İzmir, Ödemiş’te yaşayan Muhammet Eroğlu’nun bundan 22 yıl önce, elinde titremeler ve vücudunda istemsiz kasılmalar başladı. Uzun süre şikayetlerini önemsemeyen Eroğlu, rahatsızlığı artınca doktora başvurdu ve kendisine Parkinson hastalığı şikayeti kondu. Gördüğü tedavilerden fayda görmeyen Eroğlu, zamanla işe gidemez, kendi kendine yemek bile yiyemez duruma geldi.
Doktoruyla karşılıklı çay içtiler
Medicana International İzmir Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tuğberk Özdemir tarafından 1 saat süren bir operasyonla beyin pili takılan Eroğlu, bir gece hastanede yattıktan sonra taburcu oldu. Ameliyattan 2 hafta sonra pili açılan 47 yaşındaki hasta, yürüme, konuşma, yemek yeme gibi günlük işlerini giderek kendi kendine yapar hale geldi. Hastaneye kontrole gelen Muhammet Eroğlu, doktoruna “Ellerim çok fazla titrediği için çayımı kendim içemiyordum. En çok istediğim şey kendi kendime çayımı içmekti, bunu kendim yapabildiğim için o kadar mutluyum ki…” dedi. Hastasıyla karşılıklı çay içerek iyileşmeyi kutlayan Op. Dr. Özdemir, beyin pilinin Parkinson hastalığının tedavisinde önemli oranda iyileşme sağlayabileceğini söyledi.
Farklı hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor
“Derin beyin stimülasyonu” da denilen beyin pilinin Parkinson hastalığının dışında başka nörolojik hastalıkların tedavisinde de kullanıldığını belirterek şu bilgileri verdi: “Beyin pili, son yıllarda tıpta yaşanan gelişmelerle kullanımı pratikleşen bir tedavi haline gelmiş durumda. Bu ileri düzey tedavi yöntemi, Parkinson hastalığı, sebebi bilinmeyen titreme (esansiyel tremor), epilepsi, distoni (istemsiz kasılma), tik tahatsızlığı (Tourette Sendromu), obsesif kompulsif bozukluk ve major depresyon gibi nörolojik durumların semptomlarını kontrol altına almak için kullanılıyor. Beyin pili, beyne cerrahi müdahale ile yerleştirilerek, elektrotlarla beyine elektriksel uyarılar gönderiliyor. Bu elektrotlar, beyindeki belirli hedef bölgelere odaklanarak anormal sinirsel aktiviteleri düzenliyor. Bu süreç, bir bilgisayar aracılığıyla kişiye özel olarak programlanarak, böylece her hastanın benzersiz ihtiyaçlarına göre tedavi sağlanabiliyor.”