Röportaj/ Sinan KESKİN
Ülkemizde henüz 25-30 yıllık bir geçmişi olan ozon terapi son 5 yıldır oldukça popüler oldu. Dünyada ise 100 yıldan fazla bir zamandır uygulanıyor. Sadece tedavi amacıyla değil hastalıkları önlemek için de uygulanacabileceği söylenen ozon terapinin herhangi bir yan etkisinin bulunmadığı iddia ediliyor.
Holistik (bütüncül) tıp alanında yaptığı çalışmalarla tanınan SGK Sağlık İşleri Bölge Müdürlüğü ve SGK Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunan, Behçet Uz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başhekimlik yapan holistik tıp uzmanı Uzm. Dr. Murat Balanlı, modern tıp yöntemleri ile her hastalığın iyileştirilemediğini ancak semtoplarının ortadan kaldırıldığını söylüyor. Balanlı, eğer şeker, yüksek tansiyon, migren gibi bazı hastalıkları kökten çözmek istiyorsanız mutlaka alternatif tıp yöntemlerinden faydalanılması gerektiğini vurguluyor. Ozon terapi ile bu tür modern tıbbın çare olamadığı hassalıkların tarihe karıştığını dile getiren Balanlı ile alternatif tıbbı, ozon terapiyi ve kısa bir süre sonra çıkacak olan 'Titre ve Kendine Dön' kitabını konuştuk.
Murat bey söyleşiye en temel soruyla başlayalım. Alternatif tıp nedir?
Alternatif tıp, aslında modern tıbbın yaptığı bir tanımlamadır. Modern tıp en fazla 150 yıl geriye götürebileceğimiz bir tıp anlayışıdır. Doğduğu yer itibariyle de pozitivist ve materyalisttir. Descartes'a göre insan bir makinadir, hastalık denilen şey de makinanın arızalanmasıdır. İnsanın fizik bedeninin yanı sıra aynı zamanda duygusal, zihinsel ve ruhsal bir bedeni vardır. İnsanı sadece fiziki bedenden ibaret kabul ettiğiniz zaman sadece hastalıkların belirtilerini ortadan kaldırırsınız. Modern tıp hiçbir kronik hastalığı tam olarak iyileştirmez. Modern tıp, insanlık tarihi boyunca gelmiş olan tıp uygulamalarını ötekileştirmiş ve bunlara alternatif demiş. Oysa bunlar alternatif değil.
Geleneksel olarak uygulanan her yönetemi alternatif tıp olarak kabul edebilir miyiz? Hurafeler de yok mu, kriter nedir?
Bu çok önemli bir şey. Dediğiniz gibi bir takım hurafeleri de alternatif tıp içine almamız mümkün değil. Günümüzde uygulanabilir alternatif tedavi yöntemlerine Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp diyoruz. GETAT kapsamında Fitoterapi (Bitkilerle Tedavi), Akupunktur, Kupa, Terapi, Sülük, Tedavisi, Hipnoz, Ozon Terapi, Mezoterapi, Apiterapi, Proloterapi, Osteopati, Refleksoloji, Homeopati, Kayropraktik, Larva Uygulaması ve Müzik Terapi var. Bunların modern tıpla birlikte uygulanabilirliliği kabul edildi.
Bu yöntemlerin dışında sistem dışında kalan uygulamalar var mı?
Kapsam dışında olan pek çok teknik var. Bunlar ilgili Bakanlık yönetmelik çalışmaları yapıyor. Bu yöntemler şuan uygulanmıyor diye kapsam dışında kalacak diye bir şey yok. Kapsama alınacak yaklaşık 15 uygulama daha var.
Alternatif tıp yöntemlerini kimler uygulayabilir? Mahallemizdeki Ayşe teyze de uygulayabilir mi?
'Şuna şunu kullandım iyi geldi, al sen de kullan' anlayışı doğru değil. Bireyselleştirilmiş tedavi olması gerekiyor. Bunun için de bu yöntemleri uygulayacak kişinin hekim olması şart. Mahallemizdeki Ayşe teyze bunu yapamaz. Ayşe teyze midem ağrıyor diyene sülük tedavisi yapıyor, belki o kişi mide kanseri ve Ayşe teyze onun hastalığının teşhis edilmesini geciktiriyor.
