Eskişehirli çiftçi Nihat Tiryaki, son zamanlarda tarım sektöründe yaşanan ve hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur eden fiyat politikalarına karşı dikkat çekici bir eylem gerçekleştirdi. Tarlasında yetiştirdiği yaklaşık 5 ton dolmalık biberi, piyasadaki maliyet ve satış dengesizliği nedeniyle satamayan Tiryaki, ürününü çöpe dökmek yerine vatandaşlara ücretsiz dağıtma kararı aldı. Bu durum, tarım sektöründeki kronik sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.
Nihat Tiryaki'nin kamyonuna yüklediği tonlarca dolmalık biber, Ertuğrulgazi Mahallesi Selam Sokağa getirildi ve çevre sakinlerine dağıtıldı. Vatandaşlar, taze biberleri almak için kamyonun önünde büyük bir yoğunluk oluşturdu. Bu eylem, çiftçinin sesini duyurma çabasının bir sonucu olarak yorumlanırken, piyasadaki fiyat adaletsizliğinin boyutunu da ortaya koydu.
Halde 8, markette 80 lira: Kabul edilemez fark
Çiftçi Nihat Tiryaki, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle dile getirdi: "Ürünlerimizi şehirlere, genellikle İstanbul'a gönderiyoruz. Şimdi biz bu ürünleri hale arz ediyoruz. Halde bizim satış fiyatlarımız yaklaşık 7-8 lira. Sonra bakıyoruz ki, vatandaş bunu marketlerden yaklaşık 70-80 liraya alıyor. Bu bizim için kabul edilecek bir durum değil."
Tiryaki'nin bu çarpıcı örneği, gıda sektöründe üreticiden market rafına kadar olan zincirde yaşanan fahiş fiyat artışlarını net bir şekilde gösteriyor. Çiftçinin ürünü 7-8 liradan satarken, aynı ürünün tüketiciye 10 katına yakın bir fiyatla ulaşması, aracıların veya marketlerin kar marjlarının ne denli yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, tüketiciyi yüksek fiyatlarla karşı karşıya bırakırken, çiftçinin emeğinin karşılığını alamamasına neden oluyor.
"Bunu çöpe dökersem millete ihanet"
Nihat Tiryaki, piyasadaki bu adaletsiz duruma isyan ederken, 6 aydır emek verdiği ürününü tarlasında bırakmaya veya çöpe dökmeye vicdanının el vermediğini belirtti. "Bu durumu kabullenemediğim için ürünümü tarlada bırakacak değilim, 6 aydır emek veriyorum. Ben bunu kaldırıp çöpe dökersem millete ihanet. Onun için vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtmaya niyetlendik" sözleriyle, eyleminin ardındaki insani ve toplumsal motivasyonu açıkladı.
Bu ifadeler, sadece bir protesto değil, aynı zamanda çiftçinin toprağa, emeğe ve topluma olan saygısının bir göstergesi olarak da algılandı. Gıda israfının önlenmesi ve ihtiyaç sahiplerine ulaşma çabası, Tiryaki'nin eylemine farklı bir anlam kattı.
Tarım sektörünün kronik sorunları
Nihat Tiryaki'nin yaşadığı bu durum, Türkiye'deki tarım sektörünün uzun süredir devam eden sorunlarının bir yansıması. Üretim maliyetlerinin artması (gübre, mazot, elektrik, tohum vb.), hal fiyatlarının düşük kalması, aracıların kar marjlarının yüksek olması ve piyasadaki dalgalanmalar, çiftçileri zor durumda bırakıyor. Birçok çiftçi, ürününü hasat etme maliyetinin, satış fiyatından daha yüksek olması nedeniyle, ürününü tarlada bırakmak veya imha etmek zorunda kalıyor.
Bu durum, hem gıda arz güvenliğini tehdit ediyor hem de çiftçilerin üretime devam etme isteğini azaltıyor. Uzmanlar, bu zincirdeki sorunların çözülmeden, tüketicinin tarladan çıkan ürünü makul fiyatlarla almasının zor olduğunu belirtiyorlar.
Çözüm önerileri ve beklentiler
Nihat Tiryaki'nin bu eylemi, kamuoyunda tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki tartışmaları alevlendirdi. Çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi, tüketicinin ise uygun fiyatlarla gıdaya ulaşabilmesi için zincirdeki aracı sayısının azaltılması, kooperatifçiliğin güçlendirilmesi, devlet desteklerinin artırılması ve hal yasasının revize edilmesi gibi öneriler sıkça dile getiriliyor.
Gıda enflasyonunun yüksek seyrettiği bir dönemde, çiftçinin bu protestosu, sorunun sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve ahlaki boyutlara sahip olduğunu da gösterdi. Toplumun her kesiminden gelen tepkiler, bu tür fiyat adaletsizliklerinin çözülmesi gerektiği yönündeki ortak talebi güçlendiriyor.
