Ece İÇMEZ/Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, kadın cinayetlerine ilişkin verileri her ay düzenli olarak topladıklarını ve kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti. 2010 yılından itibaren verileri bilimsel bir şekilde analiz ettiklerini ifade eden Osmanoğulları, platformun ilk kurulduğu yıl, bakanlıktan kadın cinayetlerine ilişkin veri talep ettiğinde, böyle bir verinin tutulmadığının ortaya çıktığını vurguladı. Bu nedenle, platform olarak bu verileri düzenli olarak topladıklarını ve yayınladıklarını kaydetti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları
TÜRKİYE VE İZMİR’DE KADIN CİNAYETLERİ VERİLERİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açıkladığı kadın cinayeti verilerine göre 2013’ten bu yana en yüksek sayıda kadın cinayeti geçtiğimiz Ekim ayında yaşandı. Kasım ayında ise 32 kadın cinayeti işlendi. Kasım ayı verileriyle beraber 2024'ün ilk 11 ayında 375 kadın cinayeti yaşandı, 233 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Yani 2024'te her gün en az bir kadın katledildi. İzmir’de ise Kasım ayı dahil son 1 yılda 27 kadın cinayeti işlendi.
Kasım ayında öldürülen 32 kadının 17’si evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 3’ü oğlu, 2’si akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür. 1 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilememiştir. Bu ay kadınların %53’ü evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
KADIN CİNAYETLERİNDEKİ ARTIŞIN SEBEPLERİ
Osmanoğulları, Ekim ayında da kaydedilen yüksek kadın cinayeti sayısının tesadüf olmadığını belirterek, bu artışın, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Kanunu'nun etkin uygulanmamasının bir sonucu olduğunu söyledi. Ayrıca, son yıllarda iktidarın "güçlü aile" ve "kutsal aile" söylemleriyle kadına yönelik şiddeti artıran bir atmosfer yarattığını belirtti. Osmanoğulları, "Bu politikalardan vazgeçilmediği sürece kadın cinayetlerinin artmaya devam edecek" açıklamasında bulundu. Verilerinin, kadın cinayetlerinin çoğunun yakınları tarafından işlendiğini ve en çok evde gerçekleştiğini ortaya koyduğunu belirten Osmanoğulları, "Ev, kadınlar için güvenli bir yer olmaktan çıkmış durumda" dedi.
Kadın cinayetlerinin çoğunun ateşli silahlarla işlendiğine dikkat çeken Osmanoğulları, bireysel silahlanmanın engellenmesi gerektiğinin altını çizdi. Silah ticaretinin kontrol altına alınmaması durumunda, kadın cinayetlerinin önlenemeyeceğini belirtti.
KADINLARIN ADRES GİZLİLİĞİ KONUSUNDAKİ ENDİŞELERİ
Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, Tebligat Kanunu’nda yapılacak değişiklikle, şiddet mağduru kadınların adres bilgilerinin paylaşılmasının önüne geçilmesini önerdi. Demir, kadınların adres bilgilerini paylaşmaktan çekindikleri için adli yollara başvuramadığını ve bunun da şiddet mağdurlarının hak aramasını engellediğini vurguladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, bu öneriyi desteklediklerini belirterek, kadınların adres gizliliği konusunda yaşadıkları endişelere dikkat çekti. Osmanoğulları, kadınların şikayetçi olmaktan vazgeçmelerinin en önemli sebeplerinden birinin adreslerinin açığa çıkması olduğunu söyledi. Kadınların, şikayetçi olabilmek için adres vermek zorunda kalmamaları gerektiğini vurgulayan Osmanoğulları, bu konuda kolayca uygulanabilir bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.
“KADINLARIN ŞİKAYETÇİ OLABİLMESİ İÇİN...”
Osmanoğulları, adres gizliliği sağlanmadan kadınların şikayetçi olmalarının önündeki engellerin kalkmayacağını belirtti. Ayrıca, suç mağduru kadınların şikayetçi olmalarını teşvik edecek düzenlemelerin, kolluk kuvvetleri ve adli sistem tarafından kolayca uygulanabilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Bu tür düzenlemelerle kadınların şikayetçi olmaktan çekinmeyeceklerini ve şiddet mağduru kadınların daha etkin bir şekilde haklarını arayabileceklerini dile getirdi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN BÜTÜNLÜKLÜ BİR POLİTİKA GEREKİYOR
Osmanoğulları, kadın cinayetlerinin artmasının, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren ve kadını mağdur konumuna iten politikalardan kaynaklandığını belirtti. Kadına yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadele etmek için yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını, toplumsal bir değişim gerektiğini ifade etti.