Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılı çocuk istatistikleri, ülkenin genç nüfus potansiyelini ve karşı karşıya olduğu sosyal sorunları gözler önüne serdi. 2024 sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 664 bin 944’e ulaşırken, bunun 21 milyon 817 bin 61’ini çocuklar oluşturdu. Bu oran, toplam nüfusun yüzde 25,5’ine denk geliyor ve Türkiye’yi Avrupa Birliği (AB) ortalamasının (yüzde 17,8) oldukça üzerine taşıyor. AB’de çocuk nüfus oranı en yüksek ülke yüzde 23 ile İrlanda olurken, Türkiye bu alanda Avrupa’nın önünde yer alıyor.
Çocuk nüfusu hızla azalıyor
Ancak TÜİK’in projeksiyonları, çocuk nüfusu oranının önümüzdeki yıllarda hızla düşeceğini gösteriyor. 2030’da yüzde 22,1’e, 2040’ta yüzde 17,9’a, 2100’de ise yüzde 14,5’e kadar gerilemesi bekleniyor. 1970’te toplam nüfusun neredeyse yarısını oluşturan çocukların oranı, bugün çeyrek seviyesine inmiş durumda. Uzmanlar, bu düşüşün uzun vadede hem demografik hem de ekonomik açıdan önemli sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor.
Maddi yetersizlik çocukları vuruyor
2024 yılı istatistikleri, çocuk yoksulluğunun boyutlarını da gözler önüne serdi. Maddi yetersizlik nedeniyle çocuklarına yeni giysi alamayan hanehalkı oranı yüzde 9,2’ye ulaştı. 15 yaş ve altı çocukların bulunduğu ailelerin yüzde 10’u, maddi imkansızlıklar yüzünden çocuklarına her gün taze meyve ve sebze yediremiyor. Ayrıca, 15 yaş altı çocukların yer aldığı ailelerin yüzde 22,2’si maddi yetersizlik nedeniyle evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamıyor. Bu oranlar, çocukların yaşam kalitesinde ciddi eşitsizlikler yaşandığını gösteriyor.
Taze gıdaya erişimde sıkıntı
TÜİK verilerine göre, 15 yaş ve altı çocukların bulunduğu hanelerin yüzde 86,7’si her gün taze meyve-sebze tüketebiliyor. Ancak yüzde 10’luk bir kesim, maddi nedenlerle bu temel ihtiyacı karşılayamıyor. Diğer nedenlerle bu imkandan mahrum kalanların oranı ise yüzde 3,3 olarak kaydedildi. Bu tablo, sağlıklı beslenmenin dahi birçok çocuk için lüks haline geldiğini gösteriyor.
Tatil hayal, yeni giysi lüks
Çocukları için evden uzakta bir haftalık tatil yapabilen ailelerin oranı yüzde 51,2’de kalırken, yüzde 22,2’si maddi yetersizlikten, yüzde 26,6’sı ise başka nedenlerden dolayı çocuklarını tatile götüremiyor. Yeni giysi alma konusunda da tablo parlak değil: Tüm çocukların yeni giysilere sahip olduğu hanehalkı oranı yüzde 88,6’da kalırken, yüzde 9,2’si maddi yetersizlikten, yüzde 2,2’si ise başka sebeplerden ötürü çocuklarına yeni giysi alamıyor.
Çocuk işçiliği endişe veriyor
TÜİK’in dikkat çeken bir diğer verisi ise çocuk işçiliği ile ilgili. 2024’te 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 24,9’a ulaştı. Erkek çocuklarda bu oran yüzde 35,6’ya çıkarken, kız çocuklarda yüzde 13,7 seviyesinde kaldı. Bu oranlar, çocukların eğitimden koparak erken yaşta çalışma hayatına atıldığını ve çocuk işçiliğinin hâlâ ciddi bir toplumsal sorun olduğunu ortaya koyuyor.
Popüler bebek isimlerinde geleneksel tercihler
2024’te doğan bebeklerde en popüler erkek isimleri Alparslan, Göktuğ ve Yusuf olurken, kızlarda Defne, Asel ve Zeynep öne çıktı. 0-17 yaş grubunda ise en çok tercih edilen erkek isimleri Yusuf, Mustafa ve Ömer; kızlarda ise Zeynep, Elif ve Ecrin oldu. Bu tercihler, ailelerin geleneksel isimlere olan ilgisinin sürdüğünü gösteriyor.
Türkiye çocuk dostu politikalar geliştirmeli
Uzmanlar, TÜİK’in açıkladığı verilerin çocuk yoksulluğu ve çocuk işçiliği gibi alanlarda acil sosyal politikalar geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu vurguluyor. Türkiye’nin genç nüfus avantajını sürdürebilmesi için, çocukların temel ihtiyaçlara erişiminin güvence altına alınması ve eğitimden kopmaların önlenmesi gerektiği belirtiliyor.