Üniversite sınavı bitti, sonuçlar açıklandı. Hayallerindeki geleceğe adım atmak isteyen gençler de heyecanlı, aileleri de. İşin sınav kadar zor kısmıysa tercih yapmaktan geçiyor...
Öyle ya hayatının en güzel yıllarını yaşayacak olan gençler hem iyi bir eğitim almak hem de sosyal hayatın dibine vurmak istiyor. Ailelerin çoğu ise çocuklarının başka şehirlerde okumasındansa kendi şehirlerinde üniversiteye gitmesini, akşam yine evine gelmesini diliyor ama hayat hepsini bir arada sunmaz...
Türkiye’deki çoğu üniversite maalesef lise düzeyinde eğitim veriyor, bu yüzden puanı yetenler iyi üniversitelerde okumak arzusuyla başka şehirlere yelken açacak. Listenin başında İstanbul olsa da İzmir 9 üniversitesiyle büyük bir öğrenci kampüsü gibi. Gençlerin kendi akranlarıyla birlikte yaşadığı, eğlendiği, ve çok özel anılarıyla eğitim hayatını tamamladıkları güzel bir şehir İzmir. Ancak her güzelin bedeli tuzlu olur...
Uzaktan bakıldığında İzmir ucuz bir kent zannedilebilir ama aslında son yıllarda maalesef İstanbul’dan bile pahalı bir yer haline geldi. Kiraların başlangıç fiyatı on bin liraya kadar yükselirken ucuz yemek alternatifleri yada sosyal aktiviteler yok denecek kadar az. Yemek ihtiyacını dışarıdan karşılayan bir öğrenci, akşamları da bir kafeye çıksa en az 500 TL günlük masraf yapmak zorunda kalıyor...
Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında olmamasına rağmen bütün olanakları zorlayarak gençlerin barınma, yemek, sosyal aktivite gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyük bir özveri gösteriyor. Başkan Tunç Soyer’in bu konu üzerinde şahsen hassasiyetle durduğuna şahit oldum. Gençlerin ihtiyaçlarını öncelikli hizmet anlayışıyla yaklaştıklarını belirten Soyer, 2 öğrenci yurdu için başladıkları çalışmada etüt aşamasının bittiğini belirtti. Yani yakında inşaatları başlayacaktır...
Tabi belediye olanaklarıyla bütün öğrencilerin sorunlarını çözebilmek imkansız, bu anlamda devlet olanakları da devrede ancak bir de gençlerin biz eskiler gibi cefa çekmeyi sevmedikleri gerçeği var. Yurt bulunsa da evde kalmak isteyen, maddi olarak arkadaşlarından eksik kalmak istemeyen gençler çoğunlukta hal böyle olunca yük ailelerin üzerine biniyor. Özellikle bugünlerde ‘El Nino’ gibi vuran şiddetli zam kasırgası herkesin belini bükmüş durumda. Bu yüzden tüm öğrenci ailelerine kolaylıklar diliyorum...
Ama bir şekilde İzmir’de üniversite hayatına dahil olursanız belki hayat pahalı gelebilir, belki bazı şeylerden mahrum kalabilirsiniz ama hiçbir şey yapamasanız bile çıkarsınız kordona sizin gibi binlerce gençle birlikte karnaval gibi akşamlar yaşarsınız. En azından kimse size “Neden açık giyindin?, Neden içki içiyorsun?, Neden gürültü yapıyorsun?” demez. Ha bir de çok güzel aşklar yaşarsınız. Beraber bir avuç çiğdemi çitleyerek dünyanın en mutlu insanı olursunuz, belediye otobüsüne atlayıp denize gidebilirsiniz, bir bakarsınız hiç tanımadığınız insanlarla gün batımında şarkı söylersiniz…Ancak o zaman İzmir’de okuduğunuz için pişman olursunuz çünkü bir daha memlekete dönmeyi istemezsiniz.