Dokuz Eylül Gazetesi'nden Utku Çelik'in haberine göre, Hakkari, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyum atanması sonrası Encümen Üyesi olduğu Türkiye Belediyeler Birliği toplantısına katılan ve ardından Ekrem İmamoğlu ile lider ziyaretlerini gerçekleştiren grupta yer alan Sengel, bu süreçleri değerlendirerek “demokrasinin inşası ve hukuka aykırı uygulamaların bertarafı için gereğini ifa edeceğiz. Çünkü unutulmasın ki; Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun çağrısı üzerine “hukuka aykırı şekilde, demokrasiyi askıya alırcasına yapılan usulsüz işlemlere ve kayyum atamaları” konusunda TBB Encümeni’nin olağanüstü toplandığını hatırlattı. Kayyum atamalarıyla, hukukun temel ilkeleri, en temel insan hakları pervasızca çiğnendiğini dile getiren Sengel, “Anayasamızda İçişleri Bakanına verilen görevden uzaklaştırma tedbiri, yalnızca mahalli idare organlarının görevleri ile ilgili bir suç işlemeleri halinde kullanılabilecek istisnai bir yetki olarak sayılmıştır. Belediye Kanunu’nda da kayyum atamasına dayanak yapılan hükümde İçişleri Bakanına görevden alma yetkisi tanınmamıştır” ifadesini kullandı.
KAYYUM HALK İRADESİNİ ORTADAN KALDIRIYOR
Anayasaya göre kanun gücündeki uluslararası anlaşmaların, seçilmiş temsilcilerin görevlerini serbestçe yerine getirilmesine emrettiğini söyleyen Şengel “Kayyum uygulaması, yerel demokrasinin Anayasa ile teminat altına alınmış en önemli göstergesi olan halk iradesini ortadan kaldırmaktadır. Bu uygulama sadece başkan ataması ile sınırlı olmayıp seçimle oluşan belediye meclisi, encümeni ve meclis komisyonlarının çalışması imkanını da ortadan kaldırmaktadır. Nitekim kayyum olarak atanan kişinin çağrısı olmadıkça belediye meclisi toplanamamaktadır. Meclisin, encümenin ve komisyonların görev ve yetkileri, encümenin atanmış memur üyeleri tarafından yürütülmektedir. Nitekim kayyum atanan Belediyelerde seçimle gelen ve haklarında hiçbir suçlama olmayan meclis üyelerinin Belediye Binalarına bile alınmaması gibi hiçbir hükme uymayan uygulamalar göze çarpmaktadır” diye konuştu.
BELEDİYELER HALKIN EN KOLAY ULAŞTIĞI KURUMLAR
Sengel gerçekleştirdikleri toplantı ve görüşmeler sonucunda vardıkları esasları ise şu şekilde anlattı:
“Türkiye Belediyeler Birliği tüm Belediyelerin bağlı olduğu tüzüğü gereği her belediyenin siyasi kimliği ne olursa olsun tüm hak ve menfaatleri korumakla yükümlüdür. Ve bunu tüm hukuk kaidelerine uyarak yapmakta ve yapmaya devam edecektir. Unutulmamalı ki; Belediyeler yerel halkın kendini idare etmek üzere belirlediği ve halkın en hızlı, kolay ulaştığı kamu kurumlarıdır. Belediyelerin hangi siyasi parti kazanmış olursa olsun demokrasinin en temel taşları ve hizmetin en önemli kurumlarıdır. Seçimlere girmeden önce her aday, adli sicil kaydı almakta ve bu kayıt dahilinde yerel seçimlere girmektedir. Ceza Hukukunun esaslı unsuru suçun şahsiliği ve masumiyet karinesidir. Kesinleşmeyen suçlar sebebiyle kayyum atamalarına gitmek de halkın bu noktada seçimine gasp etmek de kabul edilemez. Bu noktada tüm Belediyeler ve biz Başkanlar bu esaslar dahilinde duruşumuzu sergilemeye devam ederek hukuksal olarak ve mücadele ederek, görüşlerimizi beyan ederek demokrasinin inşası ve hukuka aykırı uygulamaların bertarafı için gereğini ifa edeceğiz. Çünkü unutulmasın ki; Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”