Yeniden döndüğü Süper Lig'e muhteşem bir giriş yapan İzmir'in köklü temsilcisi Göztepe, ilk iki haftada sergilediği performansla tüm dikkatleri üzerine çekti. Sezonun açılış haftasında zorlu Çaykur Rizespor deplasmanından 3-0'lık net bir galibiyetle dönen sarı-kırmızılılar, ikinci haftada ise kendi evinde şampiyonluk favorilerinden Fenerbahçe ile golsüz berabere kalarak ne kadar iddialı bir takım olduğunu kanıtladı. 180 dakika boyunca kalesini gole kapatmayı başaran ve 4 puan toplayan Göz-Göz, şimdi gözünü İstanbul'a, ligin 3. haftasında oynayacağı kritik Fatih Karagümrük maçına çevirdi. Ancak bu maç, sadece bir üç puan mücadelesi olmanın çok ötesinde, Göztepe için aynı zamanda tarihi bir "ilk"in peşinde koşacağı, psikolojik bir eşik niteliği taşıyor. Cuma günü Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak olan karşılaşma, İzmir ekibinin hem ligdeki yenilmezlik serisini sürdürme hem de yıllardır süren bir deplasman kabusuna son verme mücadelesine sahne olacak.
Tarihin tozlu sayfaları 'Karagümrük' diyor
Göztepe'nin bu maça bu kadar büyük bir anlam yüklemesinin arkasında, istatistiklerin ve tarihin acı bir gerçeği yatıyor. Sarı-kırmızılı ekip, lig tarihinde Fatih Karagümrük ile İstanbul'da oynadığı hiçbir maçı kazanamadı. Bugüne kadar rakibiyle deplasmanda tam 7 kez karşı karşıya gelen Göztepe, bu maçlardan 4 kez boynu bükük ayrılırken, sadece 3 kez sahadan bir puanla ayrılmayı başarabildi. Galibiyet hanesinin "sıfır" çektiği bu kötü istatistik, Göz-Göz için adeta bir "Karagümrük deplasmanı sendromuna" dönüşmüş durumda.
İki takım arasında Süper Lig'de oynanan son maçlar da bu istatistiği doğrular nitelikte. En son 2021-2022 sezonunda kozlarını paylaşan iki ekipten gülen taraf, her iki maçta da Fatih Karagümrük olmuştu. İstanbul temsilcisi, Göztepe'nin evi Gürsel Aksel Stadı'ndaki maçı 1-0 kazanırken, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan müsabakayı ise 3-1'lik skorla galip bitirmişti. İşte bu olumsuz tablo, Teknik Direktör Stanimir Stoilov ve öğrencileri için ekstra bir motivasyon kaynağı. Sarı-kırmızılılar, bu kez hem üç puanı hanelerine yazdırmak hem de şeytanın bacağını kırarak tarih sayfalarındaki bu kötü izi silmek için sahada olacaklar.
Stoilov'un zorunlu revizyonu: golcü juan ve kaptan ismail cezalı!
Tarihi bir galibiyet hedefleyen Göztepe'nin önündeki en büyük engel ise, takımın iki kilit isminin bu kritik maçta forma giyemeyecek olması. Fenerbahçe ile oynanan ve büyük bir mücadeleye sahne olan maçta gördükleri kırmızı kartlar nedeniyle, takımın Brezilyalı golcüsü Juan ve tecrübeli sol beki, aynı zamanda takım kaptanı olan İsmail Köybaşı cezalı duruma düştü. Bu iki ismin yokluğu, Bulgar teknik adam Stanimir Stoilov'un oyun planında zorunlu bir revizyona gitmesine neden olacak.
Takımın gol yollarındaki en önemli silahı olan Juan'ın yokluğunda, Stoilov'un genç ve potansiyelli forvet Emersonn'a şans vermesi bekleniyor. Bu, genç oyuncu için hem büyük bir fırsat hem de büyük bir sorumluluk anlamına geliyor. Savunmanın solunda ve takım liderliğinde büyük bir boşluk yaratacak olan kaptan İsmail Köybaşı'nın yerine ise teknik heyetin nasıl bir çözüm bulacağı merak konusu. Bu iki önemli eksik, zaten zorlu geçmesi beklenen İstanbul deplasmanında Göztepe'nin işini daha da zorlaştıracak. Ancak Stoilov, takımına olan güvenini dile getirerek, sahaya kim çıkarsa çıksın Göz-Göz ruhuyla mücadele edeceğinden emin olduğunu belirtiyor.
Rakip Karagümrük yaralı ama tehlikeli
Göztepe sezona fırtına gibi başlarken, rakibi Fatih Karagümrük ise henüz istediği ritmi bulabilmiş değil. İstanbul ekibinin, ligin ilk haftasında Başakşehir FK ile oynaması gereken maç, Avrupa kupaları nedeniyle ertelenmişti. Sezona bir hafta rötarlı başlayan kırmızı-siyahlılar, geçen hafta çıktıkları ilk maçta ise zorlu Galatasaray deplasmanından 3-0'lık ağır bir yenilgiyle ayrıldı.
Bu durum, kağıt üzerinde Karagümrük'ü "yaralı" ve moralsiz bir takım olarak gösterse de, tam da bu nedenle daha tehlikeli bir rakip haline getirebilir. Henüz puanla tanışamayan ve seyircisi önünde oynayacağı ilk maçta kötü izleri silmek isteyen Fatih Karagümrük, Göztepe karşısında mutlak bir reaksiyon göstermek isteyecektir. Bu nedenle, İzmir ekibini sadece tarihsel bir istatistik değil, aynı zamanda kazanmaya aç ve tehlikeli bir rakip bekliyor. Göztepe'nin, rakibinin bu durumunu bir avantaja çevirebilmesi için, maç boyunca oyun disiplininden kopmaması ve ilk iki haftada sergilediği sağlam savunma anlayışını sürdürmesi hayati önem taşıyor.
Sadece üç puan değil, zirve yolunda psikolojik bir viraj
Sonuç olarak, Cuma akşamı Atatürk Olimpiyat Stadı'nın ışıkları yandığında, sahada sadece bir Süper Lig maçından çok daha fazlası oynanacak. Göztepe için bu maç, alınacak bir galibiyetle sadece üç puan kazanmak değil, aynı zamanda ligin zirvesindeki iddiasını perçinlemek, tarihsel bir şanssızlığa son vermek ve en önemlisi de iki kilit oyuncusunun yokluğunda bile ne kadar güçlü bir takım karakterine sahip olduğunu kanıtlamak anlamına geliyor. Stanimir Stoilov'un öğrencileri, bu zorlu deplasmandan zaferle dönerek, hem İzmir'e bayram sevinci yaşatmak hem de "bu sezon Göz-Göz'den korkulur" mesajını tüm rakiplerine en güçlü şekilde vermek istiyor. Bu, sarı-kırmızılılar için sezonun ilk büyük "karakter testi" olacak.
