1 milyona yakın çocuğun ter döktüğü Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına “şaibe” gölgesi düştü. Geçen yıl 352 öğrencinin tam puan aldığı LGS’de bu yıl rekor kırılarak 719 öğrenci birinci oldu. Veliler, sendikalar ve muhalefet, sistemin sadece güvenliğini değil, derinleşen eşitsizliği de tepki gösterdi.

963 bin 142 öğrencinin ter döktüğü sınav devam ederken kitapçıkların paylaşıldığı yönündeki iddialar ve bazı salonlarda kitapçıkların yanlış dağıtıldığına dair şikayetler, sınav güvenliğini tartışmaya açtı.

VELİ-DER İzmir Şube Başkanı Kalafat, şaibe iddialarına dair somut kanıt olmadığını ancak sistemin kendisinin zaten başlı başına adaletsizlik ürettiğini vurguladı:

“Devlet okullarındaki eğitimin altı bilinçli ve sistemli olarak boşaltılıyor. Bu boşaltmanın arkasında yatan şey, özel okullara sistemsel olarak ön açmak. Mesela 719 birinciden bahsediliyor, bu birincilerin neredeyse çoğu özel okul çıkışlı. Kamusal eğitimin altını boşalttıkları zaman ne oluyor? Akademik başarısı olan, gelecek bekleyen çocuklar özel okullara yöneliyor. Bu, bizim açımızdan eğitimin gizli bir özelleştirilmesidir. Şaibe iddialarıyla ilgili kimsenin elinde yok. Ama şunu söyleyebiliriz; Parası olanın iyi liseleri kazandığı bir eğitim sistemi zaten başlı başına bir şaibe değil midir? Parası olmayan ama istekli bir çocuğun kazanamadığı bir sınav sistemi ne kadar adil ve hakkaniyetli olabilir?

“Sorular çalındı, cemaatler, tarikatlar çaldı” noktasına mı kitlenelim, yoksa şaibeyi “parası olmayanın okuyamadığı bir ülkeye dönüştürülen eğitim sistemimize” mi kitlenelim? Bence meselenin merkezinde bu bakış açısı olmalı.”

Velilerde güvensizlik oluşuyor

İddiaların veliler ve öğrenciler için kaygı yaratıp yaratmadığını cevaplayan Kalafat “Siz 7. sınıftan itibaren çalışmaya başlayacaksınız. Ondan sonra sınavda hak etmediği puanlar veya birilerinin haksız kazanç elde ettiği düşüncesi, öğrenciyi eğitim hayatını sorgulamaya itecek. Velilerin bu sisteme dair güvensizliği de buradan başlıyor. Çocuklarımızın geleceğini çalmaya çalışan bir Millî Eğitim sistemi, bir Millî Eğitim Bakanı var. Mesem’lerle 2-3 milyon çocuğu ucuz iş gücü olarak kullanmaya çalışıyorlar.

Öğretmenlerini, okulları idare ediyorlar. Okullarda yardımcı personel yok, kaynak bilgisayarı yok. Öğretmenler açlık sınırının altında maaş alıyorlar. Amaçları eğitimi bitirmek, sistemi özel okullara döndürmek. Sistem bizim açımızdan bu kadar açık ve net.”

“Kaygılar giderilsin”

Yunus Emre Enstitüsü'nün eski başkanı Şeref Ateş gözaltında
Yunus Emre Enstitüsü'nün eski başkanı Şeref Ateş gözaltında
İçeriği Görüntüle

Eğitim Sen, LGS’yi “yarışmacı, elemeye dayalı ve performans odaklı” bir yapı olarak tanımlayarak şunların altını çizdi:

“Her yıl olduğu gibi bu yıl da yüz binlerce öğrenci, eşitsiz koşullarda bir sınava sokulmuş; sıralanmış, elenmiş ve kategorize edilmiştir. Bu sınav, çocuklarımızın gelişimini esas alan pedagojik bir araç olmaktan ziyade, neoliberal eğitim politikalarının ürünü olan rekabetçi ve seçici sistemin ideolojik bir tezahürüdür. Bu yıl da tam puan alan 719 öğrencinin belirli kentlerde ve özel okul gruplarında yoğunlaşması, eğitimdeki eşitsizliğin ve ayrımcılığın geldiği noktayı açıkça göstermektedir. Eğitim sisteminin bu adaletsizlikleri ortadan kaldırmak yerine derinleştirmesi kabul edilemez

Bu yıl da LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından kamuoyunda sınavın güvenliğine ilişkin ciddi soru işaretleri ortaya çıkmıştır. Bazı öğrencilere aynı soruların önceden ulaştığı, belli okullarda tam puanların olağandışı biçimde yoğunlaştığı, soru kitapçıklarının sosyal medyada dolaşıma girdiği yönündeki iddialar dikkat çekicidir. Bu gelişmeler, sınav güvenliğine olan kamuoyu güvenini sarsmaktadır. Toplumun beklentisi; suç duyuruları değil, sınava giren bir milyona yakın öğrencinin ve velisinin kaygılarını giderecek bağımsız ve şeffaf bir araştırma sürecidir.

Bakan Tekin: “Gerizekalıya anlatır gibi…”

Muhalefet, sendikalar ve veliler sınav kitapçıklarının oturum devam ederken paylaşıldığını iddia ederek Milli Eğitim Bakanı'ndan açıklama talep etti.

Bakan Yusuf Tekin iddialara ilişkin "Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar. Pis kokular LGS'den değil CHP’li belediyelerden geliyor. Bir insanın '11.57'de paylaşılan soruların sınavın güvenliğine sekte vuruyor' demesi için ya akli melekelerinin yerinde olmaması ya da manipülatif bir eylem içinde olması gerekir" şeklinde konuştu.

Kaynak: Özge Uyanık