İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturmada gözaltına alınarak tutuklanması istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Özer, ifadesinde profesör ünvanına sahip olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığının da aralarında bulunduğu devletin çeşitli kademelerinde çalıştığını ve üniversitelerde dekanlık yaptığını söyledi..
AA'da yer alan habere göre; hakkında bugüne kadar hiç soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığını, Esenyurt Belediye Başkanı olarak 7 aydır görev yaptığını anlatan Özer, halkın iradesinin gasbedildiğini savundu.
SORUŞTURMANIN İNFİAL YARATMAYI AMAÇLADIĞINI ÖNE SÜRDÜ
Özer, soruşturmanın İstanbul'da insanlarda infial yaratma amacıyla yapıldığını iddia ederek, şunları kaydetti:
"Hem belediye açısından hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır. Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialarla suçlanıyorum. Örneğin, 40 civarında kitap yazmış bir yazarım. Bunların bir kısmı roman, bir kısmı bölgesel kalkınmayla, bir kısmı ise Kürt meselesiyle ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem, 300 civarında bildirim yayımlanmıştır. Hal böyleyken 2002 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddiası ve suçlaması yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir, görüş arz edebilir. Orada ismimin geçmiş olması, herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi, bu suçu mu yaratır? Hiçbir örgütle ilgim yoktur, bunu tamamen reddediyorum."
Özer, ifadesinde soruşturmanın siyasi olduğunu öne sürerek, M.K. isimli kişinin akrabalarının terör örgütü üyesi olduğunun söylendiğini, kendisinin bu şahsı tanımadığını, aralarındaki konuşmanın hangi kısmının suç olduğunu merak ettiğini belirtti.
Bu iddiaların görevden alınması için uydurulduğunu savunan Özer, belediyeye kayyum atanmasının altyapısının oluşturulduğunu ileri sürdü.
Özer, siyasi kimliği nedeniyle her gün çok sayıda kişinin kendisini aradığını, arayanların GBT bilgilerini sorgulamadığını söyledi.
Ahmet Özer, ifadesine şöyle devam etti:
"Remzi Kartal da Vanlıdır, o Van milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur. Benzer bir ideoloji ve dünya görüşüne sahip değilim. Ailesini tanırım. Van'a gittiğimde kendilerine taziye dileklerimi sundum, neredeyse bundan da bir sonuç çıkarılacak. Bir konser yapmışız, bu konseri Esenyurt Kaymakamı ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. Onlarca sanatçı davet edildi. Rojda'yı hayatımda görmedim o sahne harici, sağda solda şarkı, türkü söyleyen biridir. Onlarca kişi davet edilmiş, ben davet etmedim. Oradaki memurlar bu işlerle ilgilendi. Festivale 450 bin kişi gelmiştir, gruplarda 3-5 kişi neyse Öcalan ile ilgili slogan atıldığı söylenmiştir. Duysaydım müdahale ederdik.''
"ÇAĞRILSAM KOŞARAK GELİRDİM"
Sabah saat 05.30'daki operasyonla gözaltına alındığını söyleyen Özer, çağrılsaydı koşarak ifadeye geleceğini kaydetti.
Özer, makam odasının yüzlerce kişinin geldiği, yüzlerce derginin girdiği bir oda olduğunu ifade ederek, ''Oraya gelen bir dergiden niye sorumlu tutuluyorum? Dergide ne yazıyor, suç mu değil mi bilmiyorum.'' dedi.
Mersin Cumhuriyet Savcılığınca 2016 veya 2017'de ifadeye çağrıldığını kaydeden Özer, hakkındaki usulsüz dinlemede suç tespit edilemediğini savunarak, serbest bırakılmasını istedi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, Özer'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Bu arada, karar sonrası adliye önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Meryem Gül Çiftci Binici, "Hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve 10 yıl öncesine dayanan sorularla belediye başkanımızı bugün cezaevine götürdüler. CHP olarak bu hukuksuzluğun her zaman karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz." dedi.
ÖZER HAKKINDAKİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNİN KARAR YAZISINA ULAŞILDI
Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanmasına hükmettiği Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkındaki karar yazısında, tespitler sonucunda Özer'in, süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz eden eylemlerle örgütle hiyerarşik ilişki içinde olduğuna dair kanaat oluştuğu vurgulandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Özer'in sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.
