Türkiye'deki yaşlı nüfus hızla artıyor. 65 yaş ve üzeri bireyler, 2019 yılında 7 milyon 550 bin kişiyken, 2024 yılında bu sayı 9 milyon 112 bine yükseldi. Bu da yaşlı nüfusun son 5 yılda %20,7 oranında arttığını gösteriyor. Bu artışla birlikte, yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı 2019’da %9,1 iken, 2024’te %10,6’ya çıkmış durumda. Türkiye’nin yaş yapısı değişiyor ve bu durum, önümüzdeki yıllarda daha da belirginleşecek. Öngörülen projeksiyonlara göre, 2030 yılında yaşlı nüfusun oranı %13,5’e çıkacak, 2040’ta ise bu oran %17,9’a ulaşacak.

Yaşlı nüfusun demografik yapısı

Yaşlı nüfusun demografik yapısı da dikkat çekici bir şekilde değişiyor. 2024’te yaşlı nüfusun %63,4’ü 65-74 yaş arasında bulunuyor. 75-84 yaş arasındaki bireylerin oranı ise %28,8 olarak belirlenmiş. 85 yaş ve üzeri bireylerin oranı ise %7,8’de kalıyor. Türkiye'de 100 yaş ve üzeri yaşlı sayısı ise 7 bin 632 kişi. Bu veriler, Türkiye'nin yaşlı nüfusunun çoğunluğunun henüz genç sayılabilecek yaş aralıklarında olduğunu gösteriyor. Ancak ilerleyen yıllarda 85 yaş ve üzeri bireylerin oranındaki artış hızlanacak.

Yaşlı bağımlılık oranı artıyor

Yaşlı bağımlılık oranı, 2024’te %15,5’e çıkmış durumda. Bu oran, 2019’da %13,4 idi ve giderek artıyor. Yaşlı bağımlılık oranındaki artış, genç ve çalışabilir nüfusun oranının azalmasıyla paralel bir şekilde ilerliyor. Uzun vadeli projeksiyonlar, bu oranın 2030’da %19,5, 2040’ta ise %26,5’e yükseleceğini gösteriyor. Yaşlı nüfusun bağımlılık oranındaki bu artış, Türkiye için ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir zorluk oluşturabilir.

Sinop, yaşlı nüfus oranında lider

Türkiye'de yaşlı nüfus oranı en yüksek olan il Sinop oldu. 2024 verilerine göre, Sinop’taki yaşlı nüfus oranı %20,8. Bu ili %20,2 ile Kastamonu ve %19,1 ile Giresun takip ediyor. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise %3,7 ile Şırnak. Sinop ve çevresindeki iller, yaşlı nüfusun en yoğun olduğu bölgeler olarak dikkat çekiyor.

Yaşlıların yoksulluk riski yüksek

Türkiye'deki yaşlı nüfusun önemli bir kısmı, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında. TÜİK verilerine göre, 2024’te yaşlı nüfusun %23,3’ü bu riskle karşı karşıya. Bu oran, genel nüfusun %29,3’lük yoksulluk riski oranından daha düşük olsa da, yaşlıların yaşam kalitesini tehdit eden ciddi bir faktör. Yoksulluk riski, özellikle yaşlı kadınlar arasında daha yüksek. 2024 itibarıyla yaşlı kadınların %24,2’si, yaşlı erkeklerin ise %22,3’ü yoksulluk riski taşıyor.

Kira geliri için fiili denetim! Kira geliri için fiili denetim!

Yaşlılar arasında eğitim seviyesindeki farklar

Türkiye’deki yaşlı nüfusun eğitim seviyesi de dikkat çekici bir şekilde farklılık gösteriyor. 2023 yılı itibarıyla yaşlı nüfusun %87,5'i okuma yazma biliyor. Ancak, yaşlı kadınlar arasında okuma yazma bilmeyenlerin oranı çok daha yüksek. 2023’te okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı %19,9 iken, erkeklerde bu oran sadece %3,3. Eğitim seviyesi, yaşlıların sosyal ve ekonomik durumlarını da doğrudan etkiliyor.

Yaşlıların yaşam koşulları ve bağımsızlıkları

Yaşlıların yaşam koşullarında önemli iyileşmeler gözlense de, hâlâ birçok yaşlı birey günlük hayatlarında zorluklar yaşıyor. Örneğin, yaşlıların %55,1’i alışverişini kendi başına yapabiliyor. Telefon kullanabilen yaşlıların oranı ise %85,7. Yaşlı erkekler, bu aktivitelerde daha bağımsızken, kadınların bazı işlevsel zorluklarla karşılaştığı görülüyor. Bu, yaşlı kadınların yaşam standartlarıyla ilgili önemli bir gösterge.

Yaşlı ölümleri ve sağlık durumu

Yaşlı nüfusun sağlık durumu, yaşam süresi ve ölüm nedenleri de önemli bir konu. 2023'te yaşlı ölümlerinin %40'ı dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle gerçekleşti. Ardından, %16,4 ile solunum sistemi hastalıkları ve %13,9 ile tümörler geldi. Alzheimer hastalığı da önemli bir ölüm nedeni olarak dikkat çekiyor. 2023'te Alzheimer’dan ölen yaşlıların oranı %3,2 olarak kaydedildi. Yaşlıların sağlık sorunları, onların yaşam kalitesini etkileyen bir diğer önemli faktör.

Kaynak: HABER MERKEZİ