2025 yılının ocak-temmuz döneminde küresel otomotiv piyasasında elektrikli araç satışları, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla önemli bir ivme yakaladı. Dünya genelinde toplam elektrikli araç satışları, yüzde 27'lik dikkate değer bir artışla 10,7 milyon adede ulaştı. Bu büyümenin ana sürükleyicisi, devasa iç pazarıyla Çin Halk Cumhuriyeti oldu. Küresel satışların yüzde 60'ından fazlasını tek başına karşılayan Çin'de, yılın ilk 7 ayında 6,5 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti. Bu rakam, Çin'deki elektrikli araç satışlarının ocak-temmuz döneminde yıllık bazda yüzde 29 büyüme kaydettiğini gösteriyor. Avrupa'da da elektrikli araç satışları yılın 7 ayında yüzde 30 artışla 2,3 milyona ulaşırken, Kuzey Amerika pazarında ise yüzde 2'lik artışla 1 milyon adet olarak kayıtlara geçti.
Türkiye elektrikli araç pazarında Avrupa çapında dördüncü sırada
Türkiye, elektrikli araç dönüşümünde dünya ve Avrupa sahnesinde kendine sağlam bir yer ediniyor. Sadece geçen yıl değil, 2025'in ilk yedi ayında da hızla yükselen elektrikli araç satışlarında Türkiye, Avrupa'da satış oranı açısından dördüncü sıraya yerleşti. Yılın ilk yedi ayında Türkiye'deki elektrikli otomobil satış sayısı 102 bin 160'a yükselirken, bu rakam toplam otomotiv pazarı içindeki payını yüzde 17,9'a çıkardı. Bu başarılı performans, Türkiye'nin elektrikli araç pazarında sadece nicelik olarak değil, nitelik olarak da önemli bir aktör haline geldiğini gösteriyor.
Hyundai Motor Türkiye Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, elektrikli araç satışlarındaki bu hızlı artışın ardındaki temel faktörleri değerlendirdi. Berkel'e göre, bu yükseliş, tüketicilerin değişen tercihleri ve makroekonomik dinamiklerle doğrudan bağlantılı. Geçtiğimiz yıl özellikle ÖTV matrahlarında yapılan potansiyel değişiklik beklentisinin, tüketicileri elektrikli araçlara yönlendirdiğini belirten Berkel, akaryakıt fiyatlarındaki artışların da elektrikli araçların yüzde 40 daha ekonomik olması nedeniyle talebi artırdığını vurguladı.
ÖTV artışının geçici duraklaması ve gelecek beklentisi
Temmuz ayında yürürlüğe giren ÖTV düzenlemesinin, elektrikli araç pazarında kısa süreli bir yavaşlama yaratması bekleniyor. Zira daha önce satılan elektrikli araçların yüzde 83'ü, önceki düşük oranlı ÖTV diliminde yer alıyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte, başlangıç ÖTV oranının yüzde 25'ten başlaması ve araç fiyatlarının doğal olarak 250 bin ila 300 bin TL bandında artış göstermesi, tüketicilerde kısa süreli bir tereddüt yaratabilir. Ancak Murat Berkel, bu yavaşlamanın geçici olduğunu ve elektrikli araçların içten yanmalı motorlu araçlara göre hala daha cazip ÖTV oranlarına sahip olması nedeniyle, önümüzdeki süreçte pazarın tekrar ivmeleneceğini öngörüyor. Berkel, yılın geri kalan aylarında da elektrikli araç satışlarının aylık ortalama 15 bin adet civarında olabileceğini tahmin ettiklerini ve eğer çok farklı bir durum oluşmazsa elektrikli araç pazarının yılı 180 bin adetle kapatacağını öngörüyor.
Elektrikli araç şarj altyapısında hızlı gelişme ve model çeşitliliği
Elektrikli araç satışlarındaki bu güçlü yükselişte, devlet teşviklerinin, pazara giren yeni modellerin çeşitliliğinin ve şarj altyapısındaki hızlı gelişimin de önemli rol oynadığı belirtiliyor. BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, EPDK verilerine göre 2023'te yaklaşık 3 bin olan şarj soketi sayısının 2025 yılına gelindiğinde yaklaşık 10 kat artarak 31 bini geçtiğini, elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısının ise 12 bin adede yaklaştığını ifade etti. Bu hızlı altyapı gelişimi, elektrikli araç kullanıcılarının menzil endişesini azaltarak, araçlara olan güveni artırıyor. Ayrıca, Türkiye binek otomobil pazarında model çeşitliliği de hızla artarken, sadece bu yılın ilk altı ayında 12 yeni elektrikli araç lansmanının gerçekleştiği belirtildi. Bu gelişmeler, elektrikli araçlara olan ilginin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor.
Türkiye otomotiv pazarında büyüyen potansiyel ve faiz beklentisi
Türkiye otomotiv pazarı, son iki yıldır sergilediği performansla dikkat çekiyor. Murat Berkel'in verdiği bilgilere göre, 2025 yılının ilk 7 ayında toplamda 715 bin 695 adet araç satıldı. Bu rakam, bir önceki seneyle kıyaslandığında yıllık yüzde 7'lik bir büyüme anlamına geliyor. Berkel, ortalama aylık satışların 100 bin adet seviyelerinde olduğunu belirtirken, Türkiye'nin 85 milyonluk nüfusu dikkate alındığında pazarın hala potansiyelinin altında seyrettiğini vurguluyor. Avrupa ortalamasında her 1000 kişiye 500'ün üzerinde araç düşerken, Türkiye'de bu oran 190 kişi. Bu durum, Türkiye otomotiv pazarının önünde hala ciddi bir satış potansiyeli bulunduğunu gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde olası bir faiz indirimi ile birlikte satışların daha da ivmeleneceği tahmin edilirken, mevcut koşullar altında pazarın yıl sonunu 1 milyon 200 bin seviyelerinde kapatması bekleniyor. Ayrıca, yeni ÖTV düzenlemesiyle birlikte içten yanmalı motorlu araçların vergi dilimlerinde yapılan değişiklikler de pazarı etkileyecek. Özellikle motor hacmi 1,4 litreye kadar olan araçların ÖTV'sinin yüzde 80'den yüzde 70'e düşürülmesi, A ve B segmentindeki benzinli modellerin fiyatlarında 40 ila 75 bin TL arasında bir düşüşe neden oldu. Bu durum, yılın kalan döneminde bu segmentteki içten yanmalı modellerin satışlarında bir artışa yol açabilir. Ancak genel trendin elektrikli araçlar lehine devam edeceği ve yıl sonunda toplam elektrikli araç pazar payının yüzde 20'nin bir miktar üzerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