Siz bu yöntemlerden hangisini uyguluyorsunuz?
Ozon terapi uyguluyorum. Ozon terapi her ne kadar GETAT kapsamına alınmış olsa da bu yöntem dünyada kanıta dayalı yöntem kapsamında kabul ediliyor. Yapılan tedaviler sonucu ortaya çıkan sonuçlar ve faydası bilimsel olarak ortaya konuyor. Şimdilik GETAT kapsamında ama belki daha sonra kanıta dayalı tıp içine de alınabilir.
Ozon terapisi ne gibi faydalar sağlıyor?
Bizzat hastalığın kendisini değil, o hastalığa neden olan sebepleri ortadan kaldırıyoruz. Bir kişide metabolik problemler varsa bu şeker hastalığına ve hiper tansiyona sebep olabilir. Bu kişilere ozon uygulayarak insülin direncini azaltırsanız tedavide sonuç alırsınız. Ya da bağışıklık sistemi zayıflamışsa bağışıklığı yükseltebilirsiniz. Kişinin antioksidan kapasitesi çökmüşse bu kronik yorgunluk sendromu, migren, baş ağrısı, fibromiyaljiler gibi pekçok semptomla kendini belli edebilir. Onlarda da ozon terapisi ile antioksidan kapasitesini yükseltirseniz artık migren, baş ağrısı, fibromiyalji, yaygın kas-eklem ağrıları tarihe karışır.
Yan etkisi var mı?
Hiçbir zararı yok. Bugüne kadar hiç bir yan etki ve sorunla karşılaşmadım.
Ozon terapi ne kadar sürüyor?
Sigara içmeyen bir kişinin antioksidan seviyesini normal düzeye getirmek 12 seans sürüyor. Antioksidan kapasitesi normal düzeye geldikten sonra şikayetler ortadan kalkıyor. Onun dışında hipertansiyon hastalarına uyguluyoruz. Tansiyon, damar hastalıkları ve varis tedavisinde sonuç alıyoruz.
Ozon terapi her hastaya uygulanabilir mi?
Ozon terapi kliniği kanıtlanmış destekleyici, faydalı bir uygulama. Ama holistik tıp hekimi Murat Balanlı olarak benim kullandığım yöntemlerden sadece bir tanesi. Gelene gidene ozon terapi yapmıyorum.
Başarı oranı nedir?
Başarı yüzdemiz çok yüksek. Holistik tıbbın içinde hastanın kendisini iyileşmenin bir parçası olarak görmesi gerekiyor. Modern tıpta hasta grup davranışı vardır. Hasta hastaneye gider, 'benim şuram ağırıyor, bana ilaç yaz, ağrım geçsin, tansiyonum düşsün işime dönebileyim' der. İyileşme süreci için kendine rol biçmez. Tedaviyi doktordan ve hastaneden bekler. Benim yaklaşımıma göre hastalıkların iyileşeceği yer hastaneler değildir. Hastalık sizin bedeninizde iyileşir. Yaşam tarzınızı değiştirdiyseniz, beslenmenizi düzenlediyseniz, egzersiz yapmaya başladıysanız, uykunuz düzenliyse sizde hastalık kalmaz, kesin sonuç.
Ozon terapi sadece tedavi amaçlı mı yapılıyor? Önleyici yöntem olarak kullanılıyor mu?
Modern şehir hayatında gürültü ve hava kirliliği içinde yaşıyoruz. Yediğimiz içtiğimiz şeylerin hepsinde toksik maddeler var. Kapitalizm düzeninde daha fazla tüketim için daha fazla üretim yapılıyor. Tüm bunlar ve aşırı stres böbrek üstü bezlerden adrenalin salınımını artırıyor ve bizi tüketiyor. Dolayısıyla antioksidan kapasitemiz diplerde. Hasta değilseniz bile hasta olmamak için önlem almanız gerekiyor.
Murat Bey son yıllarda kanser türlerinde hızlı bir artış görülüyor? Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskiden kanser, kalp damar hastalıkları var mıydı? Vardı. Haşimato triodi var mıydı? Vardı. Ama artık bu hastalıklar bir salgın. Bugün kanser bir salgın. Hiç şakası yok. Ben eskiden koroner bakımda nöbet tutardım, en genç hasta 60 yaşındaydı. Bugün 30-35 yaşında insan kalp krizi geçiriyor. Kalp krizi niye bu yaşa indi, niye kanser bu kadar çok, niye şeker hastalığı çığ gibi büyüdü. Ya da haşimato triodi, bizim dönemimizde öğrenci arkadaşlar zor telaffuz ederdi, şimdi sokaktan geçen 3 kadından birinin cebinde mutlaka troid ilacı çıkar.
Bunun sebebi nedir?
Son yıllarda beslenme alışkanlıklarımız çok değişti. Dolayısıyla bağırsak mikrobiyatamız inanılmaz derecede bozuldu. Hipokrat diyor ki; hastalıklar bağırsakta başlar bağırsakta biter. İnsan dediğimiz varlık 10 trilyon hücreden oluşuyorsa bağırsaklarımızda taşıdığımız bakteri sayısı 100 trilyon. Bunların yüzde 80'i yararlı bakteri. Mikrobiyata bozulduğu için insanlarda D vitamini, serotonin eksikliği, K2 vitamini, B12 vitamini eksik. Şuanda yediklerimizin hiçbir faydası olmadığı gibi bir sürü kimyasal ve kanserojen madde içeriyor.
Yakın zamanda bir kitabınız çıkacak. Kitaptan biraz söz eder misiniz?
Kitap titreşim tıbbı üzerine. Nikola Tesla hayatta herşey titeşim ve frekanstan ibarettir der. Bunu çözerseniz her şeyi çözersiniz. Titreşim tıbbı geleceğin tıbbıdır. Ama aslında bu yöntem insanlık tarihi kadar eskidir. Bugün artık hastalara elektromanyetik cihazlarla titreşim veriyoruz. Her hastalığın oluşturduğu farklı bir titreşim var. Bunu nötralize edebiliyorsanız kişide iyileşme elde edebiliyorsunuz. Yapılan işlemler ve sonuçları inanılmaz başarılı. Kitabımda bu yöntemi anlatıyorum.
MSG'den uzak durun
Dünya küreselleşti, sermaye de globalleşti. Silah, gıda ve ilaç endüstrisinin hepsi aynı sermayenin elinde. Bugün ilaç üretenler aynı zamanda silah da gıda da üretiyorlar. Ya buna karşı direneceksiniz ya da yem olacaksınız. O nedenle çocuklarınızı MSG (Monosodyum Glutamat) içeren yiyecek ve içeceklerden uzak tutun.
Modern tıp her hastalığı iyileştirmez
Modern tıp ile tansiyonu, şeker hastalığını iyileştiremezsiniz. Hiçbir kronik hastalığı ortadan kaldıramazsınız. Ne yaparsınız peki, sadece semptomu (belirtiyi) ortadan kaldırırsınız. Verdiğiniz ilaçla kan basıncını düşürürsünüz, ya da şeker hastası ise şekerini düşürürsünüz. Hastalık geçiyor mu? Hayır. O kişi yine şeker hastası yine tansiyon hastası. Daha sonra başka problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Tansiyonu varken damarı tıkanıyor, felç oluyor vs.
Murat Balanlı kimdir?
1964 doğumlu olan Uzm. Dr. Murat Balanlı, Tıp Fakültesi eğitimini EÜ Tıp Fakültesinde, İç Hastalıkları Uzmanlık Eğitimini Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Sağlık Kurumları işletmeciliği dalında Yüksek Lisans Eğitimini ise Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde tamamladı. EÜ Tıp Fakültesinde Hemodializ eğitimi aldı. SGK Sağlık İşleri Bölge Müdürlüğü ve SGK Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Behçet Uz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Hastane Yöneticisi ve Başhekim olarak görev yaptı. Neuroanatomy, Neuroelectrophysiology ve Biofeedback konusunda, Romanya’da eğitim aldı. GETAT konusunda çok sayıda eğitime, katılımcı ve eğitimci olarak katıldı. Halen Murat Balanlı Holistik İyileşme ve Sağlıklı Yaşam merkezi kliniğinde hastalarını kabul ediyor.