Shell, BP ve Mobil Oil Türk, 2006 yılında imzaladıkları “Ortak Havacılık Operasyon Sözleşmesi” ile Türkiye’de havacılık sektöründe güçlü bir iş birliğine imza atmıştı. Ancak BP’nin sektörden çıkmasının ardından, Shell de 2008’den bu yana sürdürdüğü faaliyetlerini sonlandırma kararı aldı.
Shell’in, Antalya, Bodrum-Milas ve İzmir Adnan Menderes Havalimanlarını kapsayan operasyonlardaki hisseleri, yasal prosedürlerin tamamlanmasının ardından THY Opet’e devredildi.
Havacılık ikmal operasyonları artık tamamen THY Opet’te
Yapılan hisse devrinin ardından, havacılık yakıt ikmali operasyonlarının yönetimi artık tamamen THY Opet’e geçti. Söz konusu havalimanlarında bundan böyle yalnızca THY Opet’in kontrolü ve yönetimi geçerli olacak. Shell'in resmi olarak sektörden çekilmesiyle birlikte, Türkiye’de yabancı menşeli akaryakıt şirketlerinin sayısı da ciddi oranda azalmış oldu.
Sektörde daralma sinyali mi?
Son dönemde art arda gelen bu tür kararlar, enerji sektöründe yerli-yabancı ortaklıkların geleceğine dair soru işaretlerini artırıyor. Kur dalgalanmaları, yatırım maliyetleri, mevzuat değişiklikleri ve operasyonel riskler, uluslararası şirketlerin Türkiye pazarından çekilme eğilimini hızlandıran unsurlar arasında gösteriliyor.
Uzmanlara göre Shell’in bu hamlesi, yalnızca bir şirketin stratejik tercihi değil, aynı zamanda Türkiye’deki havacılık ikmal pazarında dengelerin değiştiğinin işareti. Özellikle bölgesel havalimanlarında daha fazla yerli oyuncunun ağırlık kazanması bekleniyor.
THY Opet için stratejik büyüme adımı
Shell’in havacılık operasyonlarındaki hisselerinin THY Opet’e devri, THY Opet’in pazardaki hâkimiyetini pekiştiren önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Halihazırda birçok havalimanında yakıt ikmali yapan şirket, bu devirle birlikte üç büyük turistik havalimanında da operasyonun tek sahibi konumuna geldi.
