Haber/ Didar DEMİRCİ

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun, kadın hakları savunucusu derneklerin ve muhalefetin sert tepkisine rağmen kabul edilmesinin, istenmeyen sonuçlar doğuracağını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bayraklı Meclis Üyesi ve Avukat İpek Kul, “İktidar partisi ve ittifak ortağı daha önce Türkiye’nin hem uluslararası hukuk arenasında taraf olduğu sözleşmelere hem de ulusal hukuk sisteminde yürürlükte olan kanuni düzenlemelerine rağmen birçok defa çocuk istismarı ve kadına yönelik işlenen suçlar konusunda sorumsuzluk dolu açıklamalarda bulundu. Çoğu zaman çocuklara karşı işlenen suçları 'rıza' kisvesi altında normalleştirmeye çalıştılar. Kadına yönelik işlenen suçlarda ise adeta kör, sağır, dilsiz davranarak üç maymunu oynadılar” dedi.

Kooperatiflerden teslim alma süreci tamam Kooperatiflerden teslim alma süreci tamam

Adaletin terazisi yanlış

Kadınların artık uğradıkları şiddete karşı sessiz kalmadıklarını ve buna 'Las Tesis' eylemleriyle ortak bir şekilde ses verdiklerini vurgulayan Kul, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın hızla değiştiği 21'inci yüzyılda meydanlara inen ve yaşadıkları ülkelerin ataerkil politikaları sonucunda kadına yönelik şiddete karşı ses çıkaran kadınların mücadelesi Türkiye’de de gündem yaratmaya devam ediyor. Ancak tüm bunlara rağmen hızla değişen gündem 1 ayı geçkin süredir korona virüsü merkeze oturttu. Peki korona virüs ile mücadele devam ederken cezaevlerindeki doluluk ve virüs nedeniyle alınması gereken önlemler kapsamında önümüze ısıtılıp getirilen yeni infaz tasarısının virüs gibi tehlikeli, hatta insanlık suçu olan kadına yönelik şiddet üzerindeki etkileri ne olacaktı? Aceleyle geçirilen bu yasada gerçekten kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlarda mağdur korunmaya ve adaletin terazisi doğru tartmaya devam edecek miydi? Peki ya Ceza Hukuku’nun suçun işlenmemesi yönünde en önemli amacı olan caydırıcılık amacına varılacak mıydı?”

Berfin Özek sinyali

Erkek arkadaşı Ozan Çeltik tarafından yüzüne asit dökülerek yakılan Berfin Özek’in infaz yasası sonrasında eski erkek arkadaşını affettiği ve sonrasında da onunla evlenmek istediğine ilişkin açıklamalara değinen Kul, bu olayın infaz yasasının getireceği sıkıntıların birer habercisi olduğunu dile getirdi. Özek’in bu konuda ‘Stolckhom Sendromu’ yaşamadığını, yeni infaz yasası nedeniyle bu kararı aldığını savunan Kul, “Berfin’e bu zamansız ve yanlış hamleyi yaptıran belki de adalet için verdiği mücadelenin bir gece TBMM’de iktidar AKP ve ittifak ortağı MHP mensubu milletvekillerinin maskelerinin altında yatan gülen suratlarıyla hiç edileceği hissiydi. Çünkü çok yakında yine topluma karışacak olan Ozan Çeltik’e teslim olmaktan başka çare bulamamıştı ve kendini bu şekilde korumaya almayı seçmekle bırakılmıştı” şeklinde konuştu. Kul, ayrıca yeni düzenleme nedeniyle kadın ve çocukların hala tehlikede olduğuna dikkat çekti.

Kaynak: Didar Demirci