Soruşturma kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısına ulaşıldı.
Karar yazısında şüpheli Ahmet Özer'in üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçuna ilişkin mevcut delil durumuyla ilgili değerlendirmeler yer aldı.
Yazıda, Diyarbakır'da bulunan cezaevindeki koğuşta yapılan aramada ele geçirilen materyallerde şüpheli Özer'in adının geçtiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi.
Özer hakkında iletişimin dinlenmesi ve fiziki takip tedbirleri neticesinde elde edilen tape kaydı ve HTS kayıtlarında "örgütsel fayda" olan kişilerle görüşme yaptığının belirlendiği kaydedilen yazıda, şüphelinin iki kardeşi örgütün kırsal alanında olan, bir kardeşi ise terör örgütü üyeliğinden cezaevinde bulunan M.K. ile görüştüğü belirtildi.
Yazıda, Özer'in terör örgütü PKK/KCK'dan işlemi bulunan 694 farklı kişiyle iletişiminin olduğu, bu şahısların 5'inin cezaevinde, 47'si hakkında arama kaydının, 3'ü hakkında uluslararası arama kaydının olduğu, birinin de kırmızı bültenle arandığı anlatıldı.
MAKAM ODASINDAKİ ARAMADA ÖRGÜT LEHİNE YAYIN YAPAN DERGİ BULUNDU
Şüpheli Özer'in Esenyurt Belediye Başkanlığındaki makam odasında gerçekleştirilen aramada terör örgütü lehine yayın yapan derginin bulunduğu ve örgütsel olduğu değerlendirilen evrakın ele geçirildiğine işaret edilen yazıda, tüm bu tespitlerle Özer'in, süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik arz eden eylemlerle örgütle hiyerarşik ilişki içinde olduğuna dair hakimliğin kanaat oluşturduğu bildirildi.
Yazıda, Özer'in, Esenyurt Belediye Başkanı olduğu dikkate alındığında delil karartma şüphesinin bulunması, açık kaynak araştırması, HTS inceleme raporu, banka hesap dökümleri, tape kayıtları ve tüm kolluk tutanakları ile şüpheli savunmaları göz önüne alındığında üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesine ilişkin somut delillerin bulunduğu anlatıldı.
Delillerin henüz toplanmadığı ve Özer'in üzerine atılı suçun katalog suçlardan olduğu belirtilen yazıda, Özer'in kaçma ve saklanma şüphesini uyandıran somut olguların bulunduğu, bu nedenle adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı kaydedildi.
Yazıda, bu gerekçelerle Özer'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasına karar verildiği bildirildi.
VALİ YARDIMCISI KAYYUM OLARAK GÖREVLENDİRİLDİ
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer yerine, İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak görevlendirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2024/162302 sayılı soruşturma kapsamında “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak” suçundan mahkemece tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı şüpheli Ahmet ÖZER;
Anayasa'nın 127'inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46'ıncı maddeleri uyarınca İstanbul Vali Yardımcısı Can AKSOY İstanbul Valiliğince Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir."
ÖZER HAKKINDA SAVCILIĞIN SEVK YAZISINDAKİ PARA TRAFİĞİ DİKKATİ ÇEKTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında savcılığın hakimliğe gönderdiği sevk yazısının detaylarına ulaşıldı.
Sevk yazısında Ahmet Özer'in irtibatlı bulunduğu kişilerden Şevket T'nin avukatlık mesleğinden dolayı terör örgütü PKK/KCK suçlarından yargılanan şahıslar ve aileleriyle irtibatlı olabileceği, ayrıca yeğeni Agit B'nin PKK/KCK adına kırsal alanda faaliyet yürütürken 2015 yılında güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtildi.
Özer'in irtibatlı olduğu Abdurrahman D. hakkında 2005'te "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" ve 2014'te "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından işlem gerçekleştirildiği ve 31 Mart 2024'teki yerel seçimlerde DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı sürecinde kurulan koordinasyonda terör örgütü PKK/KCK'nın KCK/TDÖ siyasal alan yapılanması içinde faaliyet yürütüyor olabileceğinin değerlendirildiği kaydedildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığının Abdurrahman D. hakkında başlattığı soruşturma kapsamında terör örgütünün amacı ve stratejileri doğrultusunda 2011'de kuruluşu ilan edilmiş olan Halkların Demokratik Yapılanması içinde yer aldığından bahisle soruşturma yürütüldüğü ve soruşturmanın halen derdest olduğu bildirildi.
