Barış GÜLMEZ/Kahramanmaraş’ta 17 Şubat 2023'te meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin sebep olduğu dram, özellikle kadın ve çocukların hayatlarına olumsuz etkilerini sürdürüyor. Bölgede deprem sonrası yaşanan sorunların en başında ise sağlıklı barınma ihtiyacının hala yeterince sağlanamaması geliyor. Bu durumdan kaynaklanan problemleri tespit etmeye yönelik faaliyetler yürüten sivil toplum kuruluşları, gerçekleştirdikleri projelerle çözüm üretmeye çalışıyor.
Bu örgütler arasında yer alan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği de yürüttüğü projelerle bir yandan depremzede kadın ve çocukların sorunlarına psikolojik ve hukuksal yönleriyle çözümler sunmaya, istismar ve cinayet davalarında avukatlık görevi üstlenmeye odaklanırken diğer yandan çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin (ÇYEZE) önlenmesi için hukukçulara ve gönüllülere eğitimler veriyor.
Cinsel istismar mağduru veya kadın cinayetleri sonrası annesini kaybetmiş 50’yi aşkın çocuğa Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Süreyya Ağaoğlu Çocuk Dostları Derneği ile birlikte burs imkanı sağlayan dernek, istismar ve şiddet mağduru olup yakınları tarafından kabul ve destek görmeyen çocuklar için bir dayanışma merkezi kurmayı hedefliyor.
PSİKO-SOSYAL DESTEK ATÖLYELERİ
Dernek çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Koordinatörü Seyhan Karasu, ‘Afet Bölgesinde Yaşayan Kadınların ve Çocukların Güçlendirilmesi Projesi’ni Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta Sivil Toplum İçin Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation desteği ile Haziran 2023’ten beri sürdürdüklerini belirtti.
Karasu, proje kapsamında, depremden etkilenen kadınların ve çocukların şiddetten, cinsel taciz ve istismardan koruması için ilgili mekanizmalara ve bilgiye erişimini desteklemek amacıyla çalışmalar yürüttüklerini ve çocukların iyi olma halini desteklemek amacıyla psiko-sosyal destek atölyeleri düzenlediklerini dile getirdi.
İlk olarak Hatay'daki kadınlara hukuki destek, danışmanlık hizmeti ve İstanbul Sözleşmesi eğitimleri verdiklerini, çocuklara yönelik çeşitli atölyeler gerçekleştirdiklerini ve baroya üye avukatlarla temaslarda bulunduklarını kaydeden Karasu, Hatay ve Adıyaman'da tamamlanan çalışmanın Kahramanmaraş'ta devam ettiğini bildirdi.
‘EVDEN KAÇMA VAKALARI ARTTI’
Karasu, bölgede deprem sonrası cinsel istismar, cinsel saldırı ve kadın cinayeti vakalarının arttığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugüne kadar 64 kadına hukuki danışmanlık sağladık. Tespit ettiğimiz diğer önemli sorunlardan biri çocukların eğitimlerini bırakıp çalışmaya başlaması olurken bölgede yaşayan avukatların durumunun da çok kötü olduğunu gözlemledik. Bölgede kadınlar inanılmaz bir gözetim altındalar. Adıyaman'da sosyal bunalım nedeniyle kız çocuklarının evden kaçma sayılarının çok arttığını ve ailelerin kızlarını evlendirme çabalarının çoğaldığını gördük. Bütün yük aslında kadınların ve kız çocuklarının üstüne kaldı."
Türk Tabipler Birliği ile yaptıkları bazı görüşmelerde kadınların eşleri tarafından çadırlarda çocuklar varken ya da ağır hasarlı binalara götürülerek cinsel ilişkiye zorlandıkları bilgisini aldıklarını söyleyen Karasu, "Bu bilgiden sonra kadınlarla ayrıca mülakatlar ve buluşmalar gerçekleştirdik. Görüştüğümüz kadınlarda bu durumu kabullenmek zorunda kaldıklarını söyledi. Bunun üzerine kadınlarla gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimizde şiddet biçimlerini, şiddet karşısında hukuki mücadele yöntemlerini ve 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesini merkeze aldık” dedi.
'DEPREMDEN KURTARILMIŞ VE REFAKATSİZ ÇOCUKLARIN AKIBETİ HALEN BELLİ DEĞİL'
Arama kurtarma çalışmalarının başladığı depremin ikinci gününden itibaren enkazdan kurtarılan çocukların kendilerini yakınları, akrabaları olarak tanıtan ve kimlikleri tespit edilemeyen kişilere teslim edildiğine dair çok sayıda ihbar aldıklarını ve almaya devam ettiklerini belirten Karasu, yaptıkları delile dayalı araştırmalar ve idari kurumlarla görüşmeler üzerine, depremden kurtarılmış ve refakatsiz çocukların akıbetinin halen belli olmadığını tespit ettiklerini ifade etti.
Karasu, “Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin (ÇYEZE) Önlenmesi" projesi kapsamında ise Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği’nden destek alarak Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te 144 avukata ceza hukuku ve medeni hukuk kapsamında eğitimler verdiklerini belirterek, projenin sonraki adımında bu eğitimle ilgili bir video rehber hazırlamayı planladıklarını sözlerine ekledi.