Türk resim sanatının unutulmaz isimlerinden biri olan Rahmi Pehlivanlı'nın aramızdan ayrılışının üzerinden 31 yıl geçti. 24 Ağustos 1992 tarihinde kaybettiğimiz bu büyük ressam, "Kralların Ressamı" olarak anıldı ve sanat hayatı boyunca birçok prestijli ödül ve nişanla onurlandırıldı. Pehlivanlı'nın ölümsüz eserleri ve sanat dolu yaşamı, bugün bile tüm ihtişamıyla hatırlanıyor.
Tabii ki çok küçük bir kesim Pehlivanlı’yı tanıyor. Dünya çapında büyük başarılara imza atan değerli ressam en çok Atatürk portresi çizmeyi severdi. Ölümünde önce Kurtuluş Savaşı’nı resmetmek istesede hayatı maalesef buna yetmedi. Pehlivanlı’nın ölüm yıldönümü sebebiyle derlediğim bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedim belki merak edenler olur da araştırırsa çok sevinirim
Sanatın İzinde Bir Ömür
1926 yılında Keskin'de doğan Rahmi Pehlivanlı, ilkokul yıllarını bu şehirde geçirdi. Resme olan ilgisi, Kırıkkale Askeri Ortaokulu'nu bitirdiği 1932 yılına dayanır. Resim eğitimi almasa da içindeki sanat aşkıyla amatör olarak başladığı ressamlık kariyerinde, IV. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Aşık Veysel ve Nene Hatun gibi önemli figürlerin portreleri başta olmak üzere birçok esere imza attı. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve dönemin ünlü devlet adamlarının portrelerini dünya genelinde sergiledi.
Dünya Çapında İz Bırakan Sergiler
Rahmi Pehlivanlı, sanatını uluslararası düzeyde tanıtmak adına önemli adımlar attı. Kendi eşsiz tarzını yaratarak uluslararası sanat sahnesinde adını duyurdu. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin 50. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle gerçekleştirdiği projeler dikkat çekiciydi. Devlet adamlarının ve Atatürk'ün portrelerinden oluşan özel bir seriyi hazırlayarak Anıtkabir'de sergiledi. Bu sergi, onun sanatındaki derin vatan sevgisini ve milli duygularını yansıtan bir örnekti. Pehlivanlı'nın sanatsal başarıları sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı. İtalya'nın Accademia Universale tarafından 1981 yılında Roma Academico Benemerito diploması ile fahri üyelik unvanı verildi. Bu prestijli unvan, sanatçının uluslararası arenada ne kadar büyük bir etki yarattığının bir göstergesiydi.
Sanatla Örülen Bir Aşk Hikayesi: Rahmi Pehlivanlı'nın Yaşamı
1984 yılında öğretmen ve ressam Nurhan Pehlivanlı ile evlenen Rahmi Pehlivanlı, sanatın getirdiği aşkla bir ömür boyu yan yana oldu. "Renk Renk Türkiyem" adını verdiği koleksiyonuyla ülkeyi dolaşan sanatçı, Türkiye'nin zengin kültürel mirasını dünyaya tanıttı. Şam'dan Bağdat'a, Berlin'den Londra'ya, Lahor'dan Lagos'a kadar birçok şehirde açtığı 60'tan fazla sergiyle sanatını ve ülkesini temsil etti.
Rahmi Pehlivanlı'nın ardında bıraktığı binlerce eser ve sanat dolu yaşamı, onun unutulmaz bir sanatçı olarak kalmasını sağladı. Bugün bile eserleri aracılığıyla yaşamaya devam ediyor ve sanatseverlere ilham vermeye devam ediyor.