Cumhuriyet, onlar için “enkaz”, “vesayet’’ti.
Yetmedi; “Yüzyıllık parantezi kaldırma iradesi’’ yazdılar.
“100 yıllık prangadan kurtulacağız” diyen de Cumhuriyet’in vekiliydi!
“600 yıllık imparatorluğun reklam arası sona erdi’’ dediler...
Oysa o reklam arasında “kadına seçme/seçilme hakkı’’ verilmişti.
Öyle veya böyle -gelişmemiş- de olsa demokrasi geldi.
Babadan oğla saltanat da bitti.
“Reklam Arası Vekili” bunlardan habersiz(miy)di!
Hızını alamayan bir Cumhuriyet vekili(!)
“Anayasa’nın tüm maddeleri değiştirilebilir,
hatta meclis yeni bir anayasa yapabilir” diyerek
ilk üç maddeyi hedef bile aldı!
Hatta mecliste konuştuğu zaman o vekili,
bugün ittifaktaki MHP’liler de yuhaladı(!)

***

Cumhuriyet kurucuları “İki Ayyaş”tı.
Bayramları yasakladı “yerli ve milli”
sözcüklerini dillerden düşürmeyenler!
“Milliyetçilik” ayaklar altına alındıydı.
“Mutabakat’’ kullanıldı aylarca.
“Çözüm sürecini sabote etmeyin” dendi.
“Megri megri”lerle “açılım-saçılım” oldu.
Bebek katili; “İmralı”ya terfi etti!
PKK’lı Habur da geçit yaptı, hem de bir 29 Ekim günü!
“Andımız”ı da kaldırıverdiler.
Bankalardan T.C’ler indi...
95. yılındaki Cumhuriyet'in tapusu
Lozan tartışmaya açıldı.

***

Bekir Coşkun Usta'nın dün yazdığı gibi "Cumhuriyet'in tüm anılarını yıkanlar, bu kez de İstiklâl Marşı'nda kusur buldular!"
Alemin hayran olduğu- İstiklâl Marşı'mızın "güncellenmesini" istiyorlar.
Bestesi beğenilmiyor!
Bugün her konuda ayrışmış, karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş toplum; marşımızı tartışıyor Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103. yıldönümünde.

***

Marş tartışmalarına değinen gazeteci-yazar İsmail Saymaz, “Ulusal marşlar, ulusal mücadeleden sonra yazılır. Siyasal bir mücadeleden sonra yazılmaz. İstiklal Marşı’nın değiştirilmesinin önünde hukuken engel vardır. Anayasa’nın 4. maddesi ortadayken bu istenilen yapılamaz. Diyelim ki Anayasaya rağmen adım atıldı ve sözü ayrı bestesi ayrı denilerek bu yola başvuruldu. Ve anayasa üzerine düşen görevi yerine getirmedi. Ne olur biliyor musunuz? Bu toplumun yarısı buna AKP’nin marşı olarak bakar. Yarısı onu ulusal marş olarak kabul etmez. Bu toplumu bölmenin bir başlangıcıdır” dedi.
Haksız mı meslektaşımız Saymaz birlik-beraberlik-dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz günümüzde?

***

Bu ülkeyi, Ay-Yıldız'ı, Cumhuriyet'i, ilke ve kazanımlarını, "En Büyük Değeri" Mustafa Kemâl Atatürk'ü; gırtlağımıza kadar dolu dolu severiz.
Marşımızla da duygu seli yaşarız!
Kurtuluşun, kuruluşun, ölüm-kalım günlerimizin simgelerinden
İstiklâl Marşı'mıza dokunmayın!..