yapalım? Ülkeye zarar verecek şeyi neden yapalım? Neden bu kadar uğraşalım? Türkiye'de 4 tane bertaraf tesisi var. Bu firmalar, dünya standartların üzerinde. Hepsi rapora, belgeye dayalı. Gemi sökülürken çıkan asbest miktarı elbette önemli ama bu asbesti ne yapacağız, nasıl bertaraf edeceğiz daha da çok önemli. Yapılan her işlem, denetime tabi tutulacak. Asbest zararsız diye bir şey demiyoruz ama Türkiye'de Avrupa'da asbestin en iyi yönetildiği, toplandığı, bertaraf tesisine gönderildiği yer Aliağa Gemi Söküm Bölgesi'dir. "

'SAKINCA YOKTUR RAPORU'
Geminin radyasyon dolu olduğu iddiasına ise Yiğit, şöyle cevap verdi: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı geminin notikikasyon sürecinden önce firmamızdan Nükleer Düzenleme Kurumundan( NDK.) gemi hakkında görüş almamızı istemiştir.Resmi başvurularımız sonrasında NDK firmamızdan NDK'nın onayladığı ve yetkilendirdiği bir firma ile gemi üzerinde gerekli ölçümleri yapması ve serpintiye karşı sürüntü numuleri alınmasını talep etmiştir. Bunun üzerine firmamız NDK ile işbirliği içinde, NDK'nın onayladığı ve yetkilendirdiği uzman firma ile geminin tüm  kompartmanlarında ve güvertelerinde  radyasyon ölçümleri yapıldı ve yüzey sürüntü numuneleri alındı. Tüm numuneler analiz edilip,tüm ölçümler NDK'ya raporladı. Bu raporların NDK uzmanları tarafından incelenmesi sonucu; “Bu geminin Türkiye Karasuları'na girmesinde ve sökümünün yapılmasında radyoaktivite olarak hiç bir sakınca yoktur' olarak görüş yazısı ilgili bakanlıklara iletilmiştir.”


'Tarih vermek doğru değil'
Yiğit, geminin varış tarihine ilişkin, “Geminin hava durumuna göre ortalama bir çekilme hızı var. Bu hız sürekli değişir. Bir fırtına çıkar, 6 knot ile geleceğine 2 knot ile gelir ve biranda varış tarihi 3-4 gün ileri atar. Denizde tam varış zamanını hiç bir zaman öngöremezsiniz, tüm varış tarihleri tahmini verilir. Geminin hava müsaadeli olarak Eylül'ün ikinci haftası gibi gelmesini bekliyoruz" dedi.

Gemi Atlantik'te ilerliyor 
Geminin şu an ki durumu hakkında bilgi veren Yüzlü, şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde, bir kişinin Brezilya Yüksek Mahkemesi'ne dava açtığı ve geminin durdurulduğu yazıldı. Birincisi, gemi durdurulmadı. Şu an Atlantik Okyanus'unda. İkincisi, bu dava Yüksek Mahkeme'de değil. Yerel mahkemede görüldü. Davanın asıl konusu şöyle; Brezilya donanmasından emekli olduğunu iddia eden bir şahıs var. Bu adam, ihale açıldığı zaman donanmaya 'Bu gemi nin müze yapılmak için kendisine verilmesini resmi olarak istiyor. Ancak geminin satıldığını ve Türkiye'ye getirileceğini öğrenince de, yerel mahkemede dava açıyor. Bu şöyle bir dava; 'Ev sahibim, benim kalorifer peteğimi tamir ettirmedi ben onu dava edeceğim' tarzında bir dava. Şu anda başvuru yaptığı mahkeme yerel vatandaşlık mahkemesi ve bu dava bireysel açılmış bir davadır.Davalılarda brezilya hükümeti,donanması ve diğer dahili olmuş brezilya resmi kurumlarıdır."

'Asıl biz çevreciyiz'
Gemi söküm işlemlerinin 6-8 ay arası süreceğini söyleyen Yiğit, 'çevreci değiller' söylemlerine de yanıt verdi. Yiğit, “Firmamız hem ükemizdeki kurumlardan hemde uluslar arası kurumlardan onay almış ve yeşil geri dönüşüm sertifikalarına sahip AB onaylı bir firmadır ve 32 yıldır sektördedir.Söküm işlemlerimiz uluslar arası kurallara göre yapılmaktadır. Yaptığımız geri dönüşüm işlemleri ile ülkemize ciddi katma değer yaratmaktayız ve elimizden geldiğince maksimum istihdamı yaratmaya çalışmaktayız. Her TC vatandaşı gibi bizlerde ülkemizi ve doğamızı çok seviyoruz ve sorumluluklarımızn farkındayız.Gerekli çevre hassasiyetini göstermediğimizi düşünen kişilere her zaman kapımız açıktır, ne zaman isterlerse buyursunlar gelsinler burada tüm sistemimizi kendilerine tek tek izah edelim. Bu konuda kendimizi en net bu şekilde ifade edebileceğimiz düşünüyoruz, başka türlü oluşmuş bu ön yargıyı nasıl kırabiliriz bilmiyoruz” dedi.