9 Eylül Gazetesi'nden Utku Çelik'in haberine göre, Türkiye’de son dönemde kamuoyuna sıkça yansıyan çocuk istismarı vakaları, bu konudaki cezaların ‘yetersiz’ olduğuna dair eleştirilere de sebep oldu. Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Türkiye Hukuk Koordinatörü Av. Candan Tekin, Türk Ceza Kanunu’nun çocuk istismarına karşı sert cezalar öngördüğünü, ancak uygulamada önemli eksikliklerin bulunduğunu ifade etti. Tekin, "Kanunlarımız, çocuğa karşı işlenen suçlarda caydırıcı cezalar içeriyor. Ancak uygulamadaki hatalar, mağdurlar için adaletin gecikmesine neden oluyor. Çocuk Koruma Kanunu, önleyici ve destekleyici tedbirler sunuyor. Ne yazık ki uygulamada çok sayıda hata ile karşılaşıyoruz" dedi.
Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Türkiye Hukuk Koordinatörü Av. Candan Tekin
“Adli süreç, çocukları ikinci kez örseliyor”
Tekin, çocuk istismarı davaları sırasında adli süreçlerde yaşanan aksaklıkların mağdur çocuklar üzerinde derin izler bıraktığını belirtti. “Delillerin zamanında toplanmaması, çocukların ifadelerinin uygun koşullarda alınmaması, psikolojik destek sağlanmaması, yargı sürecinde çocukların ikinci kez örselenmesine yol açıyor” diyen Tekin, özellikle delillerin toplanmasında ilk 24 saatin önemine vurgu yaptı.
Adli süreçte çocukların tekrar tekrar dinlenmesinin onları travmatize ettiğini belirten Tekin, "İfadelerin çocuk izlem merkezlerinde alınmaması, çelişkili beyanlara ve olumsuz sonuçlara neden olabiliyor. Çocuk istismarı davalarının, bu alanda uzmanlaşmış ihtisas mahkemelerinde görülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Sosyal medya baskısı, adaleti hızlandırıyor ama...
Sosyal medya baskısının davaların gidişatını etkilediğini söyleyen Tekin, "Sosyal medyanın yargı kararlarına doğrudan etkisi olmamalı, ancak kamuoyu baskısı davaların daha hızlı ve özenli ilerlemesini sağlıyor. Dikkat çeken davalarda iddianameler daha çabuk hazırlanıyor ve duruşma tarihleri hızla belirleniyor" dedi.
Tekin, sosyal medyanın, mağdurların ve ailelerinin cesaretlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirterek, "Sivil toplum kuruluşları olarak amacımız, mağdurların yanında olmak ve bu konudaki farkındalığı artırmaktır" diye konuştu.
“Çocuklar için ihtisas mahkemeleri şart”
Tekin, çocukların mağdur olduğu davalarda ihtisaslaşmış mahkemelerin gerekliliğine dikkat çekerek, bu mahkemelerin çocuklara özel bir hassasiyetle çalışması gerektiğini belirtti. “Tıpkı çocukların yargılandığı mahkemeler olduğu gibi, çocukların mağdur olduğu davalar için de özel mahkemeler kurulmalı” dedi.