Özer'in teyzesinin oğlu Muhammet S.Ç'nin kuzeni Mehmet S.A'nın terör örgütü PKK/KCK adına kırsal alanda faaliyet yürütürken 2015 yılında güvenlik güçlerine teslim olduğu ifade edildi.
Sevk yazısında teknik takip sırasında Özer ve avukat Şevket T'nin 15 Aralık 2023'te Van'ın Bahçıvan Mahallesi'nde terör örgütünün yapılanmalarından MEBYA-DER'e giriş yaptıklarının tespit edildiği bildirildi.
MEBYA-DER'in terör örgütü PKK/KCK içindeki konumuna dair şemaya da yer verilen sevk yazısında, Özer'in banka hesabından 482 bin 750 lira gönderdiği şirketin sahiplerinin Sait K. ile Faik K. olduğu, gerçekleştirilen sorgulamada Faik K. hakkında terör örgütüne üyelik ve terör örgütü propagandası gibi çeşitli suçlardan işlem yapıldığı aktarıldı.
REKLAM
Öte yandan Özer'in hesabına 29 Mart'ta Muhammed S.Ö. tarafından 1 milyon 289 bin 480 lira para girişinin olduğu belirtildi.
KIRMIZI BÜLTENLE ARANAN REMZİ KARTAL İLE 14 KEZ GÖRÜŞME
Sevk yazısında Ahmet Özer'in 1 Ocak 2022-20 Ekim 2024 tarihlerinde HTS dökümleri incelendiğinde terör örgütü PKK/KCK'dan haklarında soruşturma yürütülen 694 farklı kişiyle iletişiminin olduğu, bunlardan 47'sinin terör suçlarından aranmasının bulunduğu, 5'inin halen terör suçlarından ceza infaz kurumlarında oldukları vurgulandı.
Özer'in telefonla iletişime geçtiği 3 kişinin, kullandıkları GSM hatlarının emniyet bilgi sistemlerindeki sorgulamalarında terör örgütü suçlarından arandıkları, kırmızı kategoride yakalama kararı bulunan Remzi Kartal ile Belçika hattı üzerinden 2015 yılında 14 kez konuştukları tespit edildi. Özer'in 2015'in aralık ayında Kartal'ı 8 kez aradığı ve 6 kez mesaj atarak irtibat kurduğunu gösteren görsel de sevk yazısında yer aldı.
REKLAM
Esenyurt Belediyesinin 5 Ekim'de düzenlediği festivalde "PKK/KCK terör örgütünün propagandasını" yapmak suçundan hakkında mahkumiyet bulunan şarkıcı Rojda S'nin verdiği konser sırasında katılan bazı kişilerin terör örgütü elebaşı lehine slogan attıkları belirtildi.
YAZDIĞI KİTAPTA TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI
Özer'in terör örgütü propagandası niteliğinde yazdığı kitapların bulunduğu, 2016 yılında yayımladığı "Dağ Sancısı" isimli kitapta İran sınırındaki dağ köylerinde yaşayan üç arkadaşın hayat hikayesini işlediği, kitapta "gerilla komutanı" diye bahsettiği "Şervan" karakterinin Türk Silahlı Kuvvetleri ile mücadelesini överek anlattığı ifade edildi.
Özer'in belediyedeki makam odasında bulunan derginin 12'nci sayfasında 2016 yılında Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonları sırasında çıkan çatışmada öldürülen Hakan A'nın cenazesinin babası tarafından teslim alındığına dair görselin olduğu bildirildi.
Esenyurt Belediyesinde yapılan aramalarda A4 boyutunda, yazılmış veya yazımı süren kitap olarak değerlendirilen 145 sayfalık yazının ele geçirildiği, yazı içeriklerinde örgütsel olduğu anlaşılan ifadelerin yer aldığı kaydedildi.
*Haberin fotoğrafı İHA tarafından servis edilmiştir.