İzmir, son yıllarda aldığı göç, gelişen sanayisi ve turizm potansiyeliyle Türkiye'nin en hızlı büyüyen metropollerinden biri olmaya devam ederken, devlet eliyle sunulan bu yeni yatırım fırsatı, kentin emlak piyasasına yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, mülkiyetindeki değerli arazileri ekonomiye kazandırmak ve yeni yaşam alanlarının oluşumunu teşvik etmek amacıyla başlattığı büyük arsa satışı kampanyasının İzmir ayağını duyurdu. Bu kampanya, sadece büyük inşaat firmaları için değil, aynı zamanda bireysel yatırımcılar ve geleceğine yatırım yapmak isteyen vatandaşlar için de tarihi bir fırsat niteliği taşıyor.
5 Ağustos'ta satışa sunulacak olan 75 adet arsa, konumlarıyla dikkat çekiyor. Satışa çıkan arazilerin bulunduğu ilçeler, İzmir'in hem yaşam kalitesi hem de yatırım değeri en yüksek bölgeleri arasında yer alıyor:
-
Çeşme: Dünyaca ünlü plajları, lüks tatil köyleri ve hareketli sosyal yaşamıyla Türkiye turizminin kalbinin attığı, gayrimenkul değerinin sürekli arttığı bir cazibe merkezi.
-
Urla: Bağları, gastronomik zenginliği, sanat sokakları ve sakin yaşam tarzıyla son yıllarda nitelikli göçün adresi haline gelen, değeri katlanarak artan bir yarımada.
-
Güzelbahçe: Deniz kenarındaki konumu, seçkin yerleşim alanları ve şehir merkezine yakınlığıyla İzmir'in en prestijli yerleşim bölgelerinden biri.
-
Bayraklı: Modern gökdelenleri, büyük şirketlerin merkezleri ve adliye gibi kamu binalarıyla İzmir'in yeni iş ve finans merkezi olarak öne çıkan, ticari potansiyeli yüksek bir bölge.
-
Menderes: Sanayi bölgelerine yakınlığı, tarımsal potansiyeli ve gelişen yeni konut projeleriyle hem yatırım hem de yaşam için fırsatlar sunan bir ilçe.
-
Torbalı: İzmir'in en büyük sanayi merkezlerinden birine ev sahipliği yapan, lojistik avantajları ve hızla gelişen konut stokuyla dikkat çeken bir bölge.
Bu çeşitlilik, farklı bütçe ve hedeflere sahip yatırımcıların, kendi planlarına en uygun arsayı bulabilmesi için geniş bir yelpaze sunuyor.
Yatırımcıyı cezbeden altın koşullar: KDV yok, yüzde 20 indirim var
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın bu satışını benzerlerinden ayıran ve onu gerçek bir fırsata dönüştüren en önemli unsur, sunduğu olağanüstü finansal avantajlar. Piyasada bir mülk alırken en büyük maliyet kalemlerinden biri olan vergiler ve finansman koşulları, bu müzayede için özel olarak yatırımcı lehine düzenlenmiş durumda.
-
KDV Muafiyeti: Belki de en büyük avantaj, tüm arsaların Katma Değer Vergisi'nden (KDV) muaf olması. Normal şartlarda bir arsa alım satımında yüzde 18'e varan KDV oranı, alıcının maliyetini ciddi şekilde artırır. Bu muafiyet sayesinde, yatırımcılar daha en başından yüzde 18'lik bir fiyat avantajıyla ihaleye girmiş olacaklar. Örneğin, 5 milyon TL'ye satılan bir arsa için normalde 900 bin TL KDV ödenmesi gerekirken, bu satışta böyle bir maliyet söz konusu olmayacak.
-
Yüzde 20 Peşin İndirimi: Nakit gücü olan yatırımcılar için sunulan bu "cazibe" indirimi de oldukça dikkat çekici. İhale bedelini peşin olarak ödemeyi tercih eden alıcılara, toplam bedel üzerinden tam yüzde 20 indirim yapılacak. Bu, KDV muafiyetine ek olarak, maliyeti daha da aşağı çeken çok önemli bir fırsat. Örneğin, ihalede 10 milyon TL'ye alınan bir arsanın bedeli, peşin ödeme sayesinde 8 milyon TL'ye düşecek.
-
Yüzde 25 Peşin, 24 Ay Vade: Peşin ödeme imkanı olmayan ancak bu fırsatı kaçırmak istemeyenler için de esnek bir ödeme planı hazırlanmış. Alıcılar, toplam bedelin sadece yüzde 25'ini peşin olarak ödedikten sonra, kalan tutarı 24 ay vade ile faizsiz bir şekilde taksitlendirebilecekler. Bu seçenek, özellikle orta ölçekli yatırımcıların ve bireysel alıcıların da bu büyük oyuna dahil olabilmesine olanak tanıyor.
Bu üç temel avantaj bir araya geldiğinde, devlet tarafından satışa sunulan bu arsaların, piyasa koşullarına göre çok daha ulaşılabilir ve kârlı bir yatırım aracına dönüştüğü görülüyor.
Müzayede nasıl işleyecek? Ankara, İstanbul ve internetten katılım
Bu değerli arsalara sahip olmak isteyen yatırımcılar için süreç oldukça şeffaf ve erişilebilir bir şekilde planlanmış. Müzayede, 5-6 Ağustos 2025 tarihlerinde, İzmir arsalarının satışının ise 5 Ağustos Salı günü saat 10:30'da başlaması planlanıyor. Katılım için birden fazla seçenek sunulması, fırsatın sadece belirli bir şehirle sınırlı kalmamasını sağlıyor.
Yatırımcılar, ihaleye üç farklı kanaldan katılabilecekler:
-
Ankara'daki Merkez Salon: Müzayedenin ana merkezi, Ankara'da Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde kurulacak salonda gerçekleştirilecek.
-
İstanbul'daki Bağlantı Noktası: İstanbul'daki yatırımcılar için ise TOKİ'nin Halkalı'daki hizmet binasında canlı bağlantı ile katılım imkanı sağlanacak.
-
Online Katılım (İnternet): En büyük kolaylık ise, internet üzerinden katılım seçeneği. Yatırımcılar, Emlak Yönetim'in resmi internet sitesi olan www.emlakyonetim.com.tr üzerinden kayıt yaptırarak, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar ihaleye online olarak teklif verebilecekler. Bu dijital altyapı, ihalenin çok daha geniş bir kitleye ulaşmasını ve rekabetin artmasını sağlayacak.
Sürecin profesyonel bir şekilde yönetilmesi için ise, gayrimenkul yönetimi alanında uzman bir kuruluş olan Emlak Yönetim görevlendirilmiş durumda. Yatırımcılar, ihale şartnamesi, arsa detayları ve katılım koşulları hakkında detaylı bilgiyi, Emlak Yönetim'in web sitesinden veya 444 84 34 numaralı çağrı merkezinden alabilirler.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı neden arsa satıyor?
Devletin elindeki bu değerli arazileri neden satışa çıkardığı sorusu, projenin arkasındaki stratejiyi anlamak açısından büyük önem taşıyor. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, adından da anlaşılacağı üzere, Türkiye'nin deprem kuşağında olması gerçeğinden hareketle, riskli ve eski yapı stokunu yenilemek, güvenli ve modern şehirler oluşturmak misyonuyla hareket ediyor.
Bu devasa dönüşüm projeleri için ise ciddi bir finansman gerekiyor. İşte bu noktada, Hazine'ye ait veya çeşitli yollarla kurum mülkiyetine geçmiş olan atıl durumdaki arsaların satışı, kentsel dönüşüm projeleri için bir kaynak yaratma işlevi görüyor. Buradan elde edilen gelir, yine başka bir bölgedeki riskli binaların yıkılıp yeniden yapılması, altyapı çalışmalarının finanse edilmesi gibi kamu yararına olan projelerde kullanılıyor.
Ayrıca, bu satışlar, ekonomiye de bir canlılık getirmeyi amaçlıyor. Atıl durumdaki bir arazinin satılarak üzerine konut, iş yeri veya turistik bir tesis yapılması, inşaat sektörünü harekete geçiriyor, yeni istihdam alanları yaratıyor ve bölgenin ekonomik değerini artırıyor. Dolayısıyla bu arsa satışı, sadece bir mülk devri değil, aynı zamanda bir kentsel ve ekonomik kalkınma hamlesinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmeli.
İzmir emlak piyasasına etkileri ne olur?
İzmir gibi dinamik bir şehirde, tek seferde 75 adet değerli arsanın piyasaya sunulmasının, yerel emlak piyasası üzerinde çeşitli etkiler yaratması kaçınılmaz. Bu etkiler, hem olumlu hem de rekabetçi bir dinamik getirebilir.
Satışa çıkan arsaların üzerine yeni konut ve ticari projelerin geliştirilmesi, özellikle bu bölgelerdeki arsa ve konut arzını artıracaktır. Artan arz, teorik olarak fiyatlar üzerinde bir dengeleyici unsur oluşturabilir. Ancak, Çeşme, Urla ve Güzelbahçe gibi arsa arzının zaten sınırlı ve talebin çok yüksek olduğu bölgelerde, bu satışların yeni ve lüks projelere zemin hazırlayarak bölgenin genel değerini daha da yukarı çekmesi daha olası bir senaryo.
Bayraklı ve Menderes gibi gelişmekte olan bölgelerde ise bu yeni arsalar, yeni iş merkezleri, modern konut siteleri ve sosyal donatı alanlarının inşasını tetikleyerek, bölgenin planlı bir şekilde büyümesine katkı sağlayabilir. Bu durum, uzun vadede bu ilçelerin cazibesini artırarak, İzmir'in gelişim aksını bu yönlere doğru kaydırabilir. İnşaat sektörünün temsilcileri, devletin piyasaya kaliteli ve imarlı arsa sunmasının, sektörün önünü açan ve yeni yatırımları teşvik eden olumlu bir adım olduğu görüşünde birleşiyor. 5 Ağustos'ta gerçekleşecek müzayede, İzmir'in gelecekteki siluetini şekillendirecek yeni projelerin ilk adımı olabilir.