Son yıllarda Türkiye’de evlilik oranlarında belirgin bir düşüş yaşanırken, evliliği engelleyen temel faktörlerden biri de ekonomik sıkıntılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin evlenmemesinin sebeplerine dikkat çekerken, en büyük engelin ekonomik zorluklar olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Gençler evlenmiyor, boşanmalar artıyor, evlilik yaşı yükseldi" diyerek, toplumsal değişime dikkat çekti. Ancak yapılan açıklamalar, ekonomik koşulların evliliklerin önündeki en büyük engel haline geldiğini gösteriyor.
Nikah ücretlerinde büyük artış
Nikah işlemlerinin maliyetleri de son yıllarda hızla arttı. İstanbul’da, 2018 yılında Kadıköy Belediyesi’nde bir nikah kıymak sadece 268,5 TL’ydi. Ancak 2024 yılı itibarıyla bu ücret tam 2.605 TL’ye çıkmış durumda, yani bir artış oranı yüzde 870. Şişli’de ise 2018 yılında nikah ücreti 150 TL iken, 2024’te bu ücret 1.300 TL olarak belirlenmiş. Bu artış, gençlerin evlenmesini zorlaştıran önemli bir mali engel olarak ön plana çıkıyor.
Evlilik ve boşanma oranları
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son yıllarda boşanma oranları artarken, evlilik oranları düşüş göstermekte. 2001 yılında kaba evlenme hızı 8,35 iken, 2023’te bu oran 6,63’e gerilemiş. Aynı şekilde, boşanma oranları da artarak, 2001’de binde 1,41 olan kaba boşanma hızı 2023’te binde 2,01 olarak gerçekleşmiş. Evlilik süresine göre yapılan araştırmalara göre, boşanmaların büyük bir kısmı evliliğin ilk 10 yılı içinde gerçekleşiyor.
Türkiye’deki doğurganlık oranı düşüşte
Türkiye'de doğurganlık oranı da hızla azalmaktadır. TÜİK’in Doğum İstatistikleri 2023 verilerine göre, bir kadının doğurganlık çağında doğuracağı ortalama çocuk sayısı 2,38'den 1,51’e düşmüştür. Bu durum, Türkiye’deki nüfus artış hızının gelecekte daha da azalacağına işaret ediyor. 2023 yılında doğan çocuk sayısı bir milyonu geçememiştir. 2050 yılına kadar Türkiye nüfusunun artmaya devam etmesi bekleniyor ancak sonrasında bir azalma yaşanması öngörülüyor.
Gençler evde kalıyor
Aile yapısındaki değişiklikler de dikkat çekici. 2008’de Türkiye’deki ortalama hane halkı büyüklüğü 4 iken, 2023’te bu sayı 3,14 kişiye düşmüştür. Ayrıca OECD verilerine göre, Türkiye’de 15-29 yaş arası ne eğitimde ne de istihdamda yer alan gençlerin oranı yüzde 27,93 ile oldukça yüksek. Bu oran, her 10 gençten neredeyse 3’ünün iş gücü piyasasına ya da eğitim sistemine dahil olamadığını gösteriyor.
Evlilik ve yaşam maliyetleri
Gençlerin evlilik için gerekli maddi birikimi sağlamakta zorlandığı bir diğer alan ise ev kurma maliyetleri. Türkiye’de kiralar hızla yükselirken, 2019’da ortalama kira 1.810 TL iken, 2024 yılında 19.705 TL’yi bulmuş durumda. Asgari ücret ise 2019’da 2.021 TL iken, 2024’te 17.002 TL olmasına rağmen kiralar asgari ücreti ciddi şekilde aşmış durumda. Ayrıca, son 5 yılda yatak, yemek ve oturma odası mobilyalarında yüzde 555, beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde ise yüzde 615 oranında bir artış yaşandı. Bu artışlar, gençlerin kendi evlerini kurmalarını ve evlenmelerini zorlaştırıyor.
Kültürel ve ekonomik zorluklar
Türkiye’de gençlerin ailelerinden ayrı yaşamaları da giderek zorlaşıyor. 2006’da 20-29 yaş arası ailesiyle yaşayan gençlerin oranı yüzde 42 iken, 2022’de bu oran yüzde 56’ya çıkmış durumda. Ekonomik sıkıntılar ve yüksek yaşam maliyetleri, gençlerin bağımsız bir yaşam kurmalarını engelliyor. Bu durum, sadece kültürel bir mesele değil, aynı zamanda derin ekonomik sorunları da yansıtıyor.