Sıcaktan bunaldığı için güneşe ateş edenlerin, kebabın yanına pilav koyduğu için garsonu vuranların, türlü türlü ilginç şiddet olaylarının yaşandığı hatta dizisinin bile yapıldığı Adana’yı bazen gülümseyerek bazen dehşetle izliyoruz. Peki Türkiye’nin aydınlık yüzü diye sevindiğimiz İzmir gerçekten öyle mi?
Türkiye her geçen gün artan bireysel silahlanma ve her gün işlenen cinayetlerle artık sokaklarda dolaşmanın güvenli olmadığı bir ülke haline geldi.
Komşu ülkelere göre çok daha fazla silahlı şiddet olaylarının yaşandığı Türkiye’de, artık bir insan yığıntısı haline gelmiş İstanbul işlenen cinayet sayısıyla başı çekiyor.
Tabi bu konuda en göz önünde olan şehir Adana. Nüfus yoğunluğu açısından İstanbul gibi kalabalık olmamasına rağmen 2023 yılında Adana’da 158 kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı olay meydana geldi.
Bu rakam İstanbul’un yarısı kadar ama İstanbul’da turistleri ve göçmenleri saymasak bile Adana’dan tam 10 kat fazla insan yaşıyor. Yani işin matematiğine baktığımızda Adana aslında başı çekiyor.
Zaten medyaya yansıyan olaylardan hepimiz Adana’da yaşanan trajikomik olayları biliyoruz. Bu şiddet maalesef bir övgü draması şeklinde dizi de yapıldı.
Bizse İzmir’den bu tür olaylara çok uzakmışçasına bakıyorduk. Bakıyorduk diyorum çünkü artık silahlı şiddet rakamlarıyla İzmir hiç de göründüğü kadar masum değil…
İzmir 140 kişinin hayatını kaybettiği silahlı şiddet olayı sayısıyla Adana’nın hemen ardından zirveye oynuyor.
Bu rakamlar İzmir aşığı olarak beni çok üzdü. Her zaman entelektüel, aydın, modern tanımlamalarla övündüğümüz cennet şehrimiz yavaş yavaş cehenneme dönüşüyor.
Maalesef bu sorunun önlemi kısa vadede alınamaz. Demek ki İzmir artık okuyan, dinleyen, eğitimli bir toplumdan birbirini vuran, öldüren bir topluma dönüşüyor. Çok yazık…