Türkiye'nin en az nüfusa sahip 2'nci ili olan ve 3 bin 500 sokak köpeği ile sokak kedisinin yaşadığı Tunceli’de, son 12 yılda emniyet, jandarma, belediye ve Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği verilerine göre kent merkezinde hayvanlara şiddetle ilgili herhangi ihbar gelmedi ve olay yaşanmadı. Barınağın olmadığı kentte, sokaklarda, parklarda, iş yerlerinin önünde halkla iç içe olan hayvanların beslenme ihtiyaçları da valilik, belediye, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı HAYDİ ekipleri ile hayvanseverler tarafından yapılıyor. Ayrıca kurumlar tarafından kısırlaştırma çalışmaları da aralıksız devam ediyor. Dersim Hayvanları Koruma Derneği (DERHAYKO) öncülüğünde bir araya gelenler, aralarında belediye başkanları, avukatlar ve veterinerlerle Sanat Sokağı’nda toplanıp, sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tartışmalara neden olan ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde yer alan ve 'Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9'uncu maddesindeki ‘Olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötanazi yapılmasına karar verilebilir’ kısmına tepki gösterdi. Grup, yanlarına sokak köpeklerini de alıp Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüşte hayvanseverler, sık sık ‘Uyutma, yaşat’ sloganı attı. Kent merkezi, 7 ilçe ve 1 beldedeki belediye başkanlarıyla yapılan görüşmelerde de sokak hayvanlarına hiçbir şekilde ötanazi yapmayacakları belirtildi.
‘BELEDİYELERİMİZLE GÖRÜŞTÜK’
DERHAYKO Başkanı Ezgi Doğan, kentteki köpeklerin halkla iç içe olduğunu belirterek, “İlimizde toplamda 3 bin 500 tane köpek ve kedi bulunmakta. Son 12 yıldır emniyet, jandarma, belediye ve derneğimizin verilerine göre hiçbir hayvana şiddete dair bir veriye rastlamadık ve oluşmadı. Bence Tunceli'deki köpekler çok şanslılar çünkü burada esnafla beraber halk onlara çok iyi bakıyor. Esnaf kapısının önüne tuvaletini yaptıkları için kızıyor ama bir yandan da kapısının önünden suyu ve yemeği eksik etmiyor. Burada aslında belediyelerin, valiliğin ve bizim görevimiz de büyük. Gördüğümüz bütün köpekleri topluyoruz, aşılatıp yerinde yaşat diyerek yolumuza devam ediyoruz. Kısırlaştırmanın önemi gerçekten burada çok büyük. Çünkü bir tane dişi köpek, on tane yavru doğuruyor ve on tane yavrudan beş tanesini dişi sayarsak, yılın sonunda bir köpek toplamda altmış tane köpek doğurmuş oluyor. Tunceli'de bir kent merkezi, 7 ilçe ve 1 belde olmak üzere 9 tane belediyemizle görüştük. Hiçbiri de ötanazi denilen kavramı kabul etmeyeceklerini, köpeklerin toplamayacağını ve barınaklarda hapsetmeyeceklerini söylediler. Onlara buradan çok teşekkür ediyoruz” dedi.
‘BURADA SOKAK HAYVANLARI ÖZGÜR’
Kentte sokak hayvanlarının mutlu olduğunu söyleyen Dilşah Mak, “Son 6 yıldır Tunceli'de yaşıyorum ve buradan ayrılmıyorum. Ayrılmama sebeplerimden en büyük neden, Tunceli'deki sokak hayvanlarının özgür oluşu ve çok mutlu oluşu. Bir toplumun aslında yapısını, karakterini ve yaşam tarzını anlatıyor ve gösteriyor, sokak hayvanlarının mutluluğu. Burada insanlar sokak hayvanlarına gerçekten bebek gibi bakıyor. Burada hayvanlar gerçekten çok özgür ve biz barınaklarda yaşamamaları, orada ölmemeleri için, katliam yasasına kesinlikle hayır diyoruz. İlimizde zaten bu yasanın uygulanması bir kere insan ve doğamız gereği, karakterimiz, inançlarımız gereği mümkün değil. Ancak Türkiye'nin diğer illerindeki çocuklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.