Çevre ve Şehircilik Bakanlığı atık yönetiminde HoReCa sistemini başlatıyor! Nedir bu HoReCa derseniz, Bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklama aynen şu şekilde;
HoReCa ile geri kazanılabilir (cam, plastik, kâğıt/karton, metal gibi) atıkların yoğun olarak bulunduğu otel, restoran, eğlence yerleri ve kafe gibi mekânlarda oluşan evsel nitelikli geri kazanılabilir atıklar diğer organik atıklarla karışmadan ayrı olarak toplanıyor.
Avrupa’da da yaygın bir şekilde kullanılan HoReCa ismi, hotel, restoran, eğlence yerleri ve cafe isimlerinin kısaltılmışı olarak kullanılıyor.
HoReCa ile cam, plastik, kâğıt/karton, metal gibi atıklar ekonomiye geri kazandırılıyor. Bu kapsamda da depolama alanına giden atığın azaltılarak atık yönetiminde maliyetin azaltılması, doğal kaynakların korunması ve daha yüksek miktar ve kalitede geri kazanımın sağlanması hedefleniyor.
HoReCa, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi cam ambalaj atıklarının yoğun oluştuğu illerde başlatıldı. Önceden toplama oranlarının düşük olduğu bölgelerde bu uygulama ile cam ambalaj atıklarında toplama verimi ve oranının en az yüzde 50 oranında yükseldiği, çöp depolama sahasına giden cam ambalaj atıklarının da aynı şekilde azaldığı tespit edildi.
Uygulama çerçevesinde, çalışanların oluşan cam ambalaj atıklarını diğer atıklardan ayırmaları konusunda bilgilendirmesi, uygun ekipman tasarımı ve yerleşimi, ekipmanların doluluk oranlarının izlenerek uygun toplama zamanının ve sıklığının belirlenmesi gibi çalışmalar yürütülerek maliyetler asgari seviyeye indirgeniyor. Bu uygulamalardan elde edilecek çıktılar ise özellikle turizm bölgeleri olmak üzere ülke genelinde tüm ambalaj atıklarını (metal, kâğıt/karton, plastik gibi) kapsayacak şekilde yaygınlaşmasına olanak sağlayacak.

* * *

Konuyu değerlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Ülkemizde özellikle de belediyelerimiz tarafından temizlik işleri çerçevesinde yürütülen atık yönetimi hizmetlerine yüksek bedeller ödenmektedir. Oluşan bu maliyetin azaltılması konusunda atığın özellikle yoğun olarak oluştuğu noktaların belirlenmesi, toplama sıklığı, uygun ekipman tasarımı, kamuoyunun bilinçlendirilmesi gibi hususlar etkin rol oynamaktadır. Ülkemizin atık yönetim stratejisinin en önemli ilkelerinden birisini atıkların geri dönüşümü oluşturmaktadır. Tüm dünyada, üstünde özellikle durulan bir husus olan geri dönüşümün; doğal kaynakların korunması, enerji ve hammadde tasarrufu ile birlikte atık yönetim maliyetlerinin azaltılması, atık yönetiminde daha yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve böylelikle de istihdama katkı sağlaması gibi önemli faydaları bulunmaktadır. Bakanlığımızın yoğun çalışmaları sonucu geri dönüşüm faaliyetlerimiz ülkemize yıllık 3 milyar TL’nin üzerinde katma değer ve 60 bin kişi doğrudan istihdam sağlayan bir sektör haline gelmiştir. 2023 yılına kadar hedefimiz 10 milyar TL katma değer ve 100 bin kişinin üzerinde doğrudan istihdam rakamlarına ulaşmaktır”şeklinde açıklama yapmış.

* * *

Aslında ambalaj atıkları yönetmeliği ve geri kazanımı ülkemizde de uzun yıllardan beri yürürlükte ve zorunlu! Ancak bugüne kadar ağırlıklı olarak geri kazanım ve toplatma yükümlülüğü, üretene ve piyasaya sürene uygulanmaktaydı. Otellerde de aslında bu zorunluluk bulunmakta ve Çevre İl Md.lüğü elemanları denetledikleri otellerde, ambalaj atıklarınızı beyan ettiniz mi? Ayrı toplama kutularınız ve depolama alanınız var mı? Gibi konuları sormakta ve talep etmekteydi. Sanırım şimdi bunu otellerin yanı sıra restoran ve kafeleri de içine alacak şekilde denetimleri genişleterek, geri dönüşüm oranlarını arttırmaya çalışacaklar. Zaten olması gereken de budur! Özellikle yaz aylarında beach club’larda,eğlence mekanlarında, turistik bölgelerde ambalaj atıkları oldukça kontrolsüzdü! Binlerce cam şişe, içecek kutuları diğer evsel atıklarla karışık toplanıp bertarafa gidiyor. Hatta biz kendi yazlık sitemizde ayrıştırdığımız cam, metal, plastik kutuların evsel çöplerle karışık toplanmasına da üzüntüyle izleyici olmak zorunda kalıyoruz. Bunun tüm belediyelerce ülke genelinde kontrol altına alınması ve acil uygulamaya geçilmesi, ülke menfaatleri ve doğa açısından gerekli ve zorunludur. Umarım Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu uygulamayı sıkı tutar ve tüm ülkede başarılı olur!