Gram altın tekrar yükselişte: Güncel altın fiyatları 21 Kasım 2024 Gram altın tekrar yükselişte: Güncel altın fiyatları 21 Kasım 2024

9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Aşırı sıcaklık ve kuraklıktan kaynaklı zeytin ağaçlarının strese girmesine neden olurken, zeytindeki antioksidan seviyelerinin armasına neden oldu. Zeytindeki polifenol seviyesinin artması zeytinyağının tadını acılaştırdı. Didim Ziraat Odası ve Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Yıldırım, yaşanan acılığı pozitif gördüklerini söylerken, “İnsanların alışmış oldukları alış tadıyla uyuşmadığından dolayı daha acı olduğuna dair biraz şikayetlenmeler var” ifadelerini kullandı. Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Oleolog Dr. Mücahit Kıvrak ise “Zeytin gelecek yıllarını garanti altına almak için önlem alıyor ve dolayısıyla acı oluyor. Dolayısıyla zeytinyağları, ciddi oranda acı gelmeye başladı. Bunun asitle alakası yok. Kuraklıktan kaynaklı daha yüksek polifenol oranları ortaya çıkıyor” dedi. 

‘ZEYTİNİN KENDİNİ KORUMA MEKANİZMASI’

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Oleolog Dr. Mücahit Kıvrak, kuraklık nedeniyle zeytinin bu sene küçük olduğunu söyledi. Kuraklığın zeytinlerdeki antioksidan seviyesini de artırdığını dile getiren Kıvrak, “Çünkü antioksidanlar, zeytinin kendini koruma mekanizmasıdır. Zeytin gelecek yıllarını garanti altına almak için önlem alıyor ve dolayısıyla acı oluyor. Dolayısıyla zeytinyağları, ciddi oranda acı gelmeye başladı. Bunun asitle alakası yok. Kuraklıktan kaynaklı daha yüksek polifenol oranları ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.  

Mucahit Kivrak (1)

‘ACI DİYE AĞIZLARI AÇIK BIRAKILMAMALI’

Bu sene yağlardaki acılığın yağmurlar yağsa bile devam edeceğini öngören Kıvrak, “Bu durum devam edecek. Yağmurlar yağsa bile bu durum değişmez. Sadece su miktarı belki acılığının miktarını bir tık aşağıya çeker.  Bir de önemli bir husus var. Zeytinyağları acı diye insanlar ağızlarını açık bırakıyorlarmış. Asla böyle şeyler yapmamalılar. Yağı okside yaparsınız ve tadını kötüleştirmiş olursunuz” diye konuştu.

Zeytintagi Üretim

'ACILIĞI POZİTİF OLARAK GÖRÜYORUZ'

Didim Ziraat Odası ve Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Yıldırım ise, “Bu sene acılık biraz fazla. Bunun nedeni de iklim değişikliği. Biz aslında bunu pozitif olarak görüyoruz ama İnsanların alışmış oldukları alış tadıyla uyuşmadığından dolayı daha acı olduğuna dair biraz şikayetlenmeler var” diye söyledi. Yıldırım, “Zeytindostu Derneği olarak yarışma düzenliyoruz. Duyusal analizlere baktığımız zaman duyusal analizde acılığına bakıyoruz ve acılığına bir puan veriyoruz. Doğal acılığı ne kadar fazlaysa o kadar daha yüksek bir puan vermiyoruz. Tabii sadece acılığın yanında başka özelliklerine de bakıyoruz. Yani acılık daha fazla gibi gözüküyor. Geneline de bir bakacağız. Bizim dört tane tadım panelimiz var. Buradaki yaklaşık kırk tane uzman genel olarak Türkiye’nin tamamından gelecek olan numunelere bir bakacak. Tabii ki bir genelleme yapacaklardır ama daha henüz o noktaya gelmedik” diye konuştu. 

Hi̇lmi̇ Yildirim (1)

‘BODRUM VE İZMİR ARASINDAKİ FELAKET SENARYOLARI GERÇEKLEŞTİ’

Kıvrak, “Gelecek senenin rekoltesi şimdiden problemli. Kış güzel geçer ve kar yağışı olursa yeniden güzel yağları alabiliriz. Kış beklediğimiz gibi olmazsa, bizim açımızdan büyük sıkıntı olur” diye belirtti.  Ege Bölgesi’nin kuzeyi şanslı görünse de güneyinin iklim açısından çok kötü durumda olduğunu sözlerine ekleyen Kıvrak, “Bodrum ve İzmir arası felaket senaryolarının gerçekleştiği bir yıl oldu. Bodrumda ve İzmir’de su yok. Maalesef bu noktada çalışmalar yapılmıyor. Yağışsız bir sonbahardan, yağışsız bir kışa girersek, önümüzdeki sene kuyuların hiçbiri yetmeyecek. O yüzden Bozdağ’da, mayıs ayına kadar kar görmeliyiz. Felaket senaryosu dediğimiz; yağmurun kesilmesi, suların bitmesi ve bitki örtü çeşitliğinin değişmesiydi. Bu senaryoların hepsi Bodrum ve İzmir arası için gerçekleşmeye başladı. İzmir’in şehir içerisinde su yetmemeye başlayacak. Yeraltı sularını besleyen Manisa’daki Spil ve Bozdağlar. Buralara da yağmur ve kar yağmıyor. Yamanlar, İzmir’in yağış deposuydu. Oraya da yağmur yağmıyor. Geriye bir tek Bergama Madra Dağları kaldı. Orada da yağışsızlık ve karsızlık nedeniyle şu anda yeraltı sularını besleyen bir mekanizma söz konusu değil” ifadelerini kullandı. 

Yeraltı suyu ve nemliliğin olmadığı yerde ürün yetiştirilemeyeceğini sözlerine ekleyen Kıvrak, “Örnek olarak; şu an herkes yağışı bekliyor. Toprak ıslansın ki buğday eksinler diye. İşin zeytin tarafında ise ben 700-800 kilo yağmur almadan sağlıklı meyve veremiyorum. Bu 400’e düşerse iki senede bir periyotta gösteriyorken, 3-4 senede bire çıkacak. Ve daha az tane zeytin vereceğim. Verim düşecek” dedi.  

kuraklık-1

‘MALİYETLER ARTTI, YAĞIN FİYATI DÜŞTÜ’

Yıldırım, “Yağın fiyatının geçen senenin çok altında olması ve buna rağmen üretim maliyetlerinin iki katına çıkmış olması. İşçi maliyetleri, mazot ve gübre gibi maliyetler iki katına çıktı. Üretici geçen sene 200 liraya bırakırken, bu yıl 140 liraya bırakıyor. Geçen yılın fiyatını bile yakalamış değil. Dolayısıyla bu durum; üreticinin özellikle zor şartlarda topladığı ürünü toplamama tehlikesiyle de karşı karşıya. Raf fiyatlarında ise bir değişiklik yok. Zaten üreticinin en çok rahatsız olduğu konu bu. Raftaki fiyat değişmezken, benim ürünüm neden ucuza alınıyor? diye soruyor” dedi. 

Editör: Mert Alpdündar