Tarihte "saltanat" kavramı, dilimize Arapça kökenli bir sözcük olarak girdi. Osmanlı hükümdarları bu unvanı kullanarak devletin dünyevi ve dini gücünü ellerinde tuttular. Sultan unvanı, Osmanlı İmparatorluğu'nda dünyevi iktidarı, hilafet ise dini otoriteyi simgelerdi. Osmanlı padişahları, 11. yüzyıldan itibaren Selçuklulardan devraldıkları bu geleneği sürdürdü ve Osmanlı hanedanı bu unvanla yüzyıllar boyunca hüküm sürdü.
Mudanya Mütarekesi sonrası tartışmalar
Milli Mücadele zaferle sonuçlandıktan sonra, özellikle Mudanya Mütarekesi'nin imzalanmasının ardından saltanatın kaldırılması yönünde güçlü bir beklenti doğdu. Ancak bu durum, Ankara'da bazı çevrelerde endişe yaratıyordu. Rauf Bey ve Refet Paşa gibi isimler, saltanatın kaldırılmasının aceleye getirilmemesi gerektiğini dile getiriyorlardı. Mustafa Kemal Paşa ise bu konuyu henüz güncel bir mesele olarak görmüyordu.
Mustafa Kemal Paşa’nın kararı nasıl netleşti?
Saltanat makamı, Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara Hükümeti ile İstanbul Hükümeti'nin birlikte temsil edilmesi teklifine karşı çıkması üzerine, mesele daha da aciliyet kazandı. 18 Ekim 1922 tarihinde Paşa, Türkiye’nin kaderini belirleme yetkisinin yalnızca TBMM Hükümeti'ne ait olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Ardından gelen siyasi gelişmeler, saltanatın kaldırılmasını mecburi hale getirdi. Mustafa Kemal Paşa, bu kararın hızla alınması gerektiğini düşünerek, Meclis’te geniş bir destek bulmayı başardı.
Lozan Konferansı daveti ve Tevfik Paşa’nın teklifi
İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinin, hem İstanbul Hükümeti'ni hem de Ankara Hükümeti'ni Lozan Konferansı’na davet etmesi, iki başlılığı daha belirgin hale getirdi. Tevfik Paşa, Meclis’e çektiği telgrafta birlikte katılma teklifinde bulundu ancak bu öneri Meclis’te büyük tepki topladı. Meclis'teki tartışmalarda İstanbul Hükümeti'nin Milli Mücadele'deki olumsuz etkileri öne çıkarılarak saltanatın kaldırılması gündeme alındı.
Tarihi karar Meclis'te alındı
Saltanatın kaldırılmasıyla ilgili teklif, 1 Kasım 1922 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda yeniden oylamaya sunuldu. Dr. Rıza Nur ve arkadaşlarının hazırladığı önerge, çoğunlukla kabul edilerek saltanatın kaldırılmasına karar verildi. Mustafa Kemal Paşa, bu tarihi oturumda saltanatla hilafetin birbirinden ayrılması gerektiğini vurguladı. Böylece Osmanlı Devleti'nin yüzyıllardır süren saltanat yönetimi sona erdi.
Hilafet makamının korunması ve sonrasında yaşananlar
Saltanatın kaldırılmasıyla birlikte hilafet makamı Osmanlı hanedanına ait bir unvan olarak korunmaya devam etti. Ancak hilafetin geleceği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından yeniden tartışma konusu oldu. 1924 yılında hilafetin de kaldırılmasıyla, Türkiye, modern devlet yapısına geçişini tamamlamış oldu.