Bu aralar tarihi Alsancak Garı’nda yaşananlar İzmirli biri olarak zoruma gidiyor. Garda, Atatürk’ün yurt içi seyahatlerinde kullandığı vagonu sergileniyor. Her geçişimde bir an soluk almak, biraz Atatürk özlemimi gidermek adına vagonu ziyaret eder, Alsancak Garı’nın tarihi atmosferinde düşüncelere dalarım. Ancak o çok sevdiğimiz Alsancak Garı’nı maalesef panayır alanına çevirmişler...

Tam da şehitlerimizi sonsuzluğa uğradığımız günlerde en büyük organizasyonlar bile iptal olurken garın önüne konmuş büyük hoparlörlerden cangır cangır müziklerle müşteri çekmeye çalışmak da nedir?  Milli yas olmadığı için kimseye hukuki anlamda bir şey söyleyemeyiz ama bizim kültürümüzde şehit cenazesine saygı duymayanlar iyi karşılanmaz. Ama bu yazının konusu daha vahim bir saygısızlık...

Bu mahalle pazarını andıran alışveriş festivali dedikleri organizasyonda, standları Atatürk’ün aziz hatırasını taşıyan vagonlara duvar örer gibi kurmuşlar. Ata’nın vagonu 3-5 kuruş para kazanmak için stand açanların dekoru haline gelmiş. Bu pespaye  işlerin yapılabileceği yer kesinlikle Alsancak Garı değil. Bir kere Alsancak Gar’ı İzmir’in en önemli tarihi ve kültürel simgelerinden biri. Tereyağı, bulgur, pirinç, şambali satacak başka yer mi yok koca İzmir’de? 

Gelelim Atatürk’ün vagonuna gelebilecek zararlara…

Atatürk'ün vagonu

Fotoğrafta da görüldüğü gibi Atatürk vagonun içi ahşap ve tekstil malzemelerden oluşuyor. Ayrıca sıhhıye vagonu tamamen ahşap malzemeden üretilmiş. Dibine kurdukları standlarda da Çin malı led ampuller, ışıldaklar, mumlar satılıyor. Hatta kandilleri yakmak için kullanılan yanıcı yağlar bile. Peynircisi, balcısı iki peron arasındaki geçiş noktalarında kurulu olduğu için acil çıkışlar da kullanılamaz durumda . Ufacık bir kıvılcımla o vagonlar alev alsa yansa bunun hesabını kim verecek? Peki bu işin sigortası olabilir mi? Bir dünya liderinin hatıralarını yerine koyabilir misiniz? TCDD’nin bu kadar mı paraya ihtiyacı